EN YÜKSEK BÜYÜME ORANINI YAKALADIK

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye-Macaristan İş Forumu'nda yaptığı konuşmada, 'Üzülerek ifade etmek isterim ki mülteci meselesinin çözümünde uluslararası toplum sorumluluklarını yerine getirmemiştir. Çözümsüzlüğün faturasını da önce Suriye halkı, daha sonra da Türkiye gibi komşu ülkeler ödemek zorunda kalmıştır' dedi. Erdoğan ayrıca Türkiye'nin OECD ülkeleri arasında en yüksek büyüme oranını yakaladıklarını ifade etti.

EN YÜKSEK BÜYÜME ORANINI YAKALADIK

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “2002 yılından beri ortalama yüzde 5.8, geçen sene yüzde 7.4, 2018’in ilk yarısında ise yüzde 6.3 oranında büyüyen bir ekonomiye sahibiz” diyerek sözlerine şöyle devam etti: “Bu oranlarla OECD ülkeleri arasında en yüksek büyüme oranını yakaladık. Özellikle kamu, hane halkı, bankalar ve özel sektör borçluluk oranlarında uluslararası kriterlere göre gayet olumlu bir görüntümüz var. Ülkemize yönelik bu saldırılara karşı tüm kurumlarımızla gerekli önlemleri aldık. Son olarak Hazine ve Maliye Bakanımız birkaç hafta önce yeni ekonomi programımızı açıkladı. 2019-2021 yılları için hazırlanmış bu program katılımcı bir anlayışla, sürdürülebilir bir ekonomik büyüme hedefiyle kaleme alındı. Alınan önlemlerle ekonomimizin dengelenme yönünde işaretler verdiğini memnuniyetle görüyoruz.”
 
“İKİLİ TİCARETİMİZİ, TÜRKİYE İLE MACARİSTAN ARASINDAKİ DOSTLUK BAĞINA YAKIŞIR BİR DÜZEYE ÇIKARMALIYIZ”
 
Konuşmasına davetleri için Macaristan Cumhurbaşkanı Janos Ader’e teşekkür ederek başlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, gösterdikleri misafirperverlik dolayısıyla kendilerini evinde hissettiklerini ifade etti. Esasen Macaristan’ı yabancı bir ülke olarak görmediklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin Macaristan ile kökleri Orta Asya’ya uzanan kadim bağları olduğunu belirtti. Dünyada pek az ülkeye nasip olan ortak paydaların olduğuna dikkat çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, beş yıl aradan sonra gerçekleştirdiği bu ziyaret vesilesiyle iki ülke arasındaki özel ilişkilerin daha ileriye taşınacağına inandığını ifade etti.
 
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasında Türk ve Macar tarafından 300’ü aşkın iş adamının katılımıyla gerçekleştirilen forum aracılığıyla geleceğe yönelik atılacak adımların değerlendirmesinin yapıldığını kaydetti. Türkiye-Macaristan ilişkilerinde muazzam bir ivme yakalandığını, iki ülke arasında çok sayıda üst düzey ziyaret gerçekleştirdiklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu sayede 2009 yılında yaklaşık 1.5 milyar dolar olan ikili ticaret hacminin 2017 yılında 2.6 milyar dolara yükseldiğini, 2018 yılının ilk 8 ayında ise, 1.8 milyar dolarlık bir hacme ulaştığını aktardı.
 
Tüm bu olumlu gelişmelere rağmen ekonomik ilişkilerin mevcut durumunun yeterli olmadığını kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan “Biz bunu çok daha ilerilere taşıyabiliriz. Hiçbir siyasi sorunu bulunmayan, ekonomik ilişkiler noktasında hukuki alt yapısı tamamlanmış, tarihî ve kültürel açıdan birer kardeş gibi yakın iki ülkenin ticaretinin daha üst seviyelerde olması gerekir. Bizlere ve burada bulunan iş adamlarımıza düşen en önemli görev; ikili ticaretimizi, Türkiye ile Macaristan arasındaki dostluk bağlarına yakışır bir düzeye çıkarmaktır. Türkiye ile Macaristan arasındaki bu ilişkileri güçlendirmede iş adamlarımıza, sizlere çok büyük görev düşüyor. Biz üzerimize düşeni her iki siyasi yetkili sorumlu olarak yapmaya hazırız, siz de üzerinize düşeni yapmalısınız” dedi.
 
