KAYSERİSPOR, çok kötüydü. Başakşehir olağanüstü iyiydi. Ama sonuçta golü Kayserispor attı. Futbolda iyi oynayan değil golü atan kazanır. Keşke dış etkenler skora müdahale etmeseydi! Var o golü atmasaydı!
Kayserispor farklı da yenilebilirdi. Keşke o golü uzatmanın uzatmasında hakemler değil de Başakşehirli futbolcular atsaydı. O zaman canımız bu kadar yanmaz, hatta taraftar ‘Liderden puan aldık’ diye teselli bulurdu.
Kayserispor, ilk on dakikayı saymazsanız rakibe mahkum oynadı. Deniz ve Mensah’ın yokluğunda sahaya çıkacak 11’i zor bulan Kayserispor, ligin en kaliteli ve en geniş kadrosuna sahip lider Başakşehir karşısında 3 pas yapamadı. Sarı kırmızılı futbolcular kötü futbolu ve eksikleri çok iyi mücadele ederek, rakipten daha çok koşarak kapatmaya çalıştı.
24’üncü dakikada Şamil’le gelen gol, Kayserispor’un, bu iyi niyet ve mücadelesinin ödülüydü belki de.
Golden sonra Başakşehir akın akın geldi Kayserispor kalesine. İnanılmaz bir baskı kurdu. Ama bu dakikalarda Lung kalesinde devleşti. Kucher, yüreğini ortaya koydu, deyim yerindeyse sarı-kırmızılı futbolcular; Umut’tan, Kravest’ine kadar etten duvar ördü. Tüm bunlara Edin Visca başta olmak üzere rakip takım futbolcuların şansızlığı ya da beceriksizliği eklenince Kayserispor devreyi 1-0 önde kapattı.
Lider Başakşehir ikinci yarıda baskısını daha da artırdı. Kanatlardan, göbekten, cezasahası içinden, dışından, kornerden, duran toptan Kayserispor kalesini abluka altına aldı.
Visca bir sezonda girmediği pozisyona bu maçta girdi Ancak Lung da kalesinde devleşti, bir sezonda kurtarmadığı kadar top çıkarttı.
Dakikalar ilerledikçe çerçeveyi bir türlü bulamayan, çerçeveyi bulduğunda direklere ya da Lung’a takılan Başakşehirli futbolcular oyunu çirkinleştirmeye, hakeme oynamaya başladı. Tüm hatlarıyla yüklenen ve son dakikalarda 6 forvetle gol arayan Başakşehir defansı tamamen unuttu.
Bu dakikalarda Kayserispor Umut’la iki net fırsatı değerlendiremedi. Öncesinde Kravest’le kaçan gol pozisyonu da dikkate alındığında Kayserispor sahadan farklı galibiyetle de ayrılabilirdi.
Ancak, Başakşehir’e verilen uzatma yetmeyince hakemler uzatmanın uzatmasını oynattı. Sapunaru’nun eline çarptığı iddia edilen ve sonrasında verilen penaltı, tribünlerdeki binlerce taraftarı buz kesti.
Başakşehir yakaladığı pozisyonları değerlendirse sahadan farklı galibiyetle ayrılabilirdi. Kayserispor yakaladığı az sayıdaki fırsatı değerlendirse sahadan 3-0 galip ayrılabilirdi. Kimse de buna itiraz etmezdi zaten. Ama Başakşehir’in golü hiç yokken ‘Var’dan geldi.
O gol olmasa maçın yıldızı Lung olacaktı. Kimine göre ilerlemiş yaşına rağmen inanılmaz bir mücadele veren, Atila’ya nasıl oynaması gerektiğini sahada uygulamalı gösteren Kucher olacaktı. Herkesin yıldızı farklıydı belki.
Ama maç sonunda herkesin ortak yıldızı ‘Hakem’ oldu!. Verdiği kararlarla futbolun önüne geçti. Uzun süredir adından söz edilmeyince reklamın iyisi kötüsü olmaz diye düşündü muhtemelen. Evet maçın kahramanı hakemlerdi. Maçın kahramanı ‘Var’dı.
Sonuç ne olursa olsun, benim kahramanım; tüm tebrikleri hak eden, eksiklere sığınmadan, bahane üretmeden tüm gücüyle mücadele eden Kayserisporlu koca yürekli futbolculardı…