'Tunus'un Kalkınması Türkiye'nin de Kalkınması Demektir'

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Tunus Cumhurbaşkanı El-Sibsi ile düzenlediği ortak basın toplantısında, 'Tunus'un huzurunu, istikrarını, ekonomik büyümesini kendimizinken ayrı görmüyoruz. Tunus'un kalkınması Türkiye'nin de kalkınması demektir. Tunus'a ekonomik alandaki desteğimiz artarak devam edecektir' dedi.

'Tunus'un Kalkınması Türkiye'nin de Kalkınması Demektir'

Tunus’un tüm alanlarda kaydettiği gelişmelerden ve 2018 Dünya Futbol Şampiyonasına katılacak olmasından duyduğu memnuniyeti ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2013’te başbakanlığı döneminde gerçekleştirdiği ziyaretinden bu yana Tunus’un tarihî nitelikte pek çok adımı attığını söyledi. Bu başarı hikâyesinin altında imzası olan tüm Tunuslu siyasileri kutlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Tunus’un kara gün dostu olan Türkiye’nin daima ülkenin yanında olduğunu dile getirdi.
 
“EKONOMİK İLİŞKİLERDE İŞ BİRLİĞİMİZİ DAHA DA GELİŞTİRMEK İSTİYORUZ”
 
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Tunus Cumhurbaşkanı El-Sibsi ile yaptıkları görüşmelerde ikili ilişkileri ve bölge sorunlarını ele aldıklarını aktararak, üst düzey ziyaretlere ivme kazandırmayı kararlaştırdıklarını açıkladı.
 
İki ülke arasındaki ilişkilerde ticaret, yatırım, enerji, turizm ve tarım alanlarındaki iş birliğini geliştirmek ve şu anda 1 milyar 125 milyon dolar olan ikili ticaret hacmini artırmak istediklerini kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye ile Tunus arasındaki ticaretin dengeli bir şekilde artırılması noktasında mutabık kaldıklarını söyledi.
 
Tunus’un huzurunu, istikrarını ve ekonomik büyümesini Türkiye’ninkinden ayrı görmediklerini vurgulayarak Tunus’un kalkınmasının, Türkiye’nin kalkınması demek olacağını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu amaçla uygun koşullarla açtıkları 300 milyon dolarlık kredinin Tunus tarafınca kullanıldığını, 300 milyon dolarlık kredi de kullanılmayı beklediğini aktardı.
 
“TUNUS’A EKONOMİK DESTEĞİMİZ ARTARAK DEVAM EDECEK”
 
TİKA’nın da faaliyetleriyle Tunus’un kalkınma çabalarına katma değer sağlamayı sürdürdüğüne işaret eden ve Tunus’a ekonomik alandaki desteğin artarak devam edeceğini açıklayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, ziyareti kapsamında gerçekleştirilecek Ekonomi ve Yatırım Forumu toplantısında Türk özel sektörünü Tunus’a daha fazla yatırım yapmaya teşvik edeceklerini dile getirdi.
 
Tunus ziyaretinde kendisine eşlik eden 150 civarındaki iş adamının Tunuslu muhataplarıyla, iki ülkenin ekonomi bakanlarının da katılımıyla toplantı yapacağını hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, toplantının bu anlamda fitili ateşleyecek bir nitelik taşıyacağına inandığını sözlerine ekledi.
 
