Bugün buradan değişik bir konuya değineceğim. Daha doğrusu bazı görüşlerimi dile getireceğim. Daha önce bizi ilgilendiren bir konuyu anlatmıştım. Bundan bir yıl öncesinde bu konuyu dile getirmiştim. O günlerdeki yazımda spor yazarlığına değinmiştim. O yazıları burada tek-tek sizlere aktarma imkanım yok. İsteyen olursa nerede olduğunu o kişilere aktarırım. Orada spor yazarlığının zor iş olduğunu yazmıştım. Şimdi de aynı görüşteyim ve görüşümde ısrarlıyım. “Spor yazarlığı o kadar kolay bir iş değil” diyorum. Bazıları bu iş için kolay diye olduğunu ifade edebilir. Spor yazarı olmak herkese nasip olmaz biliyorum. Bu meslekte tam 45 yılı geride bırakıyorum. Bugüne kadar neler yaşadığımı sizlere aktarmam çok zor. Şimdiye kadar çok badireler atlattım inanın. Spor yazarı olunca işlenecek konu futbol olacaktır. 45 yıllık meslek hayatımda hep futbolun içindeydim. Gazeteci olarak, spor yazarı olarak bu işin içindeydim. Hatta ve hatta yönetici olarak futboldan hiç kopmadım. Hep futbolu yazdım, hep doğruları yazmaya çalıştım. Görüşlerimi, öngörülerimi sade dille aktarmaya çalıştım. Öngörülerim de çıktı, çıkmadı ama yine de yazdım. Ama yazmaktan geri durmadım ve durmayacağım. Tek derdim, tek tasam bu kentin takımı Kayserispor. Dilimin döndüğünce bir şeyler karaladım yıllarca. Her şeyden önce Kayserispor’un menfaati öndedir. Yapılan bazı yanlışları dile getirmek bizim görevimizdir. Hataları dile getirmek spor yazarının görevi olmalıdır. Doğru olanları da aktarmak dile getirmek te görevimizdir. Bugüne kadar bu çizgiden ayrılmadım ve ayrılmayacağım. Bu yazıları yazarken bazılarınız şunu sorabilir bana. “Bu sitem dolu sözler nereden çıktı?” diyebilenler olabilir. Bu bir sitem değil, bu bir serseniz değil bu böyle biline. Değişik bir konuya değineceğimi ifade etmiştim. Benim kimseyle bir hesabım olmaz ve olmamalı da. Kimsenin de benimle hesabı olmasın ve olmamalı. Lafı fazla uzatmayacağım ve noktayı koyacağım. Bir atasözü ile yazıyı tamamlamak istiyorum. “Doğru söyleyeni dokuz köyden kovarlar” Bu bir atasözü ve yıllarca herkes tarafından bilinir. Bu meşhur atasözünün kısa anlatımı ise şöyle: “Doğru olmakla birlikte başkalarının işine gelmeyen söz söyleyenlerin sevilmediğini anlatır” “Daha fazla izahata gerek var mı?” diye düşünüyorum. Bunu söylerken, onuncu köyün olabileceğini hatırlatmak istiyorum.