 “MACAR VE TÜRK EKONOMİLERİ BİRBİRİNİ TAMAMLAYAN EKONOMİLERDİR”
 
Konuşmasında, “Macar ve Türk ekonomileri, birbiriyle rekabet eden değil, birbirini tamamlayan, benzerliklerini kullanarak daha büyük sinerji oluşturan ekonomilerdir” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, iki ülke arasında özellikle turizm, enerji, müteahhitlik, lojistik, gıda endüstrisi gibi sektörlerde önemli iş birliği potansiyeli olduğunu belirtti. Macaristan’ın, Avrupa’yı Balkanlar, Doğu Avrupa, Türkiye ve Rusya ile bağlayan demir ve karayollarının kavşak noktasında yer aldığını hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu açıdan, ürünlerimizin Avrupa’ya ulaştırılmasında Macaristan’ı bir ticaret üssü ve en önemli geçiş noktalarından biri olarak görüyoruz” şeklinde konuştu.
 
Cumhurbaşkanı Erdoğan Macaristan’ın sadece bir geçiş güzergâhı olarak görülmesi yerine, ürünlerin depolanması ve Avrupa’ya ihraç edilmesinde bir merkez olarak değerlendirilmesinin “kazan-kazan” vizyonlarına daha çok hizmet edeceğini sözlerine ekledi.
 
“MACARİSTAN’LA SAVUNMA SANAYİNE YÖNELİK ADIMLAR ATMAYI PLANLIYORUZ”
 
Konuşmasının devamında Macaristan’ın nitelikli ve uygun maliyetli iş gücü, coğrafi konumu sayesinde çok sayıda Batılı girişimci tarafından yatırım merkezi olarak görüldüğünü söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ülkemiz de benzer şekilde Avrupa’nın ve dünyanın birçok ülkesinin kaliteli ürün ihtiyacına cevap veren bir üretim üssü ve ticaret ortağı hâline gelmiştir” dedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti: “Eylül ayında açıkladığımız yeni ekonomik programımız ile artık bundan sonra katma değeri yüksek ürünlere daha fazla yoğunlaşacağız. Son 16 yılda ekonomide sergilediğimiz başarılar hedefe ulaşma noktasında bize güç ve cesaret veriyor. Şu anda Macaristan’la özellikle savunma sanayine yönelik de bazı adımları atmayı planlıyoruz. Yaptığımız görüşmelerde bu konuların üzerinde de durduk.”
 
“BANKALARIMIZ ARASINDAKİ İLİŞKİLERİ GÜÇLENDİRMEMİZ GEREKİYOR”
 
Cumhurbaşkanı Erdoğan, iki ülke arasındaki önemli bir iş birliği alanının turizm potansiyeli olduğuna dikkat çekerek Türkiye’ye iki saatlik mesafedeki Macaristan ile paket turizminin, gerek Macaristan’dan Türkiye’ye, gerek Türkiye’den Macaristan’a hem halkların kaynaşması noktasında önemli bir adım olacağını hem de bu sektörü canlandırmak suretiyle yeni bir açılımı yapmış olunacağını vurguladı.
 
Konuşmasında iki ülke arasındaki iş birliği alanlarından birinin de müteahhitlik sektörü olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin bu alanda hacim itibariyle dünyada ikinci sırada bulunduğunun altını çizdi. Macaristan ile Afrika’da ortak yatırımlara girebileceklerini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan  “Bugün baktığımızda Macaristan’da toplu konut, otel ve endüstriyel tesis inşası gibi alanlarda ciddi atılımlar yapan firmalarımız olduğunu görüyorum. Bu alandaki iş birliğimizi hem üstyapı hem de altyapı yatırımlarında daha da geliştirebileceğimize inanıyorum. Ekonomik iş birliğimizi istediğimiz noktaya taşıyabilmemiz için bankalarımız arasındaki ilişkileri de güçlendirmemiz gerekiyor” dedi.
 
