İşsizlik aslında düşmedi - İşte sebebi...

TÜİK'in açıkladığı veriler sonrası işverenler işçi bulamadığını söylerken işçiler de çalışma koşullarından yakınıyor. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) şubat ayına ilişkin açıkladığı işgücü istatistiklerini değerlendiren işverenler, işsizlik oranının ülke genelinde aslında düşmediğini belirterek sorunları Kayseri Anadolu Haber'e bir bir sıraladı. Peki işverenler böyle düşünürken, iş alanlar ne düşünüyor?

İşsizlik aslında düşmedi - İşte sebebi...

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) şubat ayına ilişkin işgücü istatistiklerini açıkladı. İşsizlik oranı 0,3 puan azalarak yüzde 8,7 seviyesinde gerçekleşirken işverenler bu oranın ülke genelinde yüksek olduğunu Kayseri Anadolu Haber muhabirine söyledi. İşverenlere göre işsizliğin 4 farklı boyutu var. İşte detaylar...

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) şubat ayına ilişkin işgücü istatistiklerini açıkladı. İstatistiklere göre 15 ve üzeri yaştaki kişilerde işsiz sayısı bir önceki aya göre 109 bin kişi azalarak 3 milyon 78 bin kişi oldu.

İşsizlik oranı ise 0,3 puan azalarak yüzde 8,7 seviyesinde gerçekleşti. Bu oran erkeklerde yüzde 7,3, kadınlarda ise yüzde 11,3 olarak tahmin edildi.

İstihdam edilenlerin sayısı 2024 yılı şubat ayında bir önceki aya göre 147 bin kişi artarak 32 milyon 423 bin kişi  iken istihdam oranı ise 0,2 puan artarak yüzde 49,3 oldu.

İşgücü 2024 yılı şubat ayında bir önceki aya göre 38 bin kişi artarak 35 milyon 501 bin kişi, işgücüne katılma oranı ise aynı seviyede kalarak yüzde 54,0 olarak gerçekleşti.

İşgücüne katılma oranı erkeklerde yüzde 71,7 iken kadınlarda yüzde 36,6 oldu.

İşveren TÜİK verilerine ne diyor?

TÜİK rakamlarını değerlendiren işveren, işsizlik oranının 0,3 puan azalarak yüzde 8,7 seviyesinde olmasının ülke genelinde yeterli seviyede olmadığını, işsizliğin hala sorun olduğunu belirtti.

İşsizlik sorunların 4 ana boyutta değerlendiren işveren, en önemli sorun olarak meslek liselerinin değersizleştirilmesi olduğunu  ve ailelerin çocuklarının beyaz yaka olması için yönlendirdiğini ifade etti.

İşveren, ''Çocuğum üniversite okusun, masa başı, iş olsun, memur olsun, doktor olsun, pilot olsun, beyaz yakalı olsun herkes ona yönlendiriyor. Peki kim motor tamir edecek? Kim güvenlik görevlisi olacak? Kim berber olacak? Kim tesisatçı olacak? Kim mobilyacı olacak? Kim sanayide çalışacak? Bu yüzden şu anda bu meslekler yani zanaatkar, esnaflık, esas, zanaatkarlık hepsinden daha değerli.'' dedi.

Bir diğer sorunun teknoloji bağımlılığı olduğunu belirten işveren gençlerin teknolojik bağımlılığın tembelliğe ittiğini söyledi. 

Teknoloji bağımlılığının yanı sıra üniversite mezunu olan gençler çalışma koşullarını veya işi beğenmiyor. 

İşverenlerin en önemli sorunlarından birisi kalifiye eleman bulamaması oluyor. İşverenler çalışkan, donanıma sahip, kabiliyetli ve becerikli personel bulamadıklarından yakınıyor.

Öte yandan özel sektörde en önemli sorun ücret olarak işveren ve iş alanın karşısına çıkıyor.

Kayseri Anadolu Haber'e konuşan işveren ücretlere ilişkin şunları kaydetti: ''İş verenlerimiz diyor ki işçiler mesailerine sadık kalsınlar, üretsinler. Ben de onların hakkını, emeğinin karşılığını veririm diyor. Zaten aklı başında her iş veren verim elde ettiği elemanı asla kaçırmak istemez. Onları ekonomik olarak memnun eder.''

İş alan ne düşünüyor?

İş alan personeller iş verenlerin yeni mezun kabul etmediğinden yakınıyor. Belirli bir bölümden 4 yılda mezun olup hayata atılan iş alan aldığı ücretten ve çalışma koşullarından memun olmadığını belirtiyor.

İş alan, ''Lisans döneminde bitirdiğim alandan iş aramama rağmen hem işverenlerin mobinginden hem de ücret karşılığını alamamdan dolayı başka bir sektörde çalışmak zorunda kaldım. Üstelik yüksek lisans yapıyorum diye kimse beni işe almak istemedi. Çünkü haftada bir gün okula gitmem gerekiyordu.'' dedi.

İşveren ile arasında geçen kısa diyoloğu anlatan iş alan, ''İş görüşmesine gittiğim yerde işveren yüksek lisans yaptığımı öğrendiğinde, 'Sen bizi bırakıp gidersin, sana neden yatırım yapalım?' sorusunu yöneltti ve görüşmeyi direk iptal ettiler. Öyle ki bazı çalıştığım yerlerde de maaşımı çok sonradan aldım. Bir firmadan 15 bin liralık ödemeyi henüz alamadım. Bu sebeplerle sektörde değersizleştiğimi düşünerek uzun süre çalşmadım'' ifadelerini kullandı.