Uzun ve yorucu bir İstanbul deplasmanının ardından yorgun bir şekilde karşınızdayız.
Kayserispor’u, içerde olduğu gibi, deplasmanlarda da yakından takip ediyoruz.
Siz değerli okuyucularımıza daha sıcak, daha doğru, daha güvenilir ve hızlı haber verebilmek adına büyük bir gayretle çalışıyoruz.
***
Kayserispor, malum çok sayıda eksiğe rağmen, yeni transferlerin de boy gösterdiği bir maça çıktı.
Beşiktaş’ı mağlup da edebilirdik, fark da yiyebilirdik, ama gidip gelmelerin çok olduğu bir maç oynadık, bilindik Kayserispor’dan uzaktık.
Düşünsenize, Kemen, Karimi, Cardoso gibi 11’in değişmezi 3 kilit oyuncunuz yoktu.
Ayrıca Hosseini aylardır yok, bir de buna yeni hoca değişikliği gibi bir şey eklediğimiz zaman her istediğiniz bir anda olmuyor.
***
Teknik direktör Recep Uçar, çıkarılabilecek en iyi 11’i sahaya sürdü.
Belki, ilk etapta 3 yeni oyuncuyu kadroya hemen neden aldı diye düşünenler olmuş olabilir.
Fakat, az önce de saydığım gibi Kemen, Cardoso ve Karimi ile Hosseini’nin olmadığı maçlarda bilindik Kayserispor’dan uzak kalabiliyoruz.
Ama yeni transferlerin de çok kötü olduğunu düşünmüyorum.
***
Transfer tahtasının geç açılması, yeni teknik direktör değişmesi, takviyelerin uyum süreçleri gibi birçok neden meydana geldi.
Kimse Recep Uçar geldi, takım uçsun diye bir beklentisi olmasın.
Zamanla takım oturacak, daha iyi işler çıkaracağız, bundan kimsenin endişesi olmasın.
***
Yeni transferlerden Kartal Kayra dışında büyük bir etki oluşturan göremedik.
Kartal, belki eski takımına karşı oynamanın hırs ve isteğiyle ön plana çıkmış olabilir, ama benden geçer not aldı.
Ama, orta sahada özellikle 6 ve 8 numarada çok yumuşak kaldık.
Kemen’in olmayışı, Ackah’ın da kapasitesi gardımızı düşürdü.
***
Kartal Kayra gibi Jeanvier da ilk on birde maça başladı.
Oynadığı süre içinde yavaş, hazır olmayan, ama kumaşı iyi bir oyuncu olduğunu gösterdi.
Kolovetsios varken, Jeanvier biraz daha beklese olurdu, hoca da zaten bunu fark edip, ikinci yarı değişikliğe gitti.
Kolovetsios da arkaya atılan toplarda çok yavaş kaldı.
Oyuncuya göre Beşiktaş iyi bir analiz yapmış, bunu daha iyi anladık.
***
Burada skordan bağımsız söylüyorum, Beşiktaş’ın stadından öyle kolay galibiyetin alınmayacağının üstünü çizmekte yarar var.
Beşiktaş’a karşı biraz daha akıllı ve sakin olabilseydik, mağlup da edebilirdik.
Ama, sen 3-0 öne geçsen dahi, 4 tane gol atabilecek güce sahipler, ayrıca taraftarları da inanılmaz motive ediyorlar.
İki yıl önce 2-0 öne geçtik, sonrasında 4-2 mağlup olmuştuk.
***
Oyuna sonradan giren Morte ve Bahoken’in de kumaşları iyi gibi, ama onlar da hazır değil.
Transferin son gününde alınan, tam olarak hazır olmayan bu oyunculara da zaman vermek gerekiyor.
Diğer yandan Gökhan Sazdağı’na ne oldu, onu anlamak da zorluk çekiyorum?
Geçen yılın parlayan yıldızı, bir anda söndü.
Son iki haftadır neredeyse yokları oynuyor.
***
Ama, Gökhan’ın kötü oyununda Uzodimma’nın da etkisi var.
Uzodimma, çok iyi bir çıkış yakaladı gibi görünse de fazlasıyla yetersiz bir futbolcu.
Fizik gücü var, ama onun dışında ne pozisyon bilgisi ne kademe bilgisi ne de takım oyunu gibi taktiksel bilgisi var.
İlk golde ofsaytı bozduğu da buna bir örnek olur zannımca.
İyi bir yedek olabilir, ama Uzodimma’dan 11 olmaz, özellikle de sağ bek olmaz.
Son maçta da bunu çok iyi gördük, hocanın acilen o mevkiye ya Ramazan’ı ya da Gökhan’ı çekmeli.
***
Ne de olsa eskisi gibi değil, sayısal ve mevkisel anlamda elimiz daha zengin.
Morte’nin ya da Cardoso’nun sağ kanatta oynamasıyla birlikte taşlar değişirse olumlu yanıt alabiliriz.
Defansta da Jeanvier ile Hosseini sabit oynamalı, sağ bekte Gökhan, sol bekte Hasan Ali, sol açıkta yeri geldiğinde Carole de alternatif olabilir.
Taşlarla oynamalıyız, ama var olan sistemi de bozmadan bunu yapmak gerekiyor.
***
Orta alanda Hosseini ve Attamah 6-8 oynamalı.
Hosseini çok yönlü bir oyuncu, 6-8 de Attamah Kemen de olur.
Orta alanda Campanharo gittikten sonra gardımız düştü, rakip çok kolay bir şekilde 2-3 pasla direkt pozisyona giriyor.
Özellikle Attamah orta sahaya dönmeli, yoksa sürekli boş yaparız.
Orta alan bomboş desek abartmış olmayız.
***
Defansı ve orta sahası sağlam bir Kayserispor, yeni oyuncuların uyumuyla birlikte sıçrama yapabilir.
Dediğim gibi bir anda bu işler olmuyor.
Tamam sisteme çok fazla dokunmamak da yarar var, fakat yeni transferlerin form tutmaları, sisteme odaklanmaları zaman alır.
Bunun için birkaç hafta heba olabilir.
Ama, benim her zamanki görüşüm, var olan düzene dokunmamak gerekir, eski oyuncular sakat ya da cezalı değilse oynatılmalı, yeniler de ikinci yarı girip takıma katkı sağlamalı, zamanla yavaş yavaş kadroya alınmalı.
***
Eğer sakatlar olmasaydı, hoca yeni oyunculara birdenbire şans vermezdi, o da çok iyi biliyor ki, yeniler çok yetersiz, güçsüzler, kondisyonları yetersiz, sistemi bilmiyorlar, Kayseri’yi tanımıyorlar.
Sonuç olarak, lig uzun bir maraton, yenmek de var, yenilmek de var bu işte.
Ama, böylesi maçlarda rakipleri oynatmamak, 1 puan üzerine kurulu bir sistem ile çıkmak çok daha iyi sonuç sağlar.
Rakibi kilitleyeceksin, onlar çabalasın dursun, ama biz ne yaptık ya da yapmaya çalıştık, rakibimizi yenmeye oynadık, ikinci yarı erken gol bulduk ve sonucu ortada.
Haddimizi bilmek gerekiyor, biz gol atmasaydık, emin olun bu maç 0-0 biterdi.
Rakip hem sağ, hem sol kanatları çok iyi kullandı, orta alanda çok boşluk buldu, rahat bir şekilde geldi ve topu çok iyi yönlendirdi.
Bunu da biz maç boyunca izledik, rakibe göre çıkmalıydık, ama nihayetinde mücadelemiz de çok kötü değildi.
SON
DAKİKA
