KAYSERİ Erciyesspor sahasındaki en önemli maçı kaybederek, Süper ligde kalma şansını da pamuk ipliğine bağladı.
Oyuna kötü başlayan, doksan dakikada tek etkili atak geliştiremeyen Mavi-siyahlılar, biri hakemin ikramı 3 golle, ligde tabiri caizse bitkisel hayata girdi.
Yenilgide baş aktör dersine iyi çalışmayan Mehmet Özdilek ve takımını 10 kişi bırakan Caner oldu.
Kayseri Erciyesspor, final niteliğindeki maçın altından kalkamadı, klasik yenilgilerinden birini daha aldı.
Ligin ikinci yarısında ihtiyacı olan tüm takımlara puan dağıtan ve ilaç olan Mavi-siyahlılar, Ç. Rizespor’a da hiç beklemediği bir galibiyet armağan etti.
Cenk Ahmet’in yokluğunda sağ kanadı kullanamayan Kayseri Erciyesspor, Caner Osmanpaşa’nın kırmızı kart görmesi ve aynı dakikalarda taktımın 2-0 geriye düşmesiyle birlikte teslim bayrağını erken çekti.
Caner, ilk sarı kartı amatörce gördü, penaltı pozisyonu ve ikinci sarı karttan kırmızı kart ise tamamen hakem hatası.
Ancak, Süper ligde oynayan bir stoper, birincisi o kadar çıkmaz, ikincisi ayağından topu o kadar açmaz, hadi iki hatayı yaptı diyelim, orta sahada rakibe çift dalıp sarı kart görmez. Sarı kartı varken, ceza sahası içinde daha dikkatli olur ve rakibin penaltı almasına izin vermez.
OYUNCUNUN ÖNEMİ
Çaykur Rizespor adına Kweuke, önce attığı kafa golüyle takımını öne geçirdi. Ardından hem takımına penaltı kazandırdı, hem de Caner’in kırmızı kartla oyun dışı kalmasını sağladı.
Caner ise, penaltıya neden olurken takımını da on kişi bıraktı. Sanırım, iki futbolcu arasındaki fark, kırılma anını ve akıllı futbolcunun takımına ne kadar yararlı olacağını göstermeye yeter.
Zaten pozisyon üretemeyen, Drenthe, Vleminckx ve Serdar’la oyunu tek yönlü oynamaya çalışan Erciyesspor, 30-40 yıl öncelerde kalan doldur boşalta, ya da geriden şişirdiği toplarla rakip kalede gol bulmaya çalıştı. Bunun sonucunda tek pozisyon üretemezken rakibin kalesine geldiği ilk pozisyonun gol olmasına ise seyirci kaldı.
Takımda Diakhate dışında ayakta kalan, görevini yapan futbolcu yok gibiydi. Geriden şişirilen toplarla Vleminckx’i buluşturamayan Mavi-siyahlılar takım savunmasında sınıfta kaldı.
Vleminckx sahada yok gibiydi. Drenthe geldiğinden beri ilk kez bu kadar etkisizdi. Kanatlar işlemedi. Orta sahayı geçerken zorlanan Mavi-siyahlılar duran toplar dışında Serkan’ın koruduğu kaleye tek şut atamadı.
TEKNİK DİREKTÖRLER DE YETENEKLİ OLMALI
Maç sonu Kayseri Erciyesspor teknik direktörü Mehmet Özdilek, ‘Nasıl ki futbolcular yetenekli olmak zorunda. Hakemler de yetenekli olmalı’ dedi. Bence buna teknik direktörleri de eklemeliydi. Teknik direktörler de maç öncesi dersine iyi çalışmalı.
Rakibi iyi analiz etmeli. Elindeki oyuncu kadrosunu ve yeteneklerini iyi bilmeli ve sahaya çıkacak 11’i doğru seçmeli.
Eğer, Edinho yedek kalıyor, Zoua kenarda otururken Mehmet Özdilek gelene kadar 2 yıldır doğru dürüst forma giymeyen Vleminckx kurtarıcı olarak sahaya sürülüyorsa bu teknik direktör başarısızlığıdır.
Bir söz de Başkan ve yönetime; Eğer rakipler Sergen Yalçın, Okan Buruk, Mesut Bakkal, Hikmet Karaman’ı tercih ediyor, siz lige hiçbir teknik direktör başarısı olmayan Bülent Korkmaz’la başlıyor, ardından Süper ligde kimsenin aklına gelmeyen Uğur Tütüneker’i bulup çıkartıyor ve kurtarıcı olarak Mehmet Özdilek’i tercih ediyorsanız, kusura bakmayın bırakın ustalık dönemine geçmeyi, çıraklık dönemini atlatamamışsınız.
Geçen sezon yapılan doğru hamlelerden sonra, hem hocayı, hem kadroyu değiştirir, hayal aleminde yaşarsanız, harakiri yapmış olursunuz.
Evet, Erciyesspor’un matematiksel olarak şansı devam ediyor. Ama, teknik direktörle futbolcular arasında kan uyuşmazlığı var. Bundan sonra en kötüye hazırlanmak, mucize için dua etmekten başka yapacak bir şey yok.