“FETÖ İLE MÜCADELEMİZDE VERDİKLERİ DESTEK İÇİN TUNUS MAKAMLARINA TEŞEKKÜR EDİYORUM”
 
Cumhurbaşkanı Erdoğan açıklamasında şunları söyledi: “Bildiğiniz gibi, Tunus’un terörle mücadelesine tam destek veriyoruz, vermeye de devam edeceğiz. Türkiye polis eğitim, terörle mücadele konusunda tecrübe aktarımı ve savunma sanayi ürünleri alanında Tunus’la devam eden iş birliğini geliştirmeye hazırdır. 15 Temmuz darbe girişimi karşısında sergilediğimiz dayanışma ve FETÖ ile mücadelemizde verdikleri destek için Tunus makamlarına, başta Cumhurbaşkanı olmak üzere müteşekkir olduğumuzu bir kez daha vurgulamak isterim. Bölgesel gelişmeler kapsamında başta Kudüs olmak üzere uluslararası gündemdeki birçok meselede aramızda benzer görüşler var. Bu benzer görüşler de bizim aynen bayrağımızdaki birlik gibi burada da birliğimizi ortaya çok açık, net koyuyor. Demek ki tek bayrak, böyle bir durum söz konusu. Temennim odur ki bu ruhlarımızın da dışa yansıması olsun.”
 
Bölgesel gelişmeler kapsamında başta Kudüs olmak üzere uluslararası gündemdeki birçok meselede de Tunus ile dayanışmayı sürdürdüklerini ve sürdürmeye de devam edeceklerini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Amerika Birleşik Devletleri yönetiminin Kudüs’ü İsrail’in başkenti olarak tanımak ve büyükelçiliğini Kudüs’e taşıma konusunda attığı yanlış adımın, işte Birleşmiş Milletler Genel Kurulunda nasıl geri döndüğünü, nasıl tüm dünya tarafından püskürtüldüğünü gördük” şeklinde konuştu.
 
“KUDÜS’ÜN TARİHÎ STATÜSÜNE YÖNELİK HİÇBİR ADIM KABUL EDİLEMEZ”
 
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “129 ülke bir tarafa, 9 tane -ki bunun bir tanesi Amerika Birleşik Devletleri diğer 8 tanesi herhalde Tunus’un ilçeleri gibidir- bunlar da o şekilde. Ve bundan sonra ne gibi adımlar atacağız, bunları da yine beraberce konuşarak, görüşerek inşallah bu adımları da atacağız” dedi.
 
“Türkiye ve Tunus hep birlikte güçlü şekilde şunu söylemektedir: Kudüs bizim kırmızı çizgimizdir. Kudüs’ün tarihi statüsüne ve kutsiyetine yönelik hiçbir adım kabul edilemez” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, İslam âleminin ortak sesi olarak İstanbul’da olağanüstü toplanan İslam İşbirliği Teşkilatı Liderler Zirvesinde de aynı hususa vurgu yapıldığını ve bu vurgunun zirve sonuç bildirgesinde açıklandığını hatırlattı.
 
Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinden sonra atılan adımın önemine değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Küresel vicdan, hukuk dışı ve adaletsiz bu karara müsamaha göstermedi. Filistin’e ve barış sürecine yönelik desteğimizi sürdüreceğiz” ifadelerini kullandı.
 
“LİBYA’DA BÜYÜKELÇİLİĞİMİZİ AÇMA ÇALIŞMALARI DEVAM EDİYOR”
 
Cumhurbaşkanı Erdoğan, açıklamalarını şöyle sürdürdü: “Libya’nın bir an önce istikrara kavuşması noktasında Türkiye ve Tunus arasında tam mutabakat bulunuyor. Burada da aynı istikamete yönelik davranışlarımız, açıklamalarımız var. Tunus Cumhurbaşkanı Sayın El-Sibsi’nin inisiyatifiyle başlatılan çabaları bu konuda destekliyoruz. Libyalı kardeşlerimizin siyasi çözüme yönelik diyalog ve uzlaşıyla bugüne kadar sürdürdükleri çabalarda başarı elde edebileceklerini düşünüyoruz ve şu anda biz Libya’da büyükelçiliğimizi açma çalışmalarımızı da devam ettiriyoruz. Tunus’un istikrarı ve güvenliği Libya’nınkiyle bağlantılı olduğundan, Türkiye’nin Libya’daki sürece yönelik aktif çabası devam edecektir.”
 
“BM GÜVENLİK KONSEYİ REFORME EDİLMELİ”
 
Toplantıda basın mensuplarının sorularını da cevaplayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, gündemdeki konulara ilişkin değerlendirmelerde bulundu. ABD’nin Kudüs’le ilgili kararından sonra BM Genel Kurulunda 128 ülkenin gösterdiği ortak tavra işaret edilerek, “Bundan sonraki süreçte hem İslam ülkelerinin, hem dünyanın diğer ülkelerinin nasıl hareket etmesi gerektiğini düşünüyorsunuz ve Türkiye olarak nasıl yol haritası izlenecek?” şeklindeki soruya verdiği cevapta, konuyu BM Güvenlik Konseyine taşımanın A planı olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ama orada malum Güvenlik Konseyinde ABD’nin ters tutumu tek başına A planını, hani ‘dünya 5’ten büyüktür’ diyorum ya, bunu tabii boşuna söylemiyoruz, yani bir ülke Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyini kilitleyebiliyor” dedi.
 
BM Güvenlik Konseyinde bulunan 5 tane daimi üye ülke içinde bir Müslüman ülkenin olmadığına işaret ederek, İkinci Dünya Savaşı’nın şartları içerisinde hazırlanmış olan BM Güvenlik Konseyi’nin reforme edilmesi gerektiğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu değerlendirmelerde bulundu: “Niye orada Tunus olmasın, niye biz olmayalım? Dönüşümlü olarak BM Güvenlik Konseyinde daimi üyelik hakkının dünyadaki, Birleşmiş Milletler’de malum şu anda 196 ülke var, hepsinin burada 2 yılda bir yer alması lazım. Bu teklifimdir ve bunu nereye gidersem gideyim söylüyorum, bununla ilgili de bir kitabım var ve bunu devam ettireceğiz. Ama istiyoruz ki burada Tunus da yer alsın, biz de yer alalım, Libya da alsın, diğerleri de alsın, hepsi burada yerini alsın. Ve ikili yaptığımız görüşmelerde herkes ‘haklısınız’ diyor, ama ses çıkarmaya gelince kimse sesini çıkaramıyor. Niye? ‘Acaba Amerika ne der, Çin ne der, Fransa ne der, Rusya ne der, İngiltere ne der’; böyle bakıyorlar. Öyleyse gelin sesimizi hep birlikte çıkartalım ve bu bizim hakkımız; hakkımızı alalım.”
 
“FİLİSTİN’İN TÜM DÜNYADA DEVLET OLARAK TANINMASI İÇİN ÇALIŞACAĞIZ”
 
Kudüs ile ilgili attıkları adımlarda, ABD’nin vetosundan sonra konuyu BM Genel Kuruluna taşımanın B planı olduğunu aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, “BM Genel Kurulunda da ne yaptık? Hedefe ulaştık. Zira Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin Amerika Birleşik Devletleri’nin olumsuz tutumuna karşı onurlu duruşu bir defa yani dolarla bu işin olmayacağı veyahut da tehditle bu işin olmayacağı ortaya çıktı” ifadelerini kullandı.
 
Cumhurbaşkanı Erdoğan, soruya verdiği cevabı şu sözleriyle tamamladı: “Şimdi Filistin’in tüm dünyada devlet olarak tanınmasını sağlama çalışmalarını hep birlikte yürüteceğiz. Burada Avrupa Birliği üyesi ülkelerin tutumu çok çok önemli. Gerek Sayın Mahmud Abbas olsun, gerek Arap Ligi Dönem Başkanı Kral Abdullah olsun, hepsinin de bu konuda gayretleri var. Biz, Sibsi kardeşim hep beraber buradaki gayretlerimizi artırarak inşallah bunu da böylece sağlamış oluruz diye düşünüyorum. Sabırla, ‘men sabera zafera’ diyeceