Kayserispor’u tebrik ederek, yazıma başlıyorum.
Maça hızlı ve istekli başlayan, golü erken bulan, baskılı futbol ortaya koyan, fakat golden sonra geri çekilen bir Kayserispr izledik.
Sarı-Kırmızılı temsilcimiz, şeytanın bacağını kırdı ve Başakşehir’i deplasmanda mağlup etme başarısı gösterdi.
İyi oyun, yüksek mücadele vardı, ama takım bütünlüğünde halen çok eksiğimiz var.
***
Takım savunmasını daha iyi yapıyoruz, ama halen bloklar arasında kopukluk var.
Hücum anlamında bütünlük sağlayamıyoruz.
Altay maçı sonrasında yapılan hoca değişikliği meyvelerini vermeye başladı.
***
Hikmet Karaman ile yeni bir görünüme giren Kayserispor, milli araya da moralli girmiş oldu.
Golü erken bulmamızdan dolayı, psikolojik olarak geriye yaslandık.
Ama, teknik direktör Hikmet Karaman, biraz daha mücadele gücü yüksek bir takımla maça başlayabilirdi.
Adana Demirspor maçıyla başlayan güzel ve etkili oyun, artarak devam ediyor.
Fakat, maçın 12’inci dakikasından sonra bu denli geriye yaslanmamızın mantığı nedir bilemiyorum.
Tamam, az önce de belirttim psikolojik olarak geriye yaslandık, ama hamle gelebilirdi.
Oyuncu değişikliklerinde geç kaldık ve bazıları da yanlıştı.
Her ne kadar da Başakşehir eski gücünden çok uzak olsa da az kalsın, hevesimiz kursağımızda kalabilirdi.
***
Mensah dışında takım dirilişe geçmiş bir görüntü verdik.
Alınan sonuçla birlikte taktik oyunu (eksik olmasına rağmen), geleceğe dair bizleri umutlandırdı.
***
Transferlerdeki uyum ve rekabet, buna ek olarak kazanma isteği herkesin yüzünü güldürdü.
Takım olma yolunda eksiklerimiz var dedim, ama bu yönde de ciddi bir ivme katederek, ilk galibiyetimizi aldık.
Geçtiğimiz sezon deplasman kardemiz çok kötüydü, Altay maçı sonrasında ders çıkarıldığı belli.
Lung’un kaleye nasıl yakıştığını görmek bile bize 1 puanın garanti olduğunu gösteriyor.
Sağ bekte Ramazan, gün geçtikçe yerini sağlama alıyor, zamanla daha da iyi olacak.
Avramovski sevdasından vazgeçmemizin meyvelerini yemeye başladık.
Uğur, maçın gizli kahramanıydı, Kolovetsios, artan performansıyla güven verdi.
Carole, halen kademe hatası yapıyor, fakat Thiam, o eksiği geriye gelip yardım ederek giderdi.
Sol açıkta Gökhan’ın oynamasına anlam veremedim, hoca Adana Demirsor maçının etkisinde kalmış olsa gerek.
Gol atan futbolcuyu kesmedi, iyi yaptı, fakat yanlış yerde oynatarak, verim alınamadı.
Emrah, ne kadar klas ve etkili olduğunu hem asistinde belli etti, hem de takıma tempo kazandırdı.
İbrahim ve Attamah iyi bir ikili oldu ve görevlerini son derece iyi yaptı.
Mensah’ı zaten yazdım, ama çift dikiş geçmekte yarar var, rakip seçmekten vazgeçmeli, kedine çeki düzen vermeli, çok iyi bir futbolcu, ama koşmazsa, antrenmanda yetersiz çalışırsa, bir adım dahi yol alamaz.
Takımı adeta frenledi, etkisiz ve güçsüzdü.
Çok daha erken alınabilirdi.
***
Ve maçın asıl kahramanı Mame Baba Thiam’a ayrı bir parantez açarak, nokta transferinin ne olduğunu gördük.
Uzun yıllar, böylesine etkili bir transferimiz olmamıştı.
Thiam yeri geldi, stoper oynadı, yeri geldi sol bek, orta saha, sol kanat derken, asıl mevkii olan forvette de işini son derece profesyonel yaptı.
Takıma yeni katılmasına rağmen 40 yıllık Kayserisporlu gibi sahada basmadık yer bırakmadı.
Güçlü fiziği ve futbol zekasıyla hem attı, hem de yorulan arkadaşlarının yerlerine oynadı.
Mensah takımı eksik oynattı, fakat Thiam 3, hatta 4 kişilik oynadı desem kimse itiraz etmez.
Bu tarz çok yönlü futbolcularla bu takım daha iyi yerlere gelecektir.
Birde çok yönlü, stoper alınmalı.
***
Lafı çok uzatmaya gerek yok, İstanbul takımlarına karşı etkisiz ve başarısız dönem sona ermiştir.
Artık, kazanmak isteyen, koşan, mücadele eden bir Kayserispor izliyoruz.
Önemli olan İstanbul’dan puanla dönmekti ve biz bunu galibiyetle taçlandırdık.
Yeni bir takımız, halen çok eksiğimiz var, ama bu kadar geriye yaslanmamızda Hikmet Karaman’ın eksi notunu vermeden geçemeyeceğim.
Maçın ikinci yarısında adeta, topu ver bekle oyunu oynadık, adam akıllı kontratak futbol oynayamadık.
Mane ve Cardoso’nun etkisiz ve uyum sürecini atlattığı bir Kayserispor’un çok can yakacağını umuyorum.
Tabii ki burada atmosferin bozulmaması gerekiyor.
***
İnşallah, transfer sezonu bittiğinde de böyle arzulu ve istekli oynamaya devam ederiz.
Tıpkı Adana Demirspor maçı sonrasında Kapalı Kale’nin dediği gibi ‘Böyle oynayın, canımız feda olsun” demeye devam etmek istiyoruz.
Son alarak 30 ağustos Zafer Bayramımız kutlu olsun.