Selda Avcı

ÖDEŞMEDEN BİTMEZ ÖMÜR!

Selda Avcı

HAYATIMIZI acıların kadını 'Bergen' yâda çilekeş 'Müslüm' gibi yaşamaya devam edersek, etrafımızda acımızdan beslenen çok fazla fırsat düşkünü insan yer almaya başlar.

Sen hüzünlüsün diye dünya durup sana yol vermeyecek… Doğan Cüceloğlu

Şöyle ki; ben parktaki bir banka oturup ağlamaya başladım diyelim, oradan gelip geçen birçok kişi gelip beni hiç tanımadığı halde 'ne oldu' diye sorar ve yardım etmeye çalışır değil mi?

Esas olan benim başarılı olduğun anlarda, mutlu olduğun zamanlarda yanında yer alabilenlerdir.

Acınızda, sizi hiç tanımayan, yedi kat yabancı olan, kalbinde zerrece vicdan taşıyan herkes paylaşmaya teşebbüs eder. Mühim olan iyi gününüzde yanınızda olanlardır.

Artık eskisi gibi gösterişli, şatafatlı ve etrafımda insan kaynayan hayatı sevmiyorum.

Şimdilerde daha çok sadelikten yana tercihim. Az insan, çok huzur misali…

Buna belki yaşlılık belirtisi, belki de tecrübe diyebiliriz...

İnanın insanlardan o kadar çok yoruldum ki, etrafımda ne var, ne yok hepsini temizledim.

Şimdi bana sen değiştin diyorlar. Hayır! Ben değişmedim, sadece biraz olgunlaştım.

Büyüdüm. Gerçekleri görmeye başladım.

Sade ve mütevazı bir hayat gibisi yokmuş bunu anladım.

Hal böyle olunca ne ben üzülüyorum, ne de bir başkasını üzüyorum.

Bu davranış ile en azından yüzüme gülüp, arkamdan kuyumu kazanlar kalmadı!

Kuyumu kazıyorsa da, yüzüme gülemiyor artık! Çünkü ben beni üzenlere yol verdim, gittiler.

Artık bu kişi yâda kişilere beni üzme fırsatını vermiyorum.

Sende ki yerim neyse, bende ki yerin ona göre şekillenir.

Bana değer vermeyeni, her fırsatta üzmeye yelteneni, elindeki bıçağını sırtıma saplamak için fırsat kollayanı kendi haline bırakıp usulca uzaklaşıyorum oradan. Sessiz sedasız.

İnanın kimse için ne yoracak kalbim, ne verecek mücadelem, ne harcayacak mecalim, ne kullanacak aklım kalmadı artık. Ben bu zamanın insanı değilim, onu anladım…

Bende herkes hak ettiği muameleye tabidir, ne ekerse onun hasadını toplar.

Kimseye ederinden fazla değer de vermiyorum artık onu da kaldırdım raflara.

Ne kadar değer verirse, alacağı değer o kadardır ötesi yok!

Kendini paralasan da, insanların bakış açısı neyse, fıtratında ne varsa size onu yansıtır.

Bunun için kendimizi yormanın bir mantığı yok.

Boş verin kalmak isteyen kalsın yanınızda, gitmek isteyeni bir elveda ile uğurlayın gitsinler.

İbni Sina'ya ait bir hikâye ile örnek vermek istiyorum; Çit ile çevirili bir alana iki koyun koymuşlar.

Hemen çaprazındaki çevirili alana ise koyunlardan birinin göreceği şekilde bir kurt koymuşlar.

Koyunlardan birinin arkası dönük, diğerinin ise yönü kurdu görecek şekilde imiş. Arkası dönük olan koyun kurdu görmüyormuş! Kurdu görmeyen koyun mutlu mesut yaşayıp giderken, kurdu gören koyun, ne olacak, ne bitecek diyerek evham yaptığı için hemencecik ölüvermiş...

Stres insanın her geçen gün dibe vurmasını ve ömrünün kısalmasını hızlandırır.

İnsanların her yaptığına takılacak olur isek bu hayat bizim için inanın çekilmez olur.

Benim yeni hayat felsefem; etrafımda kol gezen kurtları görmeyip, kendi hayatımın tadını çıkarmak.

Diğer türlü beni üzmek isteyen insanların ekmeğine yağ sürüp, hayatı kendime zehir ediyordum, hiç gerek yokmuş. Kimse benden değerli değilmiş, kimse içinde üzülmeye değmezmiş.

Beni üzmek için çabalayanlara verdiğim yeni cevabım ise 'amaaaaan boşver' kimse için ömrümü kısaltamam. Hele hele de sevgime, saygıma, iyi niyetime hainlik edenler için asla! Saygıyla...

Günün Sözü;

İntikam mı? Hayat alır onu. Farkına varmazsın. Sen kendin almaya çabalarsan, başaramazsın.

Sadece hayatta değil, ayakta da kalarak, mutlu olarak, kahkaha atarak yeneriz düşmanlarımızı.

En büyük intikam, intikamı bile düşünmemektir. En büyük intikam, bizsizliktir.

En büyük intikam, senin aynada gördüğünü onun artık görememesidir.

Bana güvenirsen eğer, şöyle söyleyeyim... Seni üzeni, şu an başka biri üzüyor...

Bir yerlerde biri, bir diğerinin intikamını alıyor...

Başkasının hayatını mahvetmek değil, kendi hayatını yaşamaktır intikam...

Yüzüne gözüne bulaşır sen almaya çalışırsan...

Ödeşmeden bitmez ömür, merak etme... Ama ben çoğu zaman ödeştiğimi bile anlamam... Çünkü ölülerle hesap tutmayacak kadar değerli benim için bu muhteşem yaşam... Nilgün Bodur

Yazarın Diğer Yazıları