Kalkan: 'Eğitim Bir Sen her dönem üye sayısını arttırmış yetkili sendikadır'

Kayseri Eğitim Bir Sen İl Temsilcisi Aydın Kalkan ile Eğitim Bir Sen, Memur Sen ve gündeme ilişkin bir söyleşi gerçekleştirdik.

Kalkan: 'Eğitim Bir Sen her dönem üye sayısını arttırmış yetkili sendikadır'

Gerçekleşen söyleşide gündeme yönelik konularla ilgili de görüşlerini paylaşan Kalkan, Eğitim Bir Sen ve Memur Sen hakkında bilgiler vererek; “Eğitim Bir Sen her dönem üye sayısını arttırmış yetkili sendikadır” ifadesinde bulundu.

EĞİTİM BİR SEN İLE MEMUR SEN HAKKINDA VE YETKİLİ SENDİKA OLMALARI HUSUSUNDA BİZE BİLGİLER VERİR MİSİNİZ?

Biliyorsunuz sendikalarda mayıs ayı mutabakatı itibariyle yetkiler belirleniyor. Eğitim Bir Sen 2005’ten beri Kayseri’de yetkili sendika. Her dönem üye sayısını arttırarak yetkisini pekiştirmiştir Kayseri’de. Geçen yılki üye sayısına baktığımız zaman mayıs ayı mutabakatında 7 bin 277 idi. Bu dönem ise 9 bin 6 sayısına ulaştık. Yine Eğitim Bir Sen’in ikinci şubesini de açtık biliyorsunuz. İkinci şubemiz üniversite şubemiz olarak hizmet veriyor Eğitim Bir Sen 2. Üniversite bizim için çok önemli idi. Gerçekten üniversitelerde yıllardır yetkiyi biz alamamıştık. 2005’te Milli Eğitim’de almış olduğumuz yetkiyi üniversitede de pekiştirmek istiyorduk. Geçen ocak ayından itibaren orada 2. şubemizi açtık. 2. şubemizin açılmasıyla oradaki yönetim kurulundaki şube başkanlarımız, yöneticilerimiz ve yardımcıları büyük bir özveri ile çalıştılar. Ve şu anda Erciyes Üniversitesi’nde de yetkili sendika konumuna geldik. Bu bizim için çok önemliydi. Gerçekten şu anda Eğitim Bir Sen 1 ve Eğitim Bir Sen 2 yetkili sendika. Memur Sen olarak da ben aynı zamanda Memur Sen il temsilcisiyim. Memur Sen il temsilcisi olarak da 11 iş kolunun 11’inde yetkili sendikayız. Şu anda Kayseri’de Memur Sen’in üye sayısı 21 bin 573’tür. Bu da Kayseri’nin en büyük sivil toplum örgütü anlamına gelmektedir. Yine ilçelere baktığımız zaman tüm ilçelerde Eğitim Bir Sen yetkili sendika. Ulaştırmada, hava meydanlarında yetki alamamıştık.  Bu sene onu da aldık. Yani Türkiye genelinde de Memur Sen’in üye sayısı 950 binlerde. Türkiye’de en büyük konfederasyondur Memur Sen ve Kayseri’de en büyük sivil toplum örgütüdür. Sendikalarımızda üyelerimizin sıkıntılarını ve beklentilerini dinliyoruz, araştırıyoruz. Ya bize gelip bu bilgileri veriyorlar, ya da biz ziyaret ederek dertlerini taleplerini dinliyoruz ve onların bu sıkıntılarını devlete iletip çözüm bulmalarını, sıkıntılarının giderilmesini ve taleplerinin karşılanmasını sağlıyoruz. Haklarını da savunarak toplu sözleşmelere katılıyoruz. 

EĞİTİM ÖĞRETİM DÖNEMİNİN SONUNA GELİRKEN MİLLİ EĞİTİMDE NE GİBİ SIKINTILAR VAR BUNLARDAN BAHSEDEBİLİR MİSİNİZ?

