Şeker'de şok iddialar

Kayseri Şeker Fabrikası'na Kayseri Cumhuriyet Başsavcılığı'nın talebi üzerine Ticaret Bakanlığı tarafından görevlendirilen ve fabrikada soruşturmaya başlayan müfettişlerin mercek altına aldığı iddia edilen konular dudak uçuklatacak cinsten.

Şeker'de şok iddialar

Haber merkezimize yansıyan iddialara göre müfettişler yolsuzluk, usulsüzlük, fazla ödeme, hayali satış, naylon fatura, vergi kaçırma gibi zehir zemberek iddiaları mercek altına aldı.

 

Aldığımız bilgiye göre Hüseyin Akay’ın Kayseri Pancar Kooperatifi Başkanı olduğu son seçimden önceki dönemde Hurşit Dede’nin Yönetim Kurulu Başkanlığında Sermaye Piyasası Kurulu kontenjanından Kayseri Şeker Fabrikası Yönetim Kurulu Üyesi olarak atanan Metin Demircan, görevde olduğu dönemde şahit olduğu çarpıklıklar hakkında Kayseri Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulundu.

Demircan’ın suç duyurusu üzerine Başsavcılık iddialarla ilgili Ticaret Bakanlığı’ndan müfettiş görevlendirilmesini istedi.

Ticaret Bakanlığı tarafından yapılan ön inceleme sonrası görevlendirilen 3 müfettiş Kayseri Şeker Fabrikası’na gönderilerek soruşturmaya başladı.

Müfettişler Kayseri Şeker Fabrikası Yönetim Kurulu Başkanı Hurşit Dede ve Yönetim Kurulu Üyeleri, Kayseri Şeker Fabrikası Denetim Kurulu Başkanı ve Üyeleri, Kayseri Şeker Fabrikası Genel Müdürü ve Genel Müdür Yardımcıları, Kayseri Şeker Fabrikası İç Denetim Birim Başkanı ve Kayseri Şeker Fabrikası Satın alma Müdürü ile ilgili iddialar üzerine inceleme başlattı.

Müfettişlerin iddialara muhatap kişilerin ifadelerini almaya başladığı, fabrika kaydındaki belgeleri didik didik incelemeye başladığı öğrenildi.

Metin Demircan’ın yaşanan çarpıklıkları gündeme getirmesine rağmen herhangi bir işlem yapılmadığını görmesi üzerine fabrikanın yönetim kurulu üyeliğinden istifa ederek başlattığı yasal mücadele sürecinde müfettişlerin nasıl bir çalışma sonucu ortaya koyacağı merak konusu oldu.

Haber merkezimize yansıyan iddialara göre; müfettişlerin mercek altına aldığı iddialardan bazıları şöyle;

-Satın almaların piyasa araştırması yapılmadan fahiş fiyatla belli kişiler üzerinden mevzuata aykırı şekilde gerçekleştirilmesi suretiyle Kayseri Şeker Fabrikası’nın zarara uğratılması.

-Tespit edilen yolsuzlukların muhataplarına ve yönetim kuruluna resmi yolla bildirilmesine rağmen herhangi bir işlem yapılmaması.

-Türk Ticaret Kanunu ve Kooperatifler Kanunu’na aykırı olarak sözleşme yapılmadan iş yapılıp ödeme gerçekleştirilmesi suretiyle Kayseri Şeker Fabrikası’nın zarara uğratılması.

-Taşıma kooperatiflerine yaptırılan pancar taşıma işleri nedeniyle yıllarca yanlış ödeme yapılarak normalde ödenmesi gereken bedelin 3 katı fazla ödeme yapılması ve bu yolla Kayseri Şeker Fabrikası’nın milyonlarca lira zarara uğratılması.

-Fabrikadaki araçların tamir edilmediği halde tamir faturaları kesilerek ödemeler yapılması.

-Araç kiralama işlerinde usulsüz faturaların kesilmesi. Kiralanan araçların bakım onarım bedellerinin kiralayan firma tarafından ödenmesi gerekirken fabrika tarafından ödenmesi, fabrikanın tamir bakım gibi işlerle milyonlarca lira zarara uğratılması.

-Fabrika tarafından kiralanan araçların fabrika ile alakası olmayan kooperatif yönetim kurulu üyesine tahsis edilmesi suretiyle fabrikanın zarara uğratılması.

-Onbinlerce ton şekerin bazı firmalara satılmış gibi faturalar düzenlenerek hayali satışlar yapılması ve böylece fabrikanın bilançosunun SPK’ya karşı düzgünmüş gibi gösterilmesi.

-Hayali satışlar sürecinde fabrikadan şeker

çıkışı yapılmamış, sözde alıcılara şeker gönderilmemiş, satış karşılığı da peşinen alınmamış, satışa dair hiçbir faaliyet olmadığı gibi herhangi bir sözleşme dahi imzalanmamış olmasına rağmen işlem yapılması.

-Onlarca ton şekerin bazı firmalara hayali olarak KDV hariç 4.20 TL’den satılmış gibi gösterilmesine rağmen gerçek satışın KDV hariç 3.52 TL’den yapılması, bu yolla muhattap firmanın 35 milyon lira zarar ettirilmiş gibi gösterilerek vergi kaçırılmasının sağlanması.

-Hayali şeker satışı yapılırken kesilen naylon faturalarla fabrikanın KDV ödemek durumunda bırakılarak zarar ettirilmesi.

-Şeker sektöründe nakit satış yapılırken hayali satış işlemlerinde kullanılan firmaya hayatın olağan akışına aykırı olarak 7 ila 12 aya kadar vade imkanı verilerek milyonlarca lira haksız kazanç sağlanması, örtülü yolla para aktarılması.

-Müdürlerin yönetim kurulu kararı ve yönetmelikle belirlenen satın alma limitlerini bilgi işlem sistemi üzerinden usulsüz olarak arttırarak alımlar yapılması.

-Damga vergisinden kaçınmak için Türk Ticaret Kanunu, Kooperatifler Kanunu ve Vergi Usul Kanunu’na aykırı olarak şeker satış sözleşmeleri yapılmaması, fabrikanın yaptığı ticaretin bu yolla risk altına atılması.

-Fabrika yöneticilerinin ve misafirlerinin şeker gölünde bulunan restorantta yedikleri yemeğin fabrika tarafından karşılanması suretiyle fabrikanın milyonlarca lira zarara uğratılması.

-Fabrika çalışanlarının kanuna ve usule aykırı olarak kişisel verileri koruma kanunu hükümleri de ihlal edilerek toplu halde işten çıkarılması.