Ahmet Taş

Deprem bölgesi ziyaret izlenimleri

Ahmet Taş

6 Şubat Pazartesi sabaha karşı Kahramanmaraş Pazarcık Merkez 1. Deprem (7.7 şiddetli) ve aynı gün öğle vakti Kahramanmaraş Elbistan merkez 2. deprem (7.6 şiddetli) ülkemizin 11 ilinde kıyamet sahnesini andıran yıkımlara, ölümlere, yaralanmalara sebep oldu.


Yıkıcı depremde insan kaybının yanında evcil hayvanlar, otoyollar, karayolları, demiryolları, sanayi tesisleri de büyük zararlar gördü. On binlerce insanımız hayatını kaybetti, yüz binlerce insanımız yaralandı, yüz binlerce insan işini kaybetti. Varlıklı iken muhtaç hale geldi, milyonlarca insan da bölgeyi terk etmek durumunda kaldı.
11 ilde büyük zararlara sebep olan depremin yıkıcı etkisini yerinde görmek karınca kararınca elimizdeki yardımları depremzedelere ulaştırmak için 19 Şubat Pazar günü 15 arkadaştan oluşan bir grupla MAZLUMDER Kayseri Şubesi ve Yazarlar Birliği şubesi yetkilileri ile bölgeye geçmiş olsun ve taziye ziyaretinde bulunduk.


MAZLUMDER’den Ahmet Taş, Uğur Dursun ve Harun Gürpınar, Yazarlar Birliği'nden Mehmet Hüsrevoğlu, Vedat Önal ve Rafet  Ural'ın dahil olduğu 15 arkadaş sabah saat 06.00 civarında Kayseri'den yola koyulduk. Sabah namazını Karadayı Köyü Camii'nde eda etmenin ardından ilk durağımız olan Kahramanmaraş’ın Göksun ilçesine ulaştık. Burada şehir için yaptığımız gezintide hasarlı binaların olduğunu yıkılan binaların az olduğunu gördük. AFAD’ın çadırlarının bazı bölgelerde kurulduğunu ama şehirde bir sessizliğin olduğuna şahit olduk.


Göksun'dan çıkıp Elbistan'a doğru yol alırken Kanlı Kavak Köyü'nde depremin yıkıcı etkisini görmeye başladık. Yıkılan, çatlayan yıkılması an meselesi olan birçok binalar gördük. Yolumuza devam ederek Afşin ilçesine ulaştık. Burada yaptığımız şehir gezintisinde de yan yatmış, yıkılmış, çatlamış, kullanılamaz hale gelmiş birçok binaya rastladık.
Afşin'den sonraki durağımız Elbistan oldu. Depremden önce Elbistan'da sanırım 130.000 civarında insanımız yaşıyordu. Şehre girdiğimizde aman Allah'ım neler gördük neler. Adnan Menderes Bulvarı'nın iki tarafı moloz yığınına dönmüş, kıyamet zelzelesi ile sarsılmış durumdaydı sanki. Şehir merkezi yıkımın en fazla olduğu bölgeydi. Vay anam vay nice canlar şimdi bu enkazın altında yatıyordu şimdi. Sıcak yuvaları zavallılara mezar olmuştu sanki.


Elbistan'da hayata yeniden tutunmak için devlet sivil toplum umudunu kaybetmeden azimle ayakta kalma mücadelesi başlatmışlar. Sanayi bölgesindeki entegre tesisinde ziyaret edip geçmiş olsun ve taziye dileklerimizi ilettiğimiz Şura Derneği Başkanı iş adamı Akif Pak, bulunduğu şartları yok sayarak bize kahvaltı hazırlamış Allah razı olsun.
Akif Bey ile yaptığımız görüşmede onun pes etmeyen hayata tutunmak şehre ve insanına sahip çıkma azminden çok memnun kaldık. Elbistan halkı adına geçmiş olsun ve taziye dileklerimizi sunup dua ettik, hediyelerimizi takdim ettik. Akif Bey Allah ondan razı olsun beyefendi bir Anadolu insanı kendine ve ailesine bereketli ömürler diliyorum.
Elbistan'dan sonraki durağımız Nurhak ilçesi oldu. Nurhak Maraş'ın yayla konumunda Nurhak Dağları üzerinde küçük şirin bir ilçesi. Aman Allah'ım sanki burada da kıyametin provası yaşanmış gibi.  Koca karayolu yarıklarla dolu. Yukarıdan kayalar yuvarlanmış, yıkılan yan yatan evler burada da AFAD ve Kızılay'ın çadırlarını gördük. Evlerine giremeyen bölgede kalmış vatandaşlar buralarda hayata tutunmaya çalışıyorlar.


