Aslında niyetimde bugün Kayserispor ile Kasımpaşa arasındaki maçı yorumlamak vardı. Ama, ne yazık ki, bir gün öncesinde yaşananlar maçın da önüne geçti.
Gelin birlikte değerlendirelim...
Kayserispor’da lisanslar çıkmadı…
Ortalık tabiri caizse 56 oldu!
Şimdi olaya, iki cihetten bakılmalı.
Kim suçlu, kim haklı, hep beraber anlayalım ve karar verelim…
Sosyal medyada bilgi kirliliği mevcut, öncelikle birinci ağızdan Kayserispor başkanı Berna Gözbaşı’nın açıklamalarına kulak verelim, bakalım, lisanslar neden çıkmamış…
Gözbaşı, “Ne yazık ki son dakika eski borçlar ödemesi çıktı. Derhal tarafımca ödeme yapıldı. Buna rağmen hafta sonu nedeniyle ve oyuncunun güven sorununu aşmak diplomatik girişimlerle mümkün olabildiği için lisanslar çıkıyor ama 24 saat kuralına aykırı hareket edemiyoruz” dedi.
Kayserispor, eski borç engeline takılıyor, başkan Gözbaşı, kendisi ödeme yapıyor, fakat diplomatik sıkıntılardan kaynaklı lisanslar çıkıyor, ama Kasımpaşa maçından 24 saat önce bu işlemlerin resmi bir şekilde gerçekleşmemesinden ötürü yeni transferler maça çıkamıyor.
Detaya inecek olursak, sorunun daha önceki dönemde Kayserispor’da futbol oynayan OleksandrKucher’den kaynaklı olduğu görülüyor.
Burada maksat, bağcı değil, üzüm yemek, zaten benim tarzımı da bilen bilir…
İhmalkarlık var mı, iş bilmezlik var mı, ona da bakalım.
Gözbaşı, Kucher’inödemesini vaktinde yapıyor ve karşı taraftan “Evet paramı aldım, işlem tamamdır” onayı gelmiyor.
Burada ihmal nedir?
Burada ihmali, Kucher yapıyor, ama araştırılmadan yazılan ve söyleyen sözler, yerini bulmuyor.
Ortada yukarıda da belirttiğim gibi ‘Bilgi kirliliği’ var.
Berna Gözbaşı ve Bülent Bölükbaşı’nı suçlar tarzda yargısız bir infaz yapılıyor.
Kim ister ki, yeni transferler maça çıkmasın?
Geçtiğimiz sezon 7 puanda olan takımı alıp, kadroda iş yapmaz futbolcuları bedelleri ödeyip, geleceğe borç yükü bırakmadan gönderen, transfer yasağını kaldıran, kendi cebinden 50 Milyon TL’ye yakın para ödeyen, gecesini gündüzüne katan bir başkandan bahsediyoruz.
Burada yeri geldi, Berna Gözbaşı’nın da yaptığı ya da yapmadığı işlerden dolayı eleştiride bulundum.
Kim haklıysa onu yazdım…
Yineliyorum, o kadar para vereceksin, aylardır gece gündüz çalışacaksın,dağ gibi sorunları aşacaksın, aile ve iş hayatını ikinci, üçüncü plana bırakacaksın ve sadece son anda gerçekleşen onay vermeme sıkıntısından dolayı suçlu olacaksın!
Yazık, bu kadar da kolay olmamalı, buna ‘ZAN’ derler, duruma, ortama göre yazmak çizmek kimseye yakışmaz ve bir şey kazandırmaz, aksine itibar kaybettirir ve günah alırsınız, buna da ‘KUL HAKKI’ deniyor.
Objektif olmak lazım gelir, Kucher kimin döneminde alındı, ona da baklam elzem…
Fazla girmiyorum, Kucher kim alındı olayına, çıkmak zaman alır…
Berna Gözbaşı’nı seversin ya da sevmezsin, bu takıma çok şey kattı.
Evet, belki futbolu çok iyi bilmiyor, lakin yaptığı işler şu ana kadar hep olumlu.
Para ver desen yok, kombine al desen yok, loca al desen yok, ama çıkıp ‘Bu yönetim işi bilmiyor, transferde lisans krizi bunlardan kaynaklandı’ demek çok kolay, beleşe maça girmek için ona buna şekil yapanlar, meyve veren ağacı taşlıyor, üzüyor, motivasyon bozuyor, kendi ellerine de bir şey geçmiyor.
Her daim dedim, birlik olalım, bu takımın menfaatleri doğrultusunda ‘Seni beni’ bırakalım, yanlış varsa, hep birlikte çözelim ‘Eski yönetim şöyle yaptı, yeni yönetim bunları yapamadı, yanlıştı, doğruldu” gibi söz, eleştiri ve eylemler kimseye bir şey kazandırmaz.
Burada kim suçla ya da suçsuz siz karar verin…
Bırakalım eski çekişmeleri, önümüze bakalım, olan Kayserispor’a oluyor.
