Şenay Sarıaslan

Alaycı Kuşlar: İmparatorluğun Çöküşü!

Şenay Sarıaslan

Bir gazeteci düşünün:

NATO karargâhlarına girmiş, Pentagon’da brifing izlemiş, CNN’de savaşın nasıl “satıldığını” yerinde görmüş. Sonra dönüp, Türkiye’de o senaryonun aynısını kimlerin oynadığını, kimlerin figüran olduğunu isim vererek anlatmış.

Banu Avar, Alaycı Kuşlar kitabında işte bunu yapıyor.

Ve ekranların göstermediği, meclis kürsülerinden duyulmayan asıl gerçekleri yüzümüze çarpıyor.
“Bize kendi tarihimiz unutturuldu. Amerikan tipi demokrasi, özgürlük, laiklik, insan hakları gibi ambalajlanmış kavramlarla uyutulduk.” (s. 29)

Avar’ın çizdiği tablo açık: Türkiye, 1980’lerden itibaren sadece ekonomik olarak değil, zihinsel olarak da dışa teslim edildi. CIA destekli vakıflar, Amerikan elçiliklerinin önerdiği ‘eğitim’ programları, Washington merkezli STK’lar ile siyaset ve medya aynı mutfakta yoğruldu.

Ve bu senaryoda başrol oyuncuları bizden biri gibi görünen ama dışarıdan görevlendirilmiş aktörlerdi.

“1980 darbesiyle birlikte dış destekli vakıflar aracılığıyla kadrolar yetiştirildi. Bu kişiler daha sonra akademide, siyasette ve medyada yerleştirildi.” (s. 53)

Kimdi bu kadrolar?

Kitap isim veriyor, açık açık…

TESEV, Açık Toplum Vakfı, Soros destekli yapılar, Türkçe konuşan muhabirler ve ekran yüzleri… Avar, bu yapıların Türkiye’deki siyasal dili nasıl biçimlendirdiğini örneklerle anlatıyor.

“‘Demokrasi kahramanı’ ilan edilen pek çok isim ABD tarafından fonlandı. TESEV’in kurucuları, Soros’un Açık Toplum Enstitüsü ile ortak projelerde çalıştı. Bugün özgürlükçü olarak pazarlanan pek çok gazeteci, Batı’nın bilgi harp ordusunun yerli askerleri.” (s. 98)

Ve elbette siyaset

2000 sonrası Türkiye’de yükselen siyasal projelerin çoğu “yerli” görünümlü ama “küresel” menşeli.
Avar, AKP’nin ve özellikle Abdullah Gül’ün yükselişini, Batı’yla entegre edilmiş kadroların önünün nasıl açıldığını belgeleriyle açıklıyor.

“ABD destekli ılımlı İslam projesi çerçevesinde, Türkiye’de Abdullah Gül gibi isimlerin önü açıldı. Gül, Avrupa’daki yapılanmalarda desteklendi, Soros fonlarıyla bağlantılı etkinliklere katıldı.” (s. 127)

Sadece sağ cenahta değil.

Sözde sol söylemlerle, sözde sivil platformlarla da aynı yapılar çalıştı.

Bugün hâlâ ekranlarda “özgürlük” ve “hak” adına konuşan bazı kalemlerin, geçmişte hangi panellerde, hangi fonlarla ne tür ajandalara hizmet ettiğini Alaycı Kuşlar sayfa sayfa ortaya koyuyor.

“Sivil toplum maskesiyle Türkiye’ye sızan birçok yapı, aslında Pentagon’un bilgi harp stratejisinin sivil ayağıdır. Bunlar hem medya hem siyaset hem de akademide örgütlenmiştir.” (s. 81)

Bu noktada kitap, çok daha karanlık bir alanı işaret ediyor: Medyayı.

Çünkü bu imparatorluğun en etkili silahı ekranlar oldu.

Gazeteler, televizyonlar, haber portalları — hepsi emperyal merkezin propagandasını şık grafiklerle, süslü cümlelerle sundu. Ve Avar bu durumu şöyle özetliyor:

“Medyada haber yazılmıyor artık. Haber, ABD’nin psikolojik savaş merkezlerinde kurgulanıyor, bizimkiler sadece tercüme ediyor.” (s. 64)

“Yayın politikalarını belirleyen gazeteciler değil, medya patronlarının görüştüğü büyükelçilerdir.” (s. 108)

Bugün hâlâ ekranlarda gördüğümüz birçok isim, yıllar önce Amerikan vakıflarının bursiyeriydi.
Yine birçok köşe yazarı, Washington’da düzenlenen “basın özgürlüğü” konferanslarının müdavimiydi.

Ve bu kişilerin önemli bölümü, Türkiye’de kimin “özgür”, kimin “yandaş” olduğuna karar veriyor hâlâ.

Ama Avar, bu düzeni tanıyor. Çünkü içindeydi.

TRT’de, yurtdışı görevlerinde, Pentagon salonlarında gördüğü her sahneyi yıllar sonra tüm riskine rağmen yazdı.

Ve susturulmayı göze aldı. Çünkü ona göre;

“Gazeteci susarsa, gerçek kendini kime anlatacak?” (s. 123)

Alaycı Kuşlar, susturulan bir gazetecinin değil, susturulan bir toplumun hikâyesi.

Ve bu hikâye hâlâ yazılıyor.

Ama artık daha sofistike, daha sessiz, daha görünmez...

Çünkü medya hâlâ orada.

Hâlâ emir alıyor, hâlâ “özgürlük” adı altında algı üretiyor, hâlâ kandırıyor.

Ve biz hâlâ inanıyoruz.

Ama unutmayalım;

“Alaycı kuşlar ötmüyor artık… Sadece tekrarlıyorlar.” (s. 7)
 

Yazarın Diğer Yazıları