“TÜRKİYE’NİN SURİYE’DE ATTIĞI ADIMLAR BELLİ ÇEVRELERE RAHATSIZLIK VERDİ”
 
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Son birkaç aydır Türkiye ekonomisine yönelik spekülatif ve manipülatif saldırılar yaşandığını görüyoruz. Bu saldırıların hedefi, ülkemize başta terörle mücadele olmak üzere bekasını ilgilendiren hususlarda millî menfaatleriyle çelişen kararları kabul ettirmektir. Türkiye’nin Suriye ve Irak’ta kendi güvenliğini sağlamak ve Suriyelilerin huzurunu garanti etmek için attığı adımlar belli çevrelere rahatsızlık verdi” açıklamasında bulundu.
 
Suriye sınırındaki operasyonlar ile Suriye’nin geleceğine dair ayrılıkçı hareketlere ağır darbe vurulduğunu dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu operasyonlar sayesinde 4 bin kilometre karelik bir alanı başta DEAŞ olmak üzere teröristlerden temizlendiğini belirtti. Soçi Zirvesi’nde Rusya Federasyonu Devlet Başkanı Vladimir Putin ile imzalanan mutabakat sayesinde İdlib’de yaşayan 3,5 milyon Suriyelinin emniyetinin garanti altına alındığını kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, böylece çok büyük bir insani dramın ve kitlesel göçün de önüne geçildiğini hatırlattı.  Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin üç buçuk milyonu Suriyeli olmak üzere dört milyon mülteciye ev sahipliği yaptığını belirterek “Böyle devasa bir sorunla tek başına mücadele etmemize rağmen terörden ve rejimin saldırılarından kaçan Suriyeli mazlumlara sahip çıkmaya devam ettik” dedi. 
 
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerinin devamında şunları kaydetti: “Üzülerek ifade etmek isterim ki mülteci meselesinin çözümünde uluslararası toplum sorumluluklarını yerine getirmemiştir. Hatta Akdeniz’de, Ege’de yeri gelmiş bu mülteciler dalgaların arasında kalmaya mahkûm edilmiştir. Hatta botları delinerek ölüme mahkûm edilmiştir. Bunların bütün kamera çekimleri elimizdedir. Yüzbinlerce insanın hayatını kurtaracak, milyonlarcasının da Suriye’de kalmasını sağlayacak güvenli bölgeler oluşturma teklifimiz, başta müttefiklerimiz tarafından bilinçli bir şekilde sabote edilmiştir. Çözümsüzlüğün faturasını da önce Suriye halkı, daha sonra da Türkiye gibi komşu ülkeler ödemek zorunda kalmıştır.”
 
Türkiye’nin ekonomik bağımsızlığını ve millî güvenliğini korumakta sonuna kadar kararlı olduklarını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Zira şu gerçeği de çok iyi biliyoruz: Türk ekonomisinin temelleri sağlamdır, bizim burada bir sıkıntımız yok. Türk ekonomisini ve bankacılık sistemini kimse çökertemeyecektir, zira şoklara dayanıklıdır” diye ekledi.
 
“İLİŞKİLERİMİZİN VE STRATEJİK ORTAKLIĞIMIZIN EKONOMİ BOYUTUNU KUVVETLENDİRELİM”
 
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ticaret savaşları” gibi söylemlerin ticareti esir almaya çalıştığı bir ortamda Macaristan’la ekonomik iş birliğinin çok büyük önem arz ettiğini belirterek, “Biz bunu aramızda başarmalıyız. Avrupa Birliği ile Gümrük Birliği güncellemesi çalışmalarına hâlâ başlanamaması ve Türk iş adamlarının ve halkının vizeye tabi olması potansiyelimizin tam olarak kullanılmasının önündeki en büyük engellerdendir. Macaristan ve diğer Avrupa Birliği üyesi ülkelerden bu süreçte destek bekliyoruz” dedi.
 
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerinin sonunda katılımcı iş adamlarına çağrıda bulunarak, “İlişkilerimizin ve stratejik ortaklığımızın ekonomi boyutunu gelin hep birlikte daha da kuvvetlendirelim. Biz hükûmetler olarak girişimcilerimizin önünü açtık, açmaya devam ediyoruz. Sayın Orban bu konularda kararlı bir dostumdur, arkadaşımdır. Aynı kararlılıktayım ve bu kararlılığımızın gereğini de yerine getirelim diyorum. Kıymetli Macar girişimcilere de ülkemizin onlarca yıllık tecrübelerinden daha fazla istifade etmeleri çağrısında bulunuyorum” şeklinde konuştu. HABER-FOTO: CUMHURBAŞKANLIĞI BASIN MERKEZİ