Kayseri’de ki bu trafik sorunu ne olacak?
Yollarının genişliği ile hep gurur duyduğumuz Kayseri, özellikle raylı sistem geldiğinden beri inanılmaz bir trafik ile karşı karşıya. Bir yerden bir yere gitmek eziyet gibi geliyor. Hele bir de kendi aracınla dışarı çıkmışsan dur-kalk, dur-kalk 10 dakikalık yol oluyor sana yarım saat…
Her yere köprüler, viyadükler, kavşaklar yapılıyor…
Gerekli ise eyvallah!
***
Ancak Kayseri’deki trafiğin asıl sebebi trafik ışıkları.
Ankara’nın nüfusu, araç sayısı Kayseri ile kıyaslanmaz bile.
Ancak şehre yapılan çevre yollar ve battı çıktılar ile trafik sorunu yüzde 90 çözülmüş durumda. Yalnızca mahalle aralarında ve kent merkezlerinde trafik sorunu yaşanıyor.
Kayseri’de ise neredeyse her bir kilometrede trafik ışıkları konularak, trafik rezil edilmiş durumda. Öyle yerler var ki, saatte bir yaya geçecek diye 3 dakika trafik ışığı bekliyoruz.
Yan yoldan günde iki araç gelecek diye trafik ışığı bekliyoruz.
Feci şekilde araç yığılması yaşanıyor.
Trafik rahatlasın diye köprüler, viyadükler yapıyoruz. Bunlarında hem girişine hem çıkışına trafik ışığı koyuyoruz. Kilometrelerce araç birikiyor. Bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu denilmez mi buna?
Amaç araç akışını sağlamaksa neden trafik ışığı gerekli gereksiz her yere konuluyor?
Yok, amaç “şehir trafikle modern hale gelir” mantığındaysa, neden bu kadar yatırımla paralar harcanıyor?
Trafik ışıkları da elbette trafiğin kontrol edilmesi, kaza sayılarının düşürülmesi için önemli… Evet, nüfus her geçen artıyor, ona bağlı olarak da araç sayısı yükseliyor. Bir evde iki üç aracı olanların sayısı her geçen gün artıyor. Bu da haliyle trafik akışını yavaşlatıyor.
Ancak, hayatımızda zamanın önemi düşünüldüğünde bu yavaşlama yanında birçok sorunu da doğuruyor. İnsanlar ömrünün büyük bir kısmını trafikte harcıyor.
Yararının yanı sıra trafik ışıkları, bu trafik sorunlarında da önemli rol oynuyor. Trafik ışıklarında beklediğimiz süre boyunca insan üzerinde stres, gerginlik gibi durumlar gözlemliyor bilim adamları. Bunun için bilim adamlarının sözlerine de gerek yok esasen, her birimiz bu durumu bizzat yaşıyoruz…
Tüm bunların yanı sıra trafik ışıkları ekonomik sorunlar oluşturmakta, yakıt tüketimini ve çevre kirliliğini arttırmaktadır. Görüntü kirliliği da cabası…
Her şeyden de ziyade milli servet!
Buradan yetkililere seslenelim… Çok elzem olmayan yerlerdeki trafik ışıklarını kaldıralım. İnanın trafiksiz Kayseri hem yaşam hem de görüntü için çok daha güzel olacak…
Mesela Konya, yukarıda da belirttiğim gibi Ankara örnek alınabilir…
***
Ulaşımdan konuşmuşken, Büyükşehir Belediyesi Ulaşım A.Ş’nin şehir içi ulaşım hatlarına da değinmeden edemeyeceğim.
Ulaşım A.Ş’nin şehir içi ulaşım hatlarında oluşturduğu yenilikler kesinlikle yerinde ve doğru uygulanıyor.
Kentin belirli yerlerine yerleştirilen mini terminallerle kent merkezindeki otobüs ağırlığı rahatlatılmış durumda. Hem trafiğin kontrol edilebilmesi hem görüntü kirliliğinin giderilmesi hem de ulaşımın rahatlaması açısından çok daha güzel olmuş.
Bir yerden bir yere gitmek için illa Cumhuriyet Meydanı’na gelmenize de gerek yok artık! Bu sıkıntıyı da şehrin önemli merkezlerine tek otobüs ile yapılan seferlerle kaldırmış durumdalar.
Örneğin; Erkilet’ten Talas’a, Şehir Hastanesi’ne ve merkeze aktarma yapmadan tek ulaşım aracıyla gitmek mümkün…
Hatta birde Erkilet- İldem arası hat da eklense tadından yenmez!
Hayatımızın büyük bir kısmını bir yerden bir yere gitmek için harcadığımızı düşünürsek zaman kaybını önlemek adına gayet başarılı bir sistem kurmuşlar.
***
Ve bir de sinyal vermeyen sürücüler var.
Sadece bir parmak hareketiyle yapabildiğimiz, çok basit bir olay bu.
Ben araç kullanırken başka bir sürücünün hangi yöne döneceğini tahmin etmek zorunda değilim. Bunun için sinyal lambaları icat edilmiş.
Gayet basit! Sinyalini vermeyi ihmal etme ki, ne senin canın yansın ne de bir başkasının!
Bu şekilde kul hakkının da önüne geçmiş oluruz.
