Şaka gibi bir hayat yaşıyoruz…
Geçtiğimiz yıl değerli büyüğüm, duayenim, hocamrahmetli Süleyman Keskin ile bir istişare yapmış, 1 Nisan şakasını bulunmuştuk.
Kendisi “Kayserispor küme düşürüldü!” diye çok güzel bir yazıyı kaleme almıştı.
Yazısından kısa bir kesit verelim…
“Bugün yazıma üzücü bir duyumla başlıyorum.
Üzücü bir duyumu sizlere aktarmak zorundayım.
Bunu duyduğumda inanın çok üzüldüm.
İnanın adeta yıkıldım ve de kahroldum.
Bu konu üzülmeyecek bir konu değil.”
***
Yazısında “Kayserispor küme düşürüldü!” diyen Süleyman ağabey, aslında sahip çıkılmadığı taktirde Kayserispor’un küme düşeceğini anlatmıştı.
Kayserispor olmadan geçen her haftanın ne kadar boşlukta geçen zaman olduğunu defalarca anlattık.
Özellikle milli aralarda bu boşluğu fazlasıyla hissediyoruz.
Eğer yaşasaydı Süleyman ağabey, yine şaka tarzı bir yazıyla bugün siz değerli okuyucularımızın karşısına çıkardı.
***
Ben de 1 Nisan şakası yazmıştım.
Okuyan herkes o heyecanla satır satır yazıları takip ederek, sonunda ‘Oh be şakaymış’ demişti.
Başlıkta “Berna Gözbaşı ve Mustafa Tokgöz’ün istifa etti” demiştim. Başlığı görenler inanmamış, kulübü ve yönetimi aramıştı.
Hatta kulübün telefonları kilitlenmişti.
***
Bugün 1 Nisan ve Süleyman keskin ağabeyimiz yok!
Aradan geçen 246 gün içinde hiç unutamadığım ve her gün dualarımda yer alan Süleyman ağabeyimizin yokluğunu fazlasıyla hissediyorum.
İnsanların değerini hep kaybedince mi anlarız?
Ben yaşarken de değer bilmeye gayret gösterdim, ama ne yazık ki, ağabeyimiz şu an yok!
***
Geçtiğimiz aylarda da buna benzer bir yazı ile siz değerli okuyucularımızın karşısına çıkmıştım…
Pandemiyle başlayan veba sonucunda çok değerli isimler aramızdan birer birer ayrıldı.
Halen de koronavirüsten yakınlarımızı kaybediyoruz.
Facebook’a girdiğimde inanın, en az 10 kişiye başsağlığı diliyorum.
Her gün vefat haberleri insanların moralini alt üst ediyor
***
İki yıllık süreçte gazeteci ağabeylerimiz Veli Altınkaya, Süleyman Keskin ve Mustafa Aydoğan’ı kaybettik.
Bu isimlerin yerler asla dolmaz!
Vefa göstermek gerekiyor, sürekli anıp, dualarımızda yer alması gerekiyor.
***
Hazır bu isimlere değinmişken, mezarlarına gitmeli, dua etmeli ve ibret almalıyız.
Değil Kayseri, dünyanın da kralı olsak, bu dünya geçici bir han!
Ölüm, genç yaşlı dinlemiyor.
Bu yolculuğun da ebbette bir sonu var.
***
Bu kısacık hayatta ‘Baki kalan kubbede hoş bir seda imiş’ misali, hoşgörülü olup, güler yüzle, güzel ahlaklı olmalıyız.
Biz, ebedi aleme göçtükten sonra seven sevmeyen herkes ‘İyi adamdı’ demeli.
***
Yazı 1 Nisan ile başladı, ama hayat gerçekten de ‘şaka’ gibi.
Bugün varsınız, yarın yoksunuz.
Bundan sebep, yaşarken her şeyin değerini iyi bilmeliyiz.
Aldığımız nefes bile o kadar kıymetli ki.
Aldığımız nefesin sayılı olduğunun bilincinde olarak bir yaşam sürdürmeliyiz.
Hayatı sürekli şaka yaparak geçen, müthiş zekasını her an gösteren Süleyman ağabeyimize, Veli Altınkaya ağabeyimize ve Mustafa Aydoğan ağabeyimize, bunun yanı sıra ebedi aleme göç etmiş tüm meslektaşlarımıza rahmet diliyorum…