Nurhak'tan sonra ulaştığımız yer Adıyaman'a bağlı Gölbaşı ilçesi oldu. Sanırım yıkımın en fazla olduğu yerlerden biri Gölbaşı. Demiryolu raylarının büküldüğü, karayolunun yarıklarla dolu olduğu ama cadde ve ara sokaklarda evlerin yan yattığı, moloz yanına döndüğü, insanların terk ettiği evler ve AFAD'ın çadırlarını kurduğu manzaralar gördük. Burada da camiler, iş yerleri, kamu binaları büyük zarar görmüş. Burada öğle namazı için cami aradığımızda güvenli bir cami bulamadık güzelim Gölbaşı'nda.


Gölbaşı'ndan sonraki uğrak yerimiz birinci depremin merkezi olan Pazarcık oldu. Aman Allah'ım burada neler yaşanmış neler. Un ufak olmuş, yan yatmış, yarısı ayakta yarısı çökmüş, hayalet bir şehre dönmüş Pazarcık. Allah beterinden esirgesin neler yaşanmış neler. Çevredeki un fabrikaları ve diğer fabrika ve iş yerlerindeki ürkütücü manzara ne korkunç manzara ya Rabbi, Allah beterinden esirgesin.


Ziyaretimizin son durağı Kahramanmaraş oldu. Anadolu'nun güzel şehri Kahramanmaraş depremde neler çekmiş neler. Ulu Cami, Azerbaycan Bulvarı, Trabzon Caddesi, Kültürpark çevresi, eski Maraş aman Allah'ım ne hale gelmiş. Un ufak olmuş, yan yatmış yol vermeyen caddeler sokaklar. Depremden önce cıvıl cıvıl olan şehir ne hale gelmiş, oturup günlerce ağlaması geliyor insanın.


Aşık yıllar öncesinden bu durumu anlatır gibi neler demişti.
Maraş Maraş derler de anam bu nasıl Maraş
Al kızıl kan içinde can veren gardaş
Gardaş  gel gidelim 
Elimize gidelim, köyümüze gidelim
Ufak taş ile de bina yapılmaz
Bir ben ölme ile Maraş yıkılmaz
Gardaş gel gidelim
Elimize gidelim


Maraş'ta Rıdvan Hoca Eğitim ve Yardımlaşma Vakfı yoğun çalışma ortamında bizi misafir etti.
Başkan Seyfi Pınarbaşı, kuruculardan Aziz Şahin ve diğer arkadaşlarla bir araya geldik. Geçmiş olsun ve taziye dileklerinin ardından vefat edenler için Kur'an-ı Kerim okuyup dua ettik.
Vakıfta verdiğimiz kısa molanın ardından başkan Seyfi ve Aziz Beylerin rehberliğinde Kahramanmaraş'ta yıkımın en fazla olduğu Azerbaycan Bulvarı, Trabzon Caddesi ve çevresinde incelemelerde bulunduk. Aman Allah'ım neler olmuş neler. Sanki kıyamet burada kopmuş. Koca koca binalar yerle bir olmuş, binlerce canı yutmuş. Caddeler, sokaklar, iş hanları tanınmaz hale gelmiş.


Biz burada incelemelerde bulunurken Kayseri Büyükşehir Belediye başkanımız Dr. Memduh Büyükkılıç da ekibi ile incelemede bulunuyormuş, selam verip hal hatır sorduk, üzüntülerimizi paylaştık. Memduh başkan devletin Kahramanmaraş Büyükşehir Belediyesi'nin yanında olduğunu, Kayseri Büyükşehir Belediyesini de yardımcı olarak görevlendirdiğini öğrendik. Sağ olsun başkan kolları sıvamış işe koyulmuş. Biz de Allah kolaylık versin deyip dua ettik.
Kahramanmaraş ziyaretimizde diğer ziyaret yerlerinde bizi üzen görüntülerin yanında sevindiren durumlarda ortaya çıktı.
Tıpkı Elbistan'da Şurader başkanı kıymetli insan Akif Pak ve arkadaşlarının da olduğu gibi Rıdvan Hoca Vakfı başkanı değerli dostumuz Seyfi Pınarbaşı ve arkadaşlarında da yılgınlık, bıkkınlık ve pes etmenin olmadığına şahit olduk. Aksine şehirlerinin, beldelerinin geleceğini yeniden inşa etmek, insanına sahip çıkmak için bıkmadan, yılmadan devlet kurumları ile birlikte çalışma azim ve kararlılığını gördük ve onlara dua ettik.


Bir gün boyunca sabah 05.30'dan akşam 22.30'a kadar süren bir il ve 6 İlçe merkezi ile sayısız köyleri kapsayan ziyaretimizde bizim yanımızda olan MAZLUMDER ve Yazarlar Birliği üyelerine, Elbistan ve Kahramanmaraş'ta zor şartlarda bizi misafir eden Elbistan'da Akif Pak ve Kahramanmaraş'ta Seyfi Pınarbaşı ve arkadaşlarına çok teşekkür ediyorum. Depremde hayatını kaybedenlere rahmet, yaralılara acil şifalar, ülkemize başsağlığı diliyorum.
Allah bizlere bir daha böyle bir acı yaşatmasın, yaraları birlikte sarmayı nasip etsin.
Selam ve dua ile

Yazarın Diğer Yazıları