Şenay Sarıaslan

Hayaller & Hayatlar...

Şenay Sarıaslan

Türkiye'deki ekonomik durum son yıllarda hem vatandaşları hem de gurbetçileri derinden etkiliyor. Özellikle eğitim alanında ailelerin karşılaştığı zorluklar, ekonomik şartların ne denli zorlaştığını gözler önüne seriyor.

Özel üniversite fiyatları, öğrencilerin ve ailelerinin üzerinde büyük bir yük oluşturuyor. Yurtdışında eğitim görmenin, Türkiye'deki birçok özel üniversiteye kıyasla daha uygun maliyetli hale gelmesi, aileleri alternatif arayışlara itiyor. Ancak, yurtdışında eğitim almak da beraberinde barınma ve kişisel giderler gibi ek maliyetleri getiriyor. Bu maliyetler, birçok aile için karşılanamaz hale geliyor ve aileler, çocuklarını yaşadıkları şehirdeki üniversitelere yönlendirmek zorunda kalıyor. Eğitime öncelik vermek yerine geçime öncelik vermek zorunda kalmak, gençlerin eğitim hayatlarını ve kariyer planlarını olumsuz etkiliyor.

Ülke ekonomisinin kötü olması sadece öğrencileri ve ailelerini değil, tüm vatandaşları etkiliyor. Türkiye'deki fiyatlar, yurt dışından dövizle para kazanan gurbetçiler için bile yüksek gelmeye başladı. Bu durum, gurbetçilerin Türkiye'deki harcamalarını kısıtlamalarına ve hatta ülkeye olan ilgilerini azaltmalarına neden oluyor. Döviz kazancı olan bu vatandaşlarımız bile Türkiye’deki hayat pahalılığından şikayet ederken, yerel para birimiyle geçinen vatandaşların alım gücü ciddi şekilde düşüyor.

Türkiye'deki kiralar, şehirden şehire değişmekle birlikte, en düşük kira bile 10 bin TL’den başlıyor. Bu durum, en düşük emekli maaşının 12.500 TL olduğu bir ülkede, vatandaşların yaşam koşullarını daha da zorlaştırıyor. Temel ihtiyaçların karşılanması bile büyük bir mücadele gerektiriyor. Aileler, çocuklarının eğitimi için para biriktirmek yerine, geçimlerini sağlamaya çalışıyorlar. Bu ekonomik zorluklar, gençlerin eğitim hayatlarını sekteye uğratıyor ve onların gelecek planlarını belirsiz hale getiriyor.

Bütün bu zorluklara rağmen, ekonomi bakanının her şeyin yolunda olduğuna dair yaptığı açıklamalar, toplumda büyük bir hayal kırıklığı ve güvensizlik yaratıyor. Ekonomik veriler ve vatandaşların günlük yaşantıları, bu açıklamaları yalanlar nitelikte. Gerçeklerle örtüşmeyen bu tür açıklamalar, vatandaşların devlete olan güvenini sarsıyor ve geleceğe dair umutlarını azaltıyor.

Sonuç olarak, Türkiye'deki ekonomik şartlar, gençlerin eğitim tercihlerini ve ailelerin yaşam standartlarını doğrudan etkiliyor. Eğitim, bir ülkenin geleceğini şekillendiren en önemli unsurlardan biridir. Ancak, mevcut ekonomik durum göz önüne alındığında, gençlerin eğitime erişimi ve ailelerin ekonomik yükü, ciddi bir problem olarak karşımıza çıkıyor. Bu sorunların çözülmesi, sadece ekonomik politikaların yeniden gözden geçirilmesiyle mümkün olacaktır.
 

Yazarın Diğer Yazıları