Sümeyye Koşar

Betonun Gölgesinde Unuttuğumuz Nefes!

Sümeyye Koşar

Her sabah beton duvarlara bakarak uyanıyoruz. Camı açtığımızda yüzümüze çarpan hava ne kadar ‘temiz’, ne kadar gerçek? Şehirler bizi kandırıyor; betonun içindeki bu konforun hayat olduğunu sanıyoruz. Ama bir durup sorgulayan kaç kişi kaldı?

Bu hafta sonu toprakla vakit geçirdim, yüzüm güneşle kavruldu. Yoruldum evet ama içim rahattı. Çünkü ilk defa uzun zamandır nefes aldığımı hissettim. Temiz havayı iliklerime kadar çektim içime. Ve düşündüm: Biz ne zaman bu kadar uzaklaştık doğadan? Ne zaman dört duvar arasında hapsolmayı, doğanın içinde özgür olmaya tercih ettik?

Modern hayat dediğimiz şey; trafikle, gürültüyle, kirli havayla ve anlamsız telaşlarla dolu. Balkonumuza astığımız plastik saksılarla doğayla bağ kurduğumuzu sanıyoruz. Süs bitkileriyle avunuyoruz ama toprağın kokusunu bilmiyoruz. Ellerimizde klavye, gözümüzde ekran, kulaklarımızda yapay sesler… Ruhumuz betona gömülmüş durumda.

Şehirler büyüdükçe, insanlar küçülüyor. Parklar daralıyor, ağaçlar kesiliyor, yeşil alanlar asfaltla kaplanıyor. Toprağa ayak basmak lüks oldu. Oysa bu lüks değil, insan kalmanın şartı. İnsan, doğadan koptukça özünü kaybeder. Ve biz artık kendimizi tanıyamaz hale geldik.

Birkaç saatliğine bile olsa betonlardan sıyrıldığımda, içimde bir şeylerin canlandığını hissettim. O uyuşuk, tembel şehir hali dağıldı. Dinçtim. Huzurluydum. Çünkü doğadaydım, gerçek olanın içindeydim. Şehirde yaşarken içimizi doldurmaya çalıştığımız onca yapay şeyin aslında hiçbir değeri olmadığını orada, toprağın üstünde anladım.

Artık uyanmalıyız. Bu düzen bizi sessizce tüketiyor. Konfor adı altında dayatılan bu yapay yaşam, bizi doğadan, kendimizden ve gerçek huzurdan koparıyor. İmkanı olan herkes toprağa dokunsun. Bir şey eksin, bir ağaca yaslansın, göğe baksın. Çünkü doğa hâlâ orada. Bekliyor. 

Ve biz hâlâ geç kalmış sayılmayız.

Yazarın Diğer Yazıları