Dün Konya Şehir Hastanesi’nde bir hasta, doktoru ve yanındaki sekreteri vurdu, sonra da aynı silahla kendi başına sıkıp intihar etti.
Üçü de hayatını kaybetmiş.
Eskiden doktor ve öğretmenlere saygı vardı toplumda.
Bir nevi dokunulmazdılar… Çünkü ulvi bir görevleri vardı…
Kolay mı birisine canını emanet ediyorsun, diğerine geleceğini…
Toplumun bugünkü algısı ise ne yazık ki şöyle;
“Mey biter saki kalır,
Her renk solar haki kalır,
Diploma insanın cehlini alsa da
Hamurunda varsa eşeklik, baki kalır”
Bu dizelerin haklılık yanı var mı? Evet.
Peki, her okuyana düşman olmayı mı dikte ediyor? Hayır.
Sorun şu ki; insan kendinde eksik gördüğünü, bir başkasında gördüğünde hasetlik sarıyor bedenini… Hele bir de kışkırtıcı söylemlere maruz kalmışsa, işte dünkü olaydaki gibi alıyor eline silahı…
Toplum yozlaşıyor!
İnsanların tahammül sınırı daraldı!
Yerdeki karıncayı incitmeyen atalarımızla övünürken, sevgisiz, bencil en önemlisi de saygısız bir toplum olup çıktık! Oysaki bir akarsu bile kaynağına saygısını, denize akarak gösterir.
Bir toplumda saygı ve sevgi ne zaman yok olursa, o toplum çöker…
************
Hamza Yüksel…
Muhabir arkadaşımız!
Önceki gün Kocasinan Belediyesi’nin programına giderken, yolda bir trafik kazasıgördük…
Kaza sonrasıyolun halini hepiniz tahmin edebilirsiniz…
Yaralının çantası, ayakkabısıhepsi bir tarafta…
Ancak programa geç kaldığımız için, kaza haberini asayişmuhabirlerine devredip, program alanına vardık.
Kazayla ilgili ilk gelen bilgilerden, yaralının durumunun ağır olduğu ve gazeteci Hamza Yükselolduğuydu. Kimdir, nedir, nasıl olmuşderken vefat haberini aldık…
Yüksel, belediye programlarına çok önemli olmadığısürece pek katılmazdı. Kocasinan’ın programından önceki başka bir basın toplantısında, “Habere geçkalıyoruz. Acele edin”diyerek birkaçkez etrafınıuyardığınıöğrendik sonra…
Meğer geçkaldığıhaber değil, ecelmiş…
Allah Rahmet eylesin…
