PROFESÖR zor yetişir ve bu değerli ünvan sahiplerine de sahip çıkmak gerekir.
Genellikle Üniversiteler kıymetini bilir. Onlar Genç profesör adaylarını yetiştirirler. Eğer Profesör unvanı taşıyan kişi. Karakterli, dürüst, iyi niyetli ve memleketine fayda sağlamak için genç doktorları yetiştirmeyi seven biri ise öncelikle Üniversitenin başında bulunan Rektörün sahip çıkması gerekir.
Beyin göçü ortam, imkân, sahiplenme duygularının yok olmasından kaynaklanmaktadır. Zor yetişen Profesörlerimizi dayanaksız sebepler ile bekletmek, zaman kaybettirmek, yetki kullanamayarak faydalanamamak memlekete, Üniversiteye kaybettirir.
Bazı Profesörler vardır ki, kendisinden meziyet, bilgi, ahlak açısından üstün gördüğü meslektaşına karşı kibir, nefret, haset besleyebilir ama bu durumu memlekete fayda noktasınaçekecek olanlar yetkili kişi olan Rektörlerdir.
Profesörün Şikâyetçi olduğu kişi, Akademik değerlendirme kurulunda olursa adaletli bir sonuç çıkmaz. “Kadı oğlunu, kadıya şikayet gibi olur.”
Profesöre, soruşturma açılmış bir durum var ise.
Ya bütün soruşturma geçiren Profesörler uzaklaştırılmalı.
Soruşturmanın selameti için.
Sadece birini “soruşturman var” diyerek aynı şekilde soruşturma geçiren diğer Profesörlere dokunamazlık yapmamalı. Bir gün adalet sana da lazım olabilir. Bunun adı ya korkudur, ya da adaletsizlik veya tehdit alıyorsun demektir. Üniversite ilan ile Profesör arıyor. Kalifiye kişi müracaat ediyor. Soruşturman var diye alınmıyor. Görevi iade edilmiyor. Masumiyet karinesi diye bir olgu var. Suç ispat edilirse uzaklaştırırsın.
Pandemi döneminde en çok ihtiyaç duyulan hem de Kalp uzmanı bir Profesöre çektirilen sıkıntı adeta zulüm gibi. Memlekete, Sağlık camiasına, İnsanlığa ceza gibi. Üniversite Rektörünün yakınları dahil binlerce kişinin kalbine giren, sağlığına kavuşturan bu değerli şahsiyeti uzak tutan zihniyeti kınıyorum.
Sağlıklı düşünüldüğü takdirde hak yerini bulacak, değerli Kalp Profesörü binlerce kişiyi yine sağlığına kavuşturacak. Korku ile engellendiği takdirde, görevine iade edilmediği durumda hastaların vebaline ortak olunmuş olur.
Bana dokunmayan yılan bin yaşasın anlayışı hâkim olmamalı.
Biraz da yapılan işin verilen kararın ne kadar insana fayda sağladığı veya zarar verdiğinin muhasebesi yapılmalı. İnisiyatif kullanabilmek çoğu zaman asil duruş sergileyen ve öncelikli genel faydayı düşünenlerin şiarıdır.
Erciyes Üniversitesi Rektörü kardeşimizi seviyor ve doğru karar vereceğine inanıyoruz.
Aksi halde;
“Gülleri koklamaya giderken, Papatyaları çiğnemek zorunda kalacağız.”