Geliyoruz, hem de hep birlikte!
Köşe başlığından da anlaşılacağı gibi çoğul bir başlıkla Göztepe maçının önemine değinerektribün desteğine dikkat çekmek istedim.
Evet, Kayserispor bugün olmazsa olmaz bir maçta Göztepe ile 3 puan mücadelesi verecek.
Her iki takım içinde 3 puanın ötesinde bir maç olacak.
Beraberlik kimseye yaramıyor.
Galip gelemiyorsan da yenilmemek çok önemli, fakat biz galip gelerek, rakibimizle aramızdaki puan farkını 9’a çıkarmak istiyoruz.
Bir önceki yazımda da belirttiğim gibi Allah korusun yenilirsek, aramızdaki fark 3’e düşecek, en az 1-2 basamak da aşağı inme durumumuz olacak.
Beraberlikte de büyük avantaj kaybetmiş olacağız.
***
Bu maçın önemini az da olsa hafta içinde de anlattık.
Her dış saha maçında gol atma başarısı sağlayan rakibimizi önce durdurup, ardından da sonuca gitmeliyiz.
Topu rakibe verip, defanslarında oluşacak açıklarla kontratak bir futbol oynayabiliriz.
Bu bazen futbol severler tarafından ‘Neden baskı uygulamıyoruz’ gibi anlaşılabiliyor.
Bekleme oyunu taktiktir, rakibi yorarsınız, ardından da verilecek açıklarla hücuma geçersiniz.
Her zaman istediğiniz gibi olmayabilir, ama rakibin kim olduğu da burada çok önemli.
Her şeyin de ötesinde hangi takım olursa olsun 90 dakikalık bölümün tamamında iyi oynamanız mümkün değil.
Önce savunma, ardından da hücum organizasyonlarını planla bir şekilde yapmalıyız.
Sabırlı ve hızlı oynamalıyız.
Az hata yapıp, rakibin hata yapması için takım halinde boşluk vermeyerek, baskılı oynamalıyız.
***
Burada taraftarın rolü çok büyük.
Evet, bugün Kayseriliyim diyen ve Kayserispor’un başarısını isteyen herkesin maça gelip, doksan dakika boyunca takımını desteklemesi gerekiyor.
Kapalı Kale, her geçen gün artan taraftar kitlesiyle bu işi layıkıyla yapıyor.
Stadın diğer kısmında ki seyircilerin de Kapalı Kale’ye ayak uydurmasıyla birlikte rakibi baskı altına almalıyız.
Mehmet amca, Şükrü abi, Hasan dayı, Muhammed kardeşim ve şu an kendini Kayserispor sevdalısı olarak hisseden herkes bu maça gelip destek versin.
Maçın başlama saati son derece uygun, işten çık ve kendini bu maça motive et.
Sen olmazsan, bir kişi eksik oluruz.
Rakibin motivasyonunu, tribünde gırtlak patlatarak bertaraf edelim ve takımımızı destekleyelim, futbolcularımıza moral verelim, gerisini onlar halleder.
***
Bugün dediğim gibi sabah kalktığımız andan itibaren kendimizi Kayserispor’un maçına hazırlayalım.
Geçtiğimiz sezonKapalı Kale’nin çok güzel bir videosu vardı.
Günümüzün her bir anı Sarı-Kırmızı logosu ile dolu olursa, gelecekte (İnşallah, önümüzdeki yıl) biz de ilk 5’te mücadele eden, rakip takımlara korku salan ve nihayetinde ise Avrupa Kupalarına oynayan bir takım oluruz.
Bunun için ‘Biz’ olmalıyız.
Bizim DNA’mızda başarı var.
Gerek şampiyonluk, gerek İntertoto Kupası, gerek Türkiye Kupası, gerekse de Avrupa Kupalarını oynamış bir kulübüz.
Biz büyük ve başarıyı tatmış bir aileyiz.
Aile içerisinde bazen sıkıntı olabilir, ama tek sevdamız Kayserispor olursa ki, zaten öyle, bu bayrağı, bu armayı ve formayı hep birlikte zirveye çıkarabiliriz.
Takım gol atınca da alkışlayalım, gol yiyince de yine futbolcularımızı bağrımıza basalım.
Fenerbahçe, Galatasaray, Beşiktaş ve Trabzonspor gibi olmak istiyorsak, bu şehrin güzide takımı, Kayseri’nin en büyük marka değerine sahip çıkalım.
Unutmayalım, bu takıma destek vermezsek sempati duyulan İstanbul takımlarını sadece TV’den izleriz.
Kendi evladımız dururken, başkasının çocuğunu sevmek zorunda kalmayalım.
Bugün günlerden Kayserispor diyerek, yazıma son veriyorum.