Türkiye’de bir gelenek var.
Bu gelenek bu yılda sürüyor.
Bu geleneğin teknik adam kıyımı.
Tüm liglerde yıllardır böyle olmuştur.
Büyük umutlarla teknik adamlar getirilir.
Hep destek mesajı verilir bu teknik adamlara.
“Hocamızın yanındayız” sözleri edilir.
Teknik adamlar gider, futbolcular kalır.
Teknik adamlar gider, yönetimler kalır.
Teknik adamlar hep “Günah keçisi” olur.
21 takımlı Süper Lig’e bir göz atalım.
Tam 17 takım hocalarıyla yollarını ayırdı.
Sadece 4 takım hocalarıyla devam ediyor.
Bu kulüpler: Fenerbahçe, Galatasaray, Beşiktaş ve Hatayspor.
Bazı kulüpler ise hoca üstüne hoca değiştirdiler.
Beşinci-altıncı hocalar şu anda göreve geliyor.
Çok uzaklara gitmeye gerek yok.
KonumuzKayserispor, konumuz Kayseri.
Sezona Bayram Bektaş ile başladık.
Bektaş’ı gönderdik, Samet Aybaba geldi.
Aybaba’yı gönderdik, Dan Petrescu geldi.
“Bu son olur” diye umut ettik ve bekledik.
Dan Petrescu da olmadı, yollar ayrıldı.
Dört haftalık Uğur-Alper ikilisi görev yaptı.
“Nöbetçi” teknik adam olarak görüldü bu ikili.
Bu ikili varken bile yeni arayış içindeydik.
İsimler ortaya atıldı, arayışlar sürdü.
Hamza Hamzaoğlu’na karar verildi sonunda.
Bu kararı yönetim verdi, başkan verdi.
Hamza Hamzaoğlu, yeni teknik patron oldu.
Kollarını sıvayıp, görevine başlayacak.
Hamzağlu’na ve ekibine “hoş geldin”diyoruz.
Şu anda onunla ilgili yazmak için erken olur.
Hele bir başlasın Hamzaoğlu işine-gücüne.
Önümüzde tam 11 haftalık mücadele var.
Hamzaoğlu’na güvenmek en doğru yol.
Asıl konuya gelmek istiyorum.
“Faturayı” hep teknik adamlara kesmeyelim.
Biraz da gerçeği görelim ve arayalım.
Bu teknik adamları göreve kimler getiriyor?
Kulüp başkanları ve yönetimler getiriyor.
Kayserispor için de durum aynı.
Bektaş’ı, Aybaba’yı Petrescu’yu kim getirdi.
Bu isimler “gökten zembille inmedi”
Başkan getirdi, yönetim getirdi bu isimleri.
Biraz da iğneyi kendimize batırmalıyız.
Geçen sezon yapılan yanlışları biliyoruz.
Dört teknik adam geldi, küme düştük sonunda.
Bu sezonda dördüncü teknik adam görevde.
Hamza Hamzaoğlu dilerim çok başarılı olur.
Hem kendisini, hem de yönetimi kurtarır.
Her şeyi teknik adamlara yüklemeyelim.
Biraz da onları göreve getirenleri unutmayalım.
Başarıyı kendilerinde görenleri biliyoruz.
Başarısızlığı ise teknik adamlara yüklüyorlar.
Lütfen bu yanlıştan dönelim artık.
Yönetimlerin, kulüp başkanlarının hiç mi suçu yok.
Hep mi teknik adamlar suçlu?
Biraz “öz eleştiri” yapmak doğru olacaktır.
Ne demek istediğimi anlayan anlamıştır.