Cemil Görücü

Başımıza Taş Yağdı

Cemil Görücü

Son yıllar felaketlerin yoğun yaşandığı günlerle dolu.
Deprem felaketi, Covid-19 , sel felaketleri, heyelanlar, savaşlar, orman yangınları, çığ felaketleri, mülteci akınları ve ölümler, çevre kirliliği felaketleri, tayfunlar, hortumlar, katliamlar (Etyopya), fırtınalar, müsilaj gibi.
Bu felaketler içerisinde savaşlar ve iklim değişiklikleri  insanları iç bölgelere göç ettirecek kadar etkisini gösterdi.
Şimdi de meteor yağmuru dediler ve başımıza taş yağdı.
Rabbim tüm felaketlerden insanlığı korusun.
Felaketler kendi küçük dünyamızda ve aklımızda oluşmaktadır. 
Yaşadığımız, yaşıyamadığımız.
Beğendiğimiz, yapamadığımız.
istediğimiz, ulaşamadığımız.
Hayal ettiğimiz , kaybettiğimiz. 
Sevindiğimiz, ağladığımız.
Tüm bunlar kendi küçük dünyamızın fırtınaları ve tek çözümümüz ise yine kendimizde olan SABIR.
Derdimizi anlattığımız her insanın derdi vardır.
Borç istediğimiz kişilerinde borçları olabilir.
Hastalığımızı duygulu ifadeler ile karşımızdakilere anlatırken, onun da sağlık sorunları olabileceğini düşünmüyoruz.
Her duyduğumuz olaylara yorum yapıyor çözüm öneriyoruz. Çok biliyoruz.
 “BEN”diyerek anlattığımız eski günlerde yaşanan olaylar , en çok yaptığımız ve istenmeyen, dinlemekten baydığımız , önemli olmayan, yaşanmış olaylar ki ,insanı yoruyor.
Başımıza taş yağacak kadar boşuz.
Boş zamanlarımızda kimlere faydamız olur, Kimin duasını alalım, Kimi sevindirelim, Hangi dostu veya hastayı ziyaret edelim diyemiyoruz.
En sevdiğimiz zaman geçirme yöntemimiz, miskinlik.
Nasıl hesap vereceğiz rabbimize.
Her birey kendisine sorsun. Kaç yaşındasın?
Bugün, Bu yaşına kadar Allah için ne yaptın.
Toplum için ne yaptın.? Ailen için ne yaptın.?
Her tanıdığımızı eleştirecek kadar birikimliyiz, kendi muhasebemizi yapamayacak kadar zavallı.
Her insana iftira atacak kadar dedikodularla, gıybet ile meşgulüz. Kendi eksiklerimize körüz.
Kendi günahlarımızı saklarken, Başkalarının günahlarını ifşa etme hastalığımız var. 
Çeyrek dini bilgimiz ile kendimizi alim zannederken. Kitap okuma özürlüsüyüz.
Her yanlışı görebiliyoruz, Kendimizi eleştirenlere tahammül edemiyoruz.
Velhasıl.
Önce kendimizi teraziye koyalım, tartalım. Gözümüzü dışarıda hatalı gördüklerimize kapatalım.
Toptan Allahın ipine sarılalım. Tefrikaya düşmeyelim.
BEN diye kendimizi anlatmaktan, SEN diye başkasını eleştirmekten vazgeçelim.
Ne Benim bencilliğim, Ne Senin eksikliğin örnek teşkil etmiyor.


 

Yazarın Diğer Yazıları