Ali Taştan

NE OLACAK ŞİMDİ?

Ali Taştan

Suriye'de iç savaşın başlamasından bu yana 3.7 milyon Suriyeliyi kabul eden Türkiye'nin artan baskı altında olduğu ve yaklaşık 500 bin kişinin İdlib'deki çatışmalardan sonraTürkiye sınırına yığılmış durumda.

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Kalın, Avrupa ülkelerinin Suriye'den kaçanlarla ilgili 'Bize gelmedikleri sürece bu başkasının sorunu' yaklaşımı içinde bulunduklarını söyleyerek, "Kapıları kapalı tutsak da açsak da kriz ortada. Can sıkıcı olan bu" ifadesini kullanıyor.

Düzensiz göçmenlerle ilgili haberde görüşlerine yer verilen Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, krizin büyüdüğünü ve giderek kötüleştiğini vurguluyor.

 Kalın, Biz elimizden gelenin en iyisini elimizdeki imkanlarla yapmaya çalışacağız. Ancak yapabileceğimizin bir sınırı var" diyor.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’da bu konuda net tavrını belirleyerek şöyle diyor; “ Bize ne diyorlar; 'Kapıları açmayın'. Ben ne dedim; 'Bizimle yük paylaşımına girmezseniz bu kapıları açarız'. Bizim şaka yaptığımızı sandılar. O iş bitti. Şimdi Batı hesap verecek. Dünya Yüksek Mülteciler Komiserliği'ne. Mültecilere karşı takındıkları tavırla, onları yıldırmaya çalışanlar uluslararası camiada da hesabını verecekler. Bu akşam yine telefon talebinde bulundular. Almanya, Bulgaristan ile görüşmelerimiz var. Rusya'da görüşmemiz olacak.

Biz yıllarca Suriye'de güvenli bölgeler oluşturalım, göçmenleri burada iskan edelim çağrısı yaptık. Hiçbir Avrupa ülkesi buna yanaşmadı. Şimdi Avrupa'ya yönelenlerin sayısı 100 binler oldu, daha da olacak. Bu sayı yakında milyonlar olacak. Şimdi hepsi sınırlarımızı açtığımız için feryat ediyorlar. Ya bu insanları kendi topraklarında onurlu bir hayata kavuşturacağız ya da herkes bu yükten payına düşeni alacak. Artık tek taraflı fedakarlık dönemi bitti.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bu açıklamalarıyla birlikte Türkiye mülteci konusunda strateji değişikliğine gitmiş durumda.

Ülke olarak hem İdlip’te, hemde mülteci konusunda bizi zor bir süreç bekliyor. İdlip’ten gelen şehitlerimiz sonrası, Ülke genelinde Suriye’deki vatandaşlar yoğun tepkilere maruz kaldılar. İşyerleri, araçları tahrip edildi. Bu konuda vatandaşımızın itidalli davranması gerekiyor. Bu insanlar zalim Esed’in zulmünden kaçıp geldiler. Yani mecburiyetten buradalar.

Meselenin diğer boyutuda sınır kapıları konusu. Kapıları açtık açmasına da, şimdi bunların sınırı geçemeyenleri tekrar geri gelmek zorunda kalacak. Gidemeyenler toplumsal baskı altında kalacaklar. Kimse şuanda meselenin nerelere varacağını kestiremiyor.

Aslında işin en başında Suriye sınırında tampon bölge oluşturup, sınırın diğer tarafında kalmalarını sağlamamız gerekiyordu. Yine en baştan sınırları açıp Avrupa’ya gitmelerine izin versek daha iyi olacaktı. Bu sayede 40 Milyar dolarda cebimizde kalmış olurdu. Bugünlük bu kadar, hayırla kalın...

 

Yazarın Diğer Yazıları