İl imamı, eski şakirtlerini tanımadı

FETÖ yöneticiliğinden, hakkında 37,5 yıl hapis istemiyle dava açılan Kayseri İl imamı 'Akif Hoca' kod isimli Serdal Karakurt'un yargılanmasına başlandı. Karakurt, Kayseri'den SEGBİS sistemiyle mahkemeye bağlanan 24 iş insanını tanımadığını iddia etti.

Dört yıldır aranan, Kayseri il imamı “Akif Hoca” kod isimli Serdal Karakurt, düzenlenen operasyonla, 10 Ekim 2020'de, Ankara, Yenimahalle'deki, saklandığı evde, sahte kimlik ve örgüt için topladığı yüklü miktarda parayla yakalanmıştı.

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca, iddianame hazırlanıp, FETÖ yöneticiliğinden, hakkında 37,5 yıl hapis istemiyle dava açılan Kayseri İl imamı “Akif Hoca” kod isimli Serdal Karakurt'un yargılanmasına Ankara'da başlandı. “Akif Hoca” kod adlı Serdal Karakurt, Kayseri'den, ses ve görüntü bilişim sitemi (SEGBİS) ile mahkemeye bağlanan, 24 iş insanını tanımadığını, iş insanlarının kendilerini kurtarmak için yalan söylediklerini ve iftira attıklarını iddia etti.

'KENDİLERİNİ KURTARMAK İÇİN YALAN SÖYLÜYORLAR'

Kayseri'nin ünlü iş insanlarının, doktorların içerisinde olduğu 24 kişiyi, mahkeme, tanık olarak dinledi. Mahkeme başkanı, örgütün oturma guruplarında yer alan iş insanlarına, Akif hocayı nerden tanıdıklarını, örgütsel faaliyetleri hakkında bildiklerini anlatmasını istedi. Tanıklar, örgüt imamı, Akif hoca ile ilgili bilgileri, sesli görüntülü bilişim sitemi ile mahkeme heyetine anlattılar. Mahkeme Başkanı sanık örgüt yöneticisi Serdal Karakurt'a, 'Tanıkların söyledikleri hakkında diyecekleriniz var mı?' diye sordu. Karakurt soruya, 'Ben tanıkların hiç birini daha önce görmedim. Hatırlamıyor, tanımıyorum. Bu tanıklar etkin pişmanlıkta bulunmuşlar. Kendilerini kurtarmak için yalan söylüyorlar .' diye konuştu.

Tanıklardan, yeminli mali müşavir Hüseyin Cönger ifadesinde, “bir arkadaşının daveti üzerine üç, dört kere FETÖ nün oturma gruplarına gittim, bu oturmalarda, iş adamlarına, mali konularda yeni çıkan kanunları anlattım, benden sonrada il imamı Akif hoca dini sohbet yapıyordu. Akif hocayı orada gördüm başka tanımıyorum.” dedi.

Tanık Ali Çamlı ise, “Bir arkadaşımın işyerini ziyarete gitmiştim, orada Memduh Boydak, Halit Gazezoğlu'nu birde ekrandaki sanık olan bu şahsı gördüm. Arkadaşıma bu kişilerin neden geldiklerini sordum. O da 'Yeni aldığım araçlar için himmet, burs istemeye gelmişler.' dedi. 'Kov gitsin bunlara zekât yardım verme.' dedim. Arkadaşım da hiçbir şey vermeden gönderdi. Başkanım bunlar benim yanıma gelemez, bunlarla, bu örgütle, husumetim var. Vaazlarımda bunlara yardım etmeyin, zekatınızı bunlara vermeyin dediğim için beni 50 gün cezaevinde yatırdılar.” dedi.

DETAYLAR

Firari iken, örgütün yapılanmasında görev alan Serdal Karakurt 'un tutuklu ve hükümlü örgüt üyeleri ile, ailelerine maddi yardım yapan 'muavenetçi'ler olarak ifade edilen, örgüt içerisinde 'Yusuf' ve 'mağdur' olarak isimlendirilen yapıda yer aldığı iddianameye girdi.

Kayseri il İmamı Serdal Karakurt, yakalama kararı olan, örgüt üyelerine konaklama ve barınma imkânı sağladığı, 'gaybubet' evlerine yerleştirmede, örgüt üyelerinin, yasal olmayan yollardan yurt dışına çıkarılmasında koordinasyon görevi üstlendiği iddianameye giren bilgiler arasında.

Kayseri imamı Serdal Karakurt , 'Signal' isimli sosyal medya haberleşme programı üzerinden 'Melih Bey' ismi ile 'Atina Mağdur Listesi' şeklinde mesaj gönderdiği tespit edildi.

FETÖ'nün yeniden yapılanma çalışmaları iddianamede yer aldı.

Yeniden yapılanmada görevli kişilerin, öncelikli amacının, örgütün dağılmasını engellemek ve örgüt ideolojisine bağlı kitleyi zinde tutmak olduğu, örgüt üyelerine yakalanmamaları için yer ve imkân sağlanması, tutuklanan ve hüküm giyen örgüt üyeleri ile ailelerinin sahiplenilmesi' olduğu iddianamede anlatıldı.

ÖRGÜTÜN ORTAYA ÇIKAN YENİ DEYİMLERİ

Örgüt üyelerinin yakalanmadan kurtulmaları amacıyla yerleştirildikleri güvenli evlere 'gaybubet' evleri diye söylenirken; tutuklanan veya hüküm giyen ve ceza infaz kurumunda bulunan örgüt üyelerine 'Yusuf' şeklinde tanımlamışlar.

Tutuklanan veya hüküm giyen ve ceza infaz kurumunda bulunan örgüt üyelerinin ailelerine Yusuf ailesi, Örgüt üyelerine ve ailelerine yapılan maddi yardımlara 'Muavenet', Örgüt üyelerine ve ailelerine yapılan maddi yardımları ulaştıran kişiye 'muavenetçi' kod isimlerini koymuşlar.

Örgüt üyelerinin yakalamadan kurtulmak için, yurt dışına çıkmalarına 'hicret'; örgüt emri ile, örgüttekilerin, ailelerinin, örgüt üyesinin bulunduğu ülkeye ulaştırılmasına 'aile birleştirme', yardım yapılan örgüt üyeleri ve ailelerine 'mağdur'; bir coğrafi bölgede yardım yapılan tüm örgüt üyeleri ve ailelerinden sorumlu olarak görev yapan kişi 'mağdur mesulü' olarak isimlendirilmiş.

Azim Deniz

Bakmadan Geçme