Eğitim Bir Sen olarak yoğun bir şekilde iş yeri ziyaretlerimiz, okul ziyaretlerimiz oldu bu dönem. Okullarımızda öğretmen odalarında eğitim çalışanlarımızla, öğretmenlerimizle, memurlarımızla, şeflerimizle, hizmetlilerimizle bir araya geldik. Arkadaşlarımızın bu konularda sıkıntılarını dinledik. Bu sıkıntıları kaydedip genel merkezimize iletiyoruz. Öğretmen odalarımızda öğretmen arkadaşlarımızla ilgili en çok karşılaştığımız sıkıntı, bunların bize göre en önemlisi öğretmenin itibarsızlaştırılması konusu idi. Yani öğretmenlerimiz halk nezdinde bir itibar kaybına uğramış gibi gözüküyor şu anda. Bu itibarın yeniden kazandırılması için elimizden gelen çabayı gösteriyoruz. Alo 147 diye bir şikayet hattı kurulmuştu. Bu şikayet hattının tamamen öğretmeni şikayet etme hattına dönüşmesi öğretmen arkadaşlarımız tarafından ifade ediliyor. Bunun yeniden gözden geçirilmesi için gerek genel merkezimizle gerekse de bakanlığa raporumuzu göndereceğiz. Sonra öğretmen arkadaşlarımız yaşı geldiği halde emekliliği dolduğu halde emekli olamıyorlar. Neden emekli olamıyorlar, emekli olduklarında maaşları bir hayli düşüyor. 3 bin katsayı üzerinden bir maaş alıyoruz, katsayımız 3 bin 600’e çıkarılırsa biz bunu talep ediyoruz ve bütün öğretmen arkadaşlarımızın da talepleri arasında bu. 3 bin 600’e çıkarsa yaşı dolan öğretmen arkadaşlarımız emekli olacaklar çünkü emekli olduklarında biraz daha yükselecek maaşları. Bunun için öğretmen arkadaşlarımızın 3 bin 600 katsayı ile maaş almaları konusunda elimizden gelen gayreti gösteriyoruz. Yine ek ders ile ilgili sıkıntılar gündeme geliyor. Destekleme kurslarında biliyorsunuz cumartesi pazar dershaneler kapatıldıktan sonra okullarımızda destekleme kursları açıldı. Bu destekleme kurslarında öğretmelerimizin ek ders ücretleri güzel. Yani 18 lira civarında. Ama hafta içerisinde girmiş olduğu ek derslerin ücretinin 9 lira olması yine öğretmenlerimizin sıkıntıları arasında. Bunların düzeltilmesine yönelik raporlarımız var. Yine idarecilerimizin farklı ek ders anlayışları var. Yani okul türüne göre idarecilerimize farklı ek ders ödeniyor. Bunun da bir çalışmasının yapılıp düzeltilmesi gerekiyor. Yani farklılık olunca sıkıntı oluşuyor çalışma barışını da bozuyor. Kayseri’de bir sıkıntı daha var. Kayseri’nin taşra ilçelerinde öğretmen arkadaşlarımızı tutamıyoruz. Eş durumundan işte eşi burada kendisi taşrada olunca mutlaka eş durumundan bir şekilde devreye birilerini koymaya çalışarak bu sıkıntısını gidermeye çalışıyor. Bir şekilde geçici görevlendirme ile yer değiştiriyor. Geçici görevle yer değiştirdiği için, geldiği yerdeki kadro doldurulamıyor. Kadro çünkü orda kendisi burada geçici çalışıyor. Bir sene oradaki öğrenciler ücretli öğretmenlerle öğretim faaliyetlerini gerçekleştiriyorlar. Ücretli öğretmenlik bizce kalkmalı, bir an önce bitmesi lazım. Bir an önce kadrolu öğretmenlerin atanması lazım. Ücretli öğretmen biliyorsunuz KPSS’ye hazırlanmak için okuldan ayrılıyor, başkası geliyor derslere yani çocuklar bir dönem içerisinde birden fazla öğretmen değiştirmiş oluyor bu da çocukların aleyhine oluyor. Onun için biz taşradaki ilçelerde, Doğu ve Güneydoğu’da çok daha önce gündeme geldi bu konu, yani Sarız merkezde çalışan bir öğretmenle Kayseri merkezde çalışan bir öğretmen aynı maaşı almasın. Çalışma zorluğuna göre biraz daha fazla ödeme yapılsın. Doğu ve Güneydoğu’da da böyledir. Öğretmenlerin ilk atamaları buralara yapılıyor. Ben her ortamda dillendiriyorum, yani yeni öğretmenlerin Doğu ve Güneydoğu’ya gönderilmemesi lazım. İşi bilen, tecrübeli öğretmenlerin oralara gönderilmesi lazım ki oradaki çocuklar iyi eğitilsin, yeniden ülkeye, topluma kazandırılsın. Peki işi bilen tecrübeli öğretmenleri nasıl göndereceksiniz tabii ki farklı fazla maaş uygulaması ile teşvik ederek. Bakanlığın bununla acilen ilgilenmesi lazım. Çocuklarına öğretmenler tarafından biraz sesini yükselterek konuşması halinde ve buna benzer basit olaylarda velilerin okula koşmaları ve öğretmen arkadaşlarla tartışmaları da hoş olmayan bir durum. Öğretmenlerin sıkıntılarından biri de bu. Zaten çocuklara kesinlikle dokunamıyorsunuz. Hatta çocukla yüksek sesle bile konuşulduğunda veli hemen okula koşuyor ve ‘çocuğumla yüksek sesle konuştunuz, psikolojisini bozdunuz’ gibi tartışmalar oluyor. Hani burada bir araştırılması lazım bu doğru mudur, doğru ise neden yüksek sesle konuşuldu diye ve ondan sonra buna karar verilmesi gerekiyor. Kayseri’de bu yıl birkaç olumsuz olay oldu ancak eğitim camiası büyük bir camiadır ve bu kötü misaller bütün camiaya da mâledilmemeli. Bizim çok değerli öğretmen arkadaşlarımız da özveri ile çalışmaktadır okullarımızda. 

