Bekir Demirağ

BİR MUSİBET…

Bekir Demirağ

Atalarımız geçmişte öylesine güzel sözler söylemişler ki, günümüze adeta “CUK” diye oturmuş ?
 
Örneğin : “ Bir musibet, bin nasihatten iyidir !.”
 
Bu söz, başta Süper Lig’de 3. Haftaya ,belki de sezona damgasını vuran maçlardan birinde geçen yılın şampiyonu Galatasaray’ı ağırlayan ve sonuçta da 3 2 kaybeden temsilcimizKayserispor için geçerli ?
 
Karşılaşmada kaliteli futbol dışında ne ararsanız vardı…
 
Kasıtlı tekmeler, gereksiz fauller, tabii sonrasında çıkan sayısız sarı ve 4 kırmızı kart (!)
 
Değerli meslektaşım Demet Öztürk önceki günki köşe yazısında bu maçın analizini yaparken gerçekten önemli detayları dile getirmiş : “Tribüne oynarsak kaybederiz !..”
 
Diye de asıl büyük tehlikeyi belirtmiş …
 
Kayserispor’un bu zorlu karşılaşmada tam 1 puanı yakalamışken elinden nasıl uçurduğunu pozisyonları süze süze ifade ederek , yazısının sonunu “Doğruları yazayım da, siz isterseniz beni aforoz edin. Hiç önemli değil ? “ diye bağlamış.
 
Çoğu tespitinin altına imzamı hiç çekinmeden atarım,
 
Çünkü yıllar yılıdır sahalarda haber için koşturan Demet hanımın “ futbol bilgisine , tecrübesine ve tarafsızlığına “ inanırım !..
 
Tarafsızlıktan kastım, doğruları dile getirip objektif olmaktır…
 
Ben de bu yazımda izninizle sezona kötü giriş yapan iki takımın “futbolsuz” didişmesini gördüğüm kadarıyla özetlemeye çalışacağım : Lige evindeki 1-0’lık Alanyaspor yenilgisiyle giren, ikinci maçında deplasmanda Ankaragücü ile uzatmalarda gelen şanslı bir golle 1-1 berabere kalan temsilcimiz Kayserispor’un eldeki kadrosunun gerek kalite ve gerekse güç yönüyle geçen sezonki kadronun çok gerisinde olduğu gün gibi ortada ? Ama karşısında da ismen çok güçlü görünen ama ilk 2 maçında ne yaptığını hiç kimsenin bilemediği şampiyon adayı ve 1 puanlı Galatasaray’ın da ondan kalır yanı yok (!) …
 
Hele sahada “ gol kralı “ apoletli bir Diagne var ki, sanki hayalet ? Takımını resmen eksik bırakıyor.
 
Tribünler dolu ve heyecanlı…
 
Maç işte bu ortamda ve herhangi bir Avrupa ülkesi liginde göremeyeceğimiz şekilde sert başladı.
 
Tekmeler,olmadık sorumsuz hareketler ve “hangi akla hizmet bu karşılaşmaya atandığı belli olmayan “ bir hakemin peş peşe çıkarttığı kartlar… Derken,Luyindama’nın harika asistiyle (!) kaleci Muslerayı da devre dışı bırakan Henrique’nin topu Galatasaray filelerine göndermesiyle Kayserispor tribünlerinin coşuşu…
 
Hemen sonrasında Umut Bulut’un hem de karşı karşıya bir pozisyonda topu Muslera’ya kaptırışı sonrasında tribünlerden yükselen “ ahlar…vahlar…” Devreyi 1-0 önde kapatan Kayserispor, ikinci yarının başında da etkiliydi. Önce Mensah topu bom boş kale yerine tribünlere gönderdi, ardından da Umut Bulut ile Henrique çerçeveyi bulamadı.
 
Galatasaray maçın ikinci yarısında kenardan aldığı talimatla tabiri caizse “ Ya Herro… Ya Merro !..” taktiğiyle atak üstüne atak yapmaya ve risk almaya başladı. Diagne’nin yerine sahne alan Emre Mor, hızıyla defansımızın arkasına derinleme koşular yapıp topları Babel ile buluşturmaya çalışıyor bazen de başarıyordu. Bunda tabii ki bizim geriye yaslanıp , en azından skoru koruma telaşına kapılmamızın da payı vardı ?
 
Belhanda VAR incelemesiyle verilen penaltıda skora dengeyi getirdi.
 
Tabii bu pozisyonda hiç hesapta olmayan kırmızı kart ile Abdennour’un oyun dışı kalmasıyla da sahada roller değişti (!)
 
Tam bir sorumsuzluk örneği veren Henrique de ikinci sarıdan kırmızı kartla atılırken, bir yerde Cim Bom’un ekmeğine de yağ sürdü.Kayserispor sahada 9 kişi kaldı.
 
80. dakikada Fatih Terim, risk alıp solbek Japon Nagatomo’yu çıkartıp yerine forvet Adem Büyük’ü sahaya sürdü.
 
Babel defansımızın da katkısıyla Cim Bom’u öne geçirdiğinde tribünlerdeki taraftarlarımızın hakem Mustafa Öğretmenoğlu’na büyük öfkesi ve tepkisi vardı.
 
Maçın son dakikaları ve uzatma anları adeta bir korku filmi gibiydi …
 
Emre Mor kızardı, Kayserispor, kaptan Umut Bulut ile 2-2’yi yakaladı !.
 
Uzatmalarda nefesler iyice tutuldu…
 
Gemisini kurtarması gereken kaptan Umut Bulut, topla ceza sahasına giren Ömer Bayram’a yaptığı hareketle ikinci sarı karttan kırmızı kartı gördü.
 
Sahada 8 kişi kalmamıza rağmen yine de herkes “Tamam artık maç bitti… 1 puan da iyidir ?” diye umutlu düşünürken ve son dakika oynanırken bir de baktık Adem Büyük’ün çok zor bir pozisyondaki vuruşunda top filelerimizde ? Tabii tam bir yıkım tablosu (!) Eğer çok kötü bir gününde yakaladığımız Galatasaray karşısında sahadan en azından 1 puanı alamadan ayrıldı isek, bunun birinci sorumlusu teknik direktör Hikmet Karaman, (pozisyon gereği ) atılan Abdennour dışında acemice kırmızı kart gören Henrique ile kaptanımız Umut Bulut’tur… Önümüzdeki hafta Antalyaspor maçı ( daha ligin başında olmamıza rağmen ) özellikle bizim açıımızdan hayati bir önem taşıyor.
 
Deyim yerinde ise 6 puanlık bir karşılaşma !.
 
Milli maçlar nedeniyle verilen arada umarım ki oyuncularımız yeni gelen arkadaşlarıyla çok daha iyi alışır ve tam bir aile ortamı oluşturur ? 3 as oyuncusundan yoksun olarak bu hayati deplasmana gidecek olan temsilcimiz Kayserispor, ilk üç maçındaki hatalarından mutlaka DERS çıkartmalıdır !..
 
Şurası bir gerçek ki bu sezon Süper Lig hemen her takım açısından ZOR geçecektir ?
 
Transferde birinci dönem bitti ve tabiri caizse biz “ eldekilerle “ yetineceğiz…
 
Artık yapacak bir şey yok.
 
Hayırlısı olsun diyelim ?

Yazarın Diğer Yazıları