Hep duyarız. “Görev istenmez verilir” diye
Önder kişi. Zor bir görevi kimin yapabileceğini bilir. “Bu zor görevi yapacak kimse var mı?” diyerek rekabet oluşturmak kaydıyla. Yüreklilerin kim olduğunu hem teyit etmek ister, hem de görev alacak cesaretin kimde olduğunu görmek.
Görev adamları genellikle zor zamanlarda ve şartlarda ortaya çıkarlar.
Sadece paylaşımın olduğu durumlarda verilen görevler, idareten yapılması istenen ve görevin verildiği kişiden bir katkının beklenmediği ortamlardır.
Para ve İktidar nasıl saadet getirmiyorsa. Güç, inancın ve ahlakın metanetinde olmalıdır.
Bir işe talip olan kişinin vasıfları uygun.
Vazifenin altından kalkabilecek kanaati kendinde taşıyor.
Her şart da çalışma arzusunda.
Katkı sağlamak için de fedakârlık yapmaya hazır ise.
Bu tür kişilere neden görev verilmez? engellenir? dışlanır ? anlamak çok zor.
Eğer menfaatler ön plana çıkıyor ve her ne şartta olursa olsun, kendilerinden kaynaklanmayan başarıların olduğu durumlarda.
Başarıya katkı sağlayan kişilerden ziyade, başarıdan nemalanacak kişiler ölçü alınarak, görev isteyene değil de genellikle kendinden olana verilmek isteniyor.
Kayseri de kanaat önderi bir siyasetçi bir konuşmasında “Bizi ….. Partisi piyon olarak kullandı” diyordu.
Bugün kendisi de, başkalarını aynı şekilde kullanıyor.
Terazi ipleri karıştı, kefeden Adalet düştü.
Görev verenler, aday belirleyenler, Liyakat gözetmeyerek, biat edecek kendi adamlarını tercih ederlerse.
Hak etmeyenlere, hak edenlerin hakkını elinden alarak dağıtırlarsa.
Bu tür kişiler, Hatalarını anladıkları vakit çok geç olacaktır. Tabi anlamak isterlerse.
Seçmen; Her zaman sevdiğine ve seçtiğine ulaşacak basirete sahiptir.
Eğer irade ipotek altına alınmaz ise, Tehdit, teklif, şantaj yapılmaz ise.
Allahın insanlara verdiği kutsal oyu kullanma özgürlüğü oy sahiplerine bırakıldığı zaman da.
Bir kısım kişilerde bulunan. Makam dağıtma, durumundaki yandaşçılık bitecektir.
Bölgecilik, ayrımcılık, ırkçılık kalmayacak. Hak, adalet, liyakat yerinde kullanılmış olacaktır.
Bu durum Memlekete fayda sağlayacak.
Makamın, kendine verilmesi için, Siyasetçilerin kapısının önünde günlerce yatan kişiler.
İstenmez, verilir mantığını ne kadar özümsemiştir.
Samimi ve çalışkan. Hayatında doğruluğu ilke edinen. Onurlu, Allahdan korkan. Rant peşinde koşmayan kişiler Topluma yön verecek karakterlerdir.
“Terazisi şaşmayan” liyakatli kişiler olursa hiçbir yerde sıkıntı olmayacaktır.
Kaliteli, Kapasiteli, Emeği geçen birikimli kişilikler görev istemelidir. Çünkü onlar cesur insanlardır.
Görev vermek için aranan kişiler de bu tür kişilik sahipleri olmalıdır.
Benim anlayışıma göre;
“Küçüklerin itaati, Büyüklerin ADALETİ kadardır”.