MALUM YENİ HÜKÜMET KURULDU. SENDİKA OLARAK YENİ HÜKÜMETTEN BEKLENTİLERİNİZ NELERDİR?

Daha öncelerde de dillendirdiğimiz gibi yeni ve sivil bir anayasa yazılmalıdır istiyoruz. Sivil ve yeni bir anayasa şart bu ülke için ancak her nedense sivil bir anayasa yazılamıyor bu ülkede. Darbelerden sonra yazılmış anayasalarıyla idare ediliyoruz. Bir an önce mecliste bulunan tüm partiler arasında bir konsensüs sağlanarak yeni bir anayasa yazılmalıdır. Memur Sen olarak yeni anayasa platformu da oluşturduk. Bu platformda uzmanlarımız illerde yeni anayasanın niçin gerekli olduğuyla ilgili konferanslar verecekler. Yine biliyorsunuz parlamenter sistem gerçekten tıkanıyor. Ha şu anda cumhurbaşkanı ve başbakan uyum içerisinde çalışıyor. Geçmişe baktığınız zaman görüyorsunuz. Bir anayasa kitapçığı fırlatıldı ve Türkiye krize girdi. Yani başkanlık sisteminin getirilmesi ve yeni anayasanın yazılması bir gereklilik ve öncelik olarak karşımız çıkıyor. Diğer taraftan bu bürokrasi atamalarında bir tıkanma vardı vekaleten çalışıyordu bürokrasiler. Vekil olarak çalışan bürokratların asil olarak çalışması mümkün olmuyor.  İnsan asil olarak atandığında ve çalıştığında daha verimli olmaktadır. O yüzden bürokratların vekaleten değil de asaleten atanması gerektiğini düşünüyoruz. Milli eğitimde müfredatla ilgili daha önce söylemiştik, ders saati sayısının azaltılması lazım. Şöyle bir durum var. Fen Lisesi akademik öğrenci yetiştiren bir lise, Meslek Lisesi ise el becerilerine dönük bir lise. Fen Lisesi’nde okutulan matematik kitabı ile Meslek Lisesi’nde okutulan matematik kitabının içeriği aynı olmamalıdır. Ama bakıyorsunuz bizim eğitim sistemimizde aynı. Yani bunun uydun olarak yeniden gözden geçirilmesi lazım. Değerler eğitimini biz çok önemsiyoruz. Değerler eğitimi ile çocuklarımıza bizler örfümüzü, adetimizi, kültürümüz ve medeniyetimizi öğretmeliyiz. Gerçekten yetişen gençler bu değerlerimize yabancı olarak yetişiyorlar. Bizi biz yapan değerlerimizi biz bu okul sıralarında öğrendik. Bunun daha da geliştirilmesini diliyoruz.

