Selda Avcı

KADIN SUSMUŞSA…

Selda Avcı

Kadın eştir, kadın bacıdır, kadın yardır, kadın yarendir, kadın Peygamber efendimizin, cennetin ayakları altında olduğunu buyurduğu anadır!

Kadın fedakâr, cefakâr, sabırlı ve yaşadığı her türlü güçlüğe karşı dimdik ayakta durabilendir.

Kendisine yapılan tüm hataları, yanlışları sineye çeken ve sevdiği kişiyi defalarca kez affedebilendir!

Ve kadın artık sizinle kavga etmiyor, sizi kıskanmıyor ve sizin için mücadele etmiyor ise bu onun sizden vazgeçtiğinin göstergesidir. Evet, kadın susmuşsa, işte esas tehlike orada başlar.

Artık o saatten sonra susan kadın için her şey bitmiştir ve geri dönüşü de yoktur.

Aslında her bitiş yeni bir başlangıcın habercisidir! Tıpkı yazın habercisinin bahar olduğu gibi…

Mevlana’nın "Üzülme! der Mevlana ve devam eder, kaybettiğin her şey başka surette sana geri döner" dediği gibi... Kişinin kendisini Kaf dağında görmesi saçmalıktan başka bir şey değildir. Çünkü hiç kimse bulunmaz Hint kumaşı değildir. Herkesin yerini dolduracak biri illaki vardır.

Bunun içindir ki bir kadına 'bitti' dedirtene kadar uğraşmayın, o raddeye getirmeyin!

Zaten kadın o bitti raddesine kolay kolay gelmez, ama geldiği zaman da tekrar dönüşü olmaz!

Çünkü çabalamak kadar, vazgeçilmez olmayan şeyler için, nerede çabalamayı bırakmanın gerektiğini çok iyi bilir.  Bazen "Yerinde bir vazgeçiş, en görkemli kavuşmadan daha hayırlıdır."

Olmuyor ise de zorlamanın da bir mantığı yoktur… Senin olan, seni bulur!

Karşı cins sizi kaybetmemek için bir çaba sarf etmiyorsa, sadece sizingitmenizi bekliyordur.

Size karşı kazanma mücadelesi vermiyor ise elinin altında sizin bir yedeğinizin olduğunu ve artık onunla devam edeceğinin sinyalini veriyordur. Pohpohlayanlarının büyüsüne kapılmıştır.

Çünkü hiçbir erkek yâda kadın yedeğini bulmadan elindekine kötü davranmaz, kaybetmek istemez.

Ha şu da bir gerçek ki; Allah hainlik yaparak gideni, helallik almak için size geri gönderir.

Bunun içindir ki; biten şeyler için ısrarcı olmanın ne size, ne karşı cinse hiç bir faydası yoktur. Yeri geldiği zaman veda etmeyi de, vazgeçmeyi de, hoşçakal demeyi de bilmeli insan! O halde yazı bittiğine göre bize düşen de bir hoşça kal...

Günün Şiiri;

Ne unutacak kadar nefret ettin, ne hatırlayacak kadar sevdin!

Yıkık bir duvar kadar bile pişman değilsin biliyorum. Beni hep bulmamak için aradın.

Yanılgımdın, Yandığımdın, Yangındın! Sensizliğe yenilmek, sana yenilmekten zor olsa da!

Ardımda bir sürü "belki"ler bırakarak, Seni içimden terk ediyorum.

Ne tuhaf değil mi? İçimi acıtanda sendin, acımı dindirecek olanda!

"Yaöldür beni" dedim, ya da git benden! İçi bulanık bir sevdanın ucunda, seni kaybettim!

Aldırmadın aldırmalarıma, bir gecede yakıp yârini, şafaklara sattın ihanetini…

Küllerime basanlar bile utandı yaptığından…

İşte soluk bir ömrün son nefesi, benden içimden terk ediyorum... Kahraman Tazeoğlu

Yazarın Diğer Yazıları