Şeyda Asfiya Deniz

Hayaller hayatlar

Şeyda Asfiya Deniz

Evlilikten çiftlerin çoğu zaman büyük beklentileri oluyor. Mutlu bir beraberlik, sevmek, sevilmek, huzurlu ve güven duygulan bir yaşamın hayaliyle bu birlikteliği başlatmak için sabırsızlanıyor. Tabi bunların yanında iyi bir cinsel yaşam arzulamak ve arzulanmak da eklenmeli.

Bir hayalle başlayan bu birliktelik nedense büyük tartışmalar, rekabet, gurur ve bencillikle hayata geçirilemiyor. Ardından gelen cinsel isteksizlik eşini beğenmeme, yeterince arzulamama, yakınlaşma korkusu da eklenince: Ne umdum ne buldum! dedirtiyor insana.

Şimdilerde herkes evliliğini nasıl kurtarabilir, nasıl dişil enerjisini arttırabilir, kocasını nasıl eve bağlı tutabilir bunun derdinde.

Fark ettiyseniz evliliği kurtarmak isteyen, çabalayan, çare arayan da genelde kadınlar oluyor. Çünkü kadın bir şeylerin ters gittiğinin farkına daha kolay varıyor. Ters giden bir şey varsa evlilikte hem erkeğin hem kadının yüzde elli oranında payı vardır hadi illa bir taraf daha suçlu derseniz; suçlu taraf yüzde yetmiş olsun, mağdur olan tarafın yine yüzde otuz payı vardır. Tek taraflı bir suçluluk evlilikte yoktur. Seni üzmek istemem ama sende hatalısındır.

Kadınların bu çabasını takdir ediyorum dişil enerjilerini arttırmak için tuzlu sularla yıkanıyorlar, süsleniyorlar, eşlerine cazip görünmek için şık giyiniyorlar, talep etmeyi öğreniyorlar, eşlerinin anneleri gibi davranmayı bırakıp sadece kadını olmaya çalışıyorlar. Sonrasında eşinden bir iltifat, hayranlık dolu bir bakış, eskisine göre daha iyi bir cinsel yaşam beklentisine giriyorlar.

Olmuyor..

Dişiliğin sadece görüntüden ibaret olmadığını, sadece bir erkeğin seni beğenmesi ile alakalı olmadığını bunun biraz da kendini beğenmekle alakalı olduğunu burada hatırlatıp asıl anlatmak istediğim konuya geçiyorum. Bilahare kadınlara bu konuyla ilgili bir şeyler söyleyeceğim.

Evliliğin altıncı ayından itibaren eşler birbirlerini (bilinçdışı) anne ya da babaları yaparlar. Bu da cinsel isteksizliğe yol açabilir. Bunun temeli aslında çocuğun 3 yaşında başlayan Oedipal Dönem(FALLİK DÖNEM) ile ilişkisi vardır. Bu yaşta çocuk cinsel organını ve cinsel kimliğini keşfetmeye başlar. Erkek çocuk anneye kız çocuk babaya ilgi duymaya başlar ve hemcinsini bir tehdit olarak algılar. Bu dönemde çocuğun ihtiyacı, karşı cinsteki ebeveynini (erkek çocuk anneyi, kız çocuk babayı) sevgilisi yapmaktır. Ebeveyn buna belki! bir saniye izin verebilir ama onun dışında bunu yapmamalıdır.  Mesela bir anne, erkek çocuğunu kurtarıcısı olarak görüp evliliği ve eşi için çabalamayı bırakıp ilerde bana bakar diye oğluna yatırım yaptıysa. Bu çocuk aynı zamanda babası ile sağlıklı ilişki kuramadıysa, baba çocuğu ile ilişkisinde öfkeli, saldırgan, aşağılayıcı, küçümseyici, tehditkâr yaklaşımlarda bulunduysa; ne yazık ki çocuk bu dönemi sağlıklı atlatamayacak ilerde eşiyle kurduğu ilişkide sorun yaşamaya daha yatkın olacaktır.

Şimdi gelelim ne oluyor da kadının Dişil Enerji arttırma çalışmaları işe yaramıyor. Erkek karısını beğenmiyor, ilgi gösterip arzulayamıyor. Zannediliyor ki; erkekler de sorun yok mesele kadında; kadın cazip değil, yeterince güzel görünmüyor, erkeği eve bağlayamıyor.

Yanlış..

Kadınlar erkeği sert, öfkeli, haşin, güçlü görünce bu adamın eril enerjisi yüksek o zaman sorun bende zannediyor.

Yanlış..

Eril enerji sıcaklıktır, harekettir, duygulardan kaçmamak kendini ortaya koymaktır. Hareketi ve olayları başlatabilmektir, sorumluluk almak, koruyup kapsamaktır.

Erkek de evlilikte sorumluluk almayı öğrenmeli harekete geçmeli öfkeli ve yıpranmış eşinin bu halinde payı olduğunu hatırlamalıdır. Eşini annesi yapmaktan, karısından daimi şefkat beklentisinden vazgeçmeli, eşinin annesi değil kadını olduğunu kendine hatırlatmalıdır, Eril olmanın güç gösterisi yapmaktan ibaret olmayıp kadına sıcak ve arzuyla yaklaşmanın ta kendisini olduğunu öğrenmelidir. Baba korkusunu Oedipal dönemde bırakıp bu duyguyla artık vedalaşmalıdır.

Öyleyse sevgili hanımlar, artık kendinizi kötü hissetmek yerine ilişkinizdeki sorumluluğun bir kısmının da karşı tarafta olduğunu fark edip yaptıklarınızı sadece kendinizi iyi hissetmek ve kendinizi değerli görmek için yapın.

Hem böylece beklentileriniz karşılanmadığında bunu sorun haline getirmezsiniz. İşte o zaman gerçek manada ilgi uyandırırsınız!

Yazarın Diğer Yazıları