ESKİ MİLLİ SAVUNMA BAKANI İSMET YILMAZ MİLLİ EĞİTİM BAKANI OLDU. BUNU NASIL DEĞERLENDİRİYORSUNUZ?

Mutlaka başarılı olacağına inandıkları için Milli Eğitim Bakanlığı’na İsmet Yılmaz Bey’i getirmişleridir. Bizim düşüncemiz şu aslında, eğitim kökenli bir insan Milli Eğitim Bakanı olsa daha mı faydalı olur diye düşünüyoruz ancak maalesef cumhuriyet dönemindeki kurulan hükumetlere baktığımız zaman bir iki tanesi belki bakanların eğitim kökenli olmuştur. Biz ilk etapta bunu düşünüyoruz ancak inşallah İsmet Yılmaz Bey’in de başarılı olacağını düşünüyoruz. Zaten daha önceki bakanlıklarında da başarılı olmuştur bu başarıdan dolayı da Milli Eğitim Bakanlığı’na getirilmiştir şeklinde düşünüyoruz.

SON OLARAK ALMANYA PARLAMENTOSUNUN ERMENİ SOYKIRIM KARARI ALMASI KONUSUNDA NELER SÖYLEMEK İSTERSİNİZ KAYSERİ VE TÜRKİYE’DEKİ YETKİLİ SENDİKA OLARAK?

Alman parlamentosunun soykırım kararına ilişkin olarak yedi güzel adamdan biri olan Nuri Pakdil ağabeyimin söylediği söz ile başlamak istiyorum ben. Nuri Pakdil ağabeyim gerçekten çok güzel özetledi. 'Soysuzların soylulara soykırım iddiası çok gülünçtür' diyor kendisi. Evet, biz insana değer veren bir medeniyetten, bir kültürden geliyoruz. Bu insan ne olursa olsun, isterse Müslüman isterse gayrimüslim olsun. Bizim için bir insanı öldürmek bütün insanlığı öldürmek gibidir. Bu şekilde kabul edilen bir inançtan, kültürden gelen bir millete soykırım iddiasında bulunmak bence çok gülünçtür. Zaten biz bu hükmü kabul etmiyoruz, 'yok' kabul ediyoruz. İşin acı tarafı buradaki Türk parlamenterlerin de buna imza atmasıdır. Yani sanırım 650 kişiden oluşuyor Alman parlamentosu, toplantıda da zaten 250 kişi vardı. Ama insanın zoruna giden Türk parlamenterlerin bu gülünç ve aslı astarı olmayan karara imza atmalarıdır. Bu gerçekten bizleri derinden yaralamıştır. Daha önce sayın cumhurbaşkanı ve başbakanımız bu konularda 'Biz bu işi tarihçilere bırakalım. Açılsın bakılsın kaynaklar, arşivler gerçekler ortaya çıksın. Bu tarihçilerin işi' diye çağrıda bulunmuşlardı ancak olmadı. Bu siyasi bir karar. Bilimin önüne siyasi bir karar ile geçilmek isteniyor. Böyle bir kararı Eğitim Bir Sen ve Memur Sen olarak kabul etmemiz mümkün değildir ve kınıyoruz. RÖPORTAJ: KAAN AKBAŞ