LİGİN ikinci yarısıyla başlayan tatlı rüya, dört haftada kaybedilen puanlarla kabusa döndü.
Yakaladığı şansı elinin tersiyle iten Kayserispor’da bir şeyler iyi gitmiyor. Hem topladığı puanlar, hem oynadığı muhteşem futbolla taraftarın beklentisini tavan yaptıran sarı-kırmızılı futbolcular şimdi tel tel dökülüyor.
Evet, artık Kayserispor yeniden düşme adayı. Avantajı ise hala kendi göbeğini kendisinin kesecek olması. Kayserispor taraftarı Gençlerbirliği yenilgisiyle birlikte yeniden umutsuzluğa kapıldı ve düşme korkusu yaşamaya başladı.
Ama bunda alınan kötü sonuçlardan çok futbolcuların isteksiz ve mücadeleden uzak futbolu etkili oldu. İkinci yarıda fırtına gibi esen, sahanın tamamını parselleyen, tekmeye kafasını uzatan futbolculara 4 haftadır bir haller oldu. Ne kademe var, ne paslaşma, ne mücadele. Kötü futbol kadar Sergen Yalçın’ın oyuncu tercihleri ve taktiksel hataları yeniden korkulu rüya görmemize neden oldu. Gençlerbirliği maçının en kötüsü Sergen Yalçın’dı. Büyük takımları çok iyi analiz eden Sergen Yalçın belli ki Gençlerbirliği’ni hiç izlememiş. Bitse de gitsek havasında. Deplasmanda bu kadar açık oynar ve savunma güvenliğini hiçe sayarsanız bu kadar ucuz goller yemeniz de kaçınılmaz olur. Maçtan önce istifaya konsantre olduğu kadar rakip takıma konsantre olsa belki de sonuç böyle olmayabilirdi.
Rakip takımda Serdar Gürler ve Aydın Karabulut ne kadar iyiyse Kayserispor’da kaleci Muammer ve Samba Sow o kadar kötüydü. Elbette yenilginin faturası iki futbolcuya kesilemez ama rakip takımda Serdar-Aydın ikilisine ayak uyduran ne kadar çoksa Kayserispor’da da malesef Muammer
ve Samba Sow’a ayak uyduran o kadar çoktu.
Deniz ve Güray’dan zaten milli takıma gittiklerinden beri haber yok! Bu kadar kötü mücadele ederek puan çıkartamazsanız. Bu yenilgiyle artık maalesef yeniden ateş hattındayız. İyimser tarafından bakacak olursak hala fikstür avantajı bizden yana. Kalan 6 maçın 4’ü içerde ve rakiplerimizin birbirleriyle maçları var. Ama bir gerçek var ki hiçbir maç oynanmadan kazanılmıyor. Rakipler içerde dışarıda takır takır top oynarken, bizim antrenman havasında oynayarak ligde kalmamız mümkün değil.
Başkan Erol Bedir’in bir an önce krizi çözmesi ve futbolcuların yeniden canını dişine takarak oynanması için gerekli hamleleri yapması gerekiyor. Artık sadece yönetim ve futbolculara değil tüm kente görev düşüyor.
Alanya maçı belki de kırılma maçı olacak. Ligde kalma umudunu tamamen kaybetmişken şehri yeniden umutlandıran, taraftarı tribüne çeken, oynadıkları futbolla mest eden ve Kayserispor’u ligin dibinden uzaklaştıran yine bu kadroydu. Öyleyse yeniden kenetlenme zamanı. Biz maçlarımızı kazanırsak rakiplerin ne yaptığı çok da önemli değil. Yeniden o hava yakalanmalı. Futbolcuların silkinmeleri ve kendine gelmesi sağlanmalı. Tamam takımın performansında düşüş olabilir ama mücadelede düşüş olmaz. Bunun nedeni saptanmalı. Karamsar olup, Sergen Yalçın’ın yaptığı gibi başarısızlığı kabullenip havlu atmak korkakların işi.
Doğru olan sezon sonuna kadar ligde kalmak için varını yoğunu ortaya koymak. Bunu daha önce yaptık yine yaparız. Futbolculara bu hafta antrenman yerine, belki de Fenerbahçe, Galatasaray, Bursa, Beşiktaş maçlarının kasetleri izletilmeli ve neler yapabildikleri hatırlatılmalı. Alanya maçıyla birlikte yeniden çıkışa geçip, rakiplerin direncini kırabiliriz.
Kayserispor tüm rakipleri arasında ligde kalma konusunda en şanslı olanı. Yeter ki bu şansı bir kez daha elinin tersiyle itmesin.