Yalçın Koşukavak gitti, tüm sorunlar bitti mi?
Ligin ilk haftasında genç çalıştırıcıyla yollar ayrıldı ve gündem yeni bir teknik direktör oldu.
Adaylar var, ama Hikmet Karaman ismi daha ağır basıyor.
Fakat, Karaman ile olur mu olmaz mı, yarın da onu değerlendireceğim.
Bundan da ziyade, dün de belirttiğim gibi son yıllarda gelen bu başarısızlık sürecinde asıl hata kimde onu yazacağım.
Hata yönetimde mi, teknik heyette mi, yoksa futbolcularda mı hep birlikte bakacağız.
***
Evet, ilk olarak Kayserispor’daki en büyük yanlışı defalarca söylememe rağmen arpa boyu yol alınamadı.
Kayserispor’un yaptığı en büyük yanlış, kadro istikrarsızlığıdır.
Bir dünya futbolcuyu gönderip, yerlerine daha fazlasını almak bizi yanlışa götüren en büyük sorun.
Burayı halen çözemedik, bu gidişle çözülür mü bilemiyorum?
BU gidişle zor görünüyor.
Sanki şampiyonluğa oynayacağız da bu kadar fazla oyuncu sirkülasyonu gerçekleştiriliyor.
Şampiyonluk hedefinde olan takımlar bile bu kadar adam gönderip, transfer yapmaz.
Başarı için öncelikle istikrar yakalanmalı.
Nokta atışı nedir öncelikle bunu öğrenmek gerekiyor.
***
Tamam, geçtiğimiz sezon çok başarısız bir Kayserispor izledik, ama 13 yeni transferin mantığı nedir, anlamak mümkün değil.
Bu sayı bu gidişle 18’e çıkar, demedi demeyin.
Süper Lig’de en çok transferi kim yapıyorsa, ilk başarısız olacak takım da odur.
Altay TFF 1. Lig’den geldi, bizim kadar transfer yapmadı.
Futbolcu gönderecekseniz, öncelikle daha iyisini almanız şart!
Yenisini de sezon başlarken alırsanız, ilk 8-10 hafta içerisinde uyum sürecinden dolayı baltayı hep taşa vurursunuz.
Bu yıllardır böyle olmuştur.
Bazen, istisnalar olabilir, fakat bu futbolda altın kuraldır, kadro yapısıyla fazla oynamayacaksın.
***
Futbolcu göndermek ya da yenilerini almak yanlış bir şey değil, fakat planlı bir şekilde kadro mühendisliği yapılamıyorsa, asıl sorun buradadır.
Çok orta açmakla gol olmaz!
Gidenlerden Pedro dışında dişe dokunur bir isim ne yazık ki yok, ama bu demek değil ki, hepsini göndermek zorundasın.
Futbolcu gönderirken ve alırken, bir anda boldur boşalt yapılmaması gerekiyor.
Planlı, programlı transferler yapılmalı.
Yukarıda da belirttiğim gibi nokta atışı oyuncular alınmalı.
Bunun için yönetim ve teknik direktör istikrarı da şart.
Yeni hoca ‘Ben bunları transfer etmedim, yenilerini istiyorum’ dediği zaman o zaman alt üst oluyorsunuz, kulüp daha da çok zarara uğruyor, üzerine başarı da gelmiyor.
***
Transfer, bir yıl önceden belirlemeli, ona göre eksik ve gediğe göre hareket edilmeli.
Örneğin sol kanat oyuncusu düşünüyorsanız, bir yıl önce futbolcuyu belirlemeli, ona yoğunlaşmalı, yakından takip etmeli ve transferi gerçekleştirmelisiniz.
Gelişi güzel, 3-5 maç yenildiğinizde alelacele oyuncu almakla kadro mühendisliği yapılmaz.
***
Transfer yapılmadan önce yöneticilerden oluşan transfer komitesi şart!
Eğer transfer komiteniz yoksa, scout ekibiniz oluşmadıysa zaten başarı beklemek samanlıkta iğne aramak gibi zor oluyor.
Genç, kaliteli, takımın yapısına uygun ucuz maliyetli futbolcular bulmak için komite ve scout ekibi olmazsa olmaz bir durum.
Hatay, Karagümrük, Sivasspor ve Alanyaspor’a bakılabilir.
Bunlar neden başarılı, biz neden başarısızzız?
***
Ama, bizde ne yazık ki, bu işler böyle olmuyor.
Yönetime kim gelirse gelsin, 20 adam gönder, 20 adam getirle işliyor transferler.
Sonrasında başarısızlık geldiğinde ilk olarak teknik direktörün kellesi alınıyor, ardından yeni bir teknik heyet, ardından yine aynı şekilde süreç ilerleyip duruyor.
Merkezden uzaklaşıyoruz.
Evet, şimdi iğneyi kendimize batıralım ve son 5 yıldaki başarısızlık serüveninde kim hatalı söyleyelim.