Son yapılan düzenlemeyle, en düşük emekli maaşı 10 bin TL'den 12,500 TL'ye yükseltildi. Bu artış, birçok emekli için bir nebze olsun rahatlama getirse de, ülkemizdeki mevcut hayat pahalılığı göz önüne alındığında bu miktarın yeterli olmadığını söyleyebilirim.
Özellikle en düşük kira bedelinin 10 bin TL olduğu bir ortamda, 12,500 TL'lik bir emekli maaşı, temel ihtiyaçları karşılamakta bile yetersiz kalıyor.
Konut sahibi olmayan emekliler için kira bedelleri, her ay karşılanması gereken en büyük giderlerden biri… Öte yandan, konut sahibi olan emekliler için bile durum pek iç açıcı değil. Evin bakım ve onarım masrafları, aidat ve diğer giderler, emekli maaşlarını ciddi anlamda zorluyor.
Enerji maliyetleri de aynı şekilde yükselmiş durumda. Elektrik, doğalgaz ve su faturaları, emekli maaşlarının büyük bir kısmını götürüyor. Kış aylarında ısınma giderleri, yaz aylarında ise serinleme ve su tüketimi gibi ek masraflar, bütçeleri iyice zorluyor.
Üstelik sağlık giderleri ve ilaç masrafları da emeklilerin karşılamak zorunda olduğu diğer önemli harcamalar arasında yer alıyor.
Emekli maaşlarının artırılması, emeklilerin yaşam koşullarını iyileştirmek için atılması gereken adımlardan sadece biridir.
Asıl vurgulanması gereken nokta, asgari ücretin dahi açlık sınırının altında kaldığı analiz edilmiş, 12 bin 500 TL gibi bir maaşın insanların geçimini sağlaması nasıl mümkün olabilir?
Emekli maaşlarının ve asgari ücretin insanların temel yaşam ihtiyaçlarını karşılayacak seviyede olması, toplumsal refahın ve huzur için elzemdir.
Sokak röportajlarında mikrofon uzattığımız emekliler, mevcut maaşlardan hiç memnun olmadıklarını ifade ediyor. Neredeyse hepsi aynı cevabı veriyor. En düşük emekli maaşının 17-20 bin TL civarında olması gerektiğini söylüyorlar. Bu talepler, sadece bireysel istekler değil, aynı zamanda insanların onurlu bir yaşam sürdürebilmeleri için gerekli olan minimum standartlardır.
Bu sadece ekonomik bir zorunluluk değil, aynı zamanda sosyal adaletin ve insan onurunun gereğidir. Emeklilerin ve düşük gelirli çalışanların hak ettikleri yaşam standartlarına kavuşmaları, toplumun genel refahına da olumlu katkı sağlayacaktır.