KORONAVİRÜS salgınının ardından futbola verilen zorunlu ara bitecek mi? Liglerle ilgili verilecek karar ne olmalı? Devam mı, tamam mı. Ligler mevcut haliyle tescillenmeli mi, yoksa 2019-2020 sezonu yok mu sayılmalı?
Otoritelerin A planı seyircisiz de olsa liglerin tamamlanması. Benim fikrim taraftar tribünde olmayacaksa oynanmasın.
Süper ligde en son 26. hafta maçları oynandı. Seyircisiz oynanan bu maçlar ne futbolcuları, ne yöneticileri mutlu etti.
Tribündeki yerini alamayan taraftarın şifreli kanala kilitlenmesi muhtemelen sadece yayıncı kuruluşu tatmin etti.
Süper ligde bitime 8 hafta kala ‘zorunlu ara’ geldi. Belirsizlik de sürüyor. Bu sürede futbolcular evlerinde formlarını korumaya çalışıyor.
Futbol Federasyonu; UEFA’nın isteği, bilim kurulunun da önerileri doğrultusunda liglerin oynanarak tamamlanmasından yana.
Hatta haziran, temmuz engeç Ağustos’ta liglerin yeniden balaması planlanıyor. Yeni sezon da düşünülerek haftada iki maç oynatılması bile planlanıyor.
Peki 2-3 ay futboldan uzak kalan futbolcular nasıl hazırlanacak? Nasıl yeniden futbola konsantre olacak ?
Sırf ligi tamamlamış olmak adına seyircisiz de olsa maçları oynatmak ve birini şampiyon ilan etmek tüm sorunları çözecek mi?
İlle de ligi tamamlamaya odaklanan yöneticiler, kulüplerin içinde bulunduğu ekonomik krizle ne kadar ilgili?
Futbolcuların alacakları, transfer taksitleri ödenmesi gereken maaşlar var. Üstelik sözleşmeleri de 31 Mayıs itibarıyla sona eriyor. Sadece Kayserispor’da 31 Mayıs itibarıyla 12-13 futbolcu serbest kalacak.
Sözleşmeleri otomatik olarak 2 ay uzattığınızı düşünün. Bu kez de futbolcuların yeni sezon için transfer yapması, kulüp bulması neredeyse imkansız. Muhtemelen birçok futbolcu boşta kalacak.
Avrupa’da birçok futbolcu alacaklarında indirime gitti. Henüz bununla ilgili bizim ligimizden futbolculardan beklenen fedakarlık gelmedi.
Futbol önemli bir endüstri. Yöneteni de, oynayanı da izleyeni de büyük keyif alıyor. Ama bu zevk için para ödeyen tek kesim taraftar.
Taraftar olmazsa bu çark dönmez. Tribünler boşken oynanan futbol ne maddi ne de manevi olarak doyurur.
Tabi ki bu tek taraflı verilecek bir karar değil. Avrupa’daki diğer ülkelerin izleyeceği yol, UEFA ve FİFA’nın önerileri ve ülkemizde Korona virüsün kontrol altına alınması da etkili olacak liglerin kaderiyle ilgili.
Futbol Federasyonu eminim ki ince eleyip sık dokuyordur. Seyircisiz oynatmayı denedi ve tatsız tuzsuz, keyifsiz bir hafta yaşattı futbolseverlere. Aynı şeyi yeniden denemez diye umuyorum.
Yani liglerin geleceğiyle ilgili en uzak ihtimal maçların seyircisiz oynatılması olmalı.
Taraftar tribünde olmayacaksa varsın oynanmasın. Bu sezon yok sayılsın. Kararlar alınırken sadece yayıncı kuruluş ve bahis oyunları değil, taraftar konsun ilk sıraya.
Önce kulüplerin çıkarları korunsun, yayıncı kuruluş ya da diğer unsurlar bir süreliğine ikinci planda kalsın.
2019-2020 sezonu her ne karar alınırsa alınsın tarihe geçecek. Önemli olan bu kararı alanların tarihe nasıl geçeceği. Kulüpler batarsa futbol biter.
Son söz; Önce sağlık. Kimsenin hayatı riske edilmesin, acele ve yanlış kararlar alınmasın. Gerekli koşullar sağlanıp taraftar tribünde olacaksa ligler tamamlansın. Yoksa ne şampiyon olanın ne de küme düşenin hiçbir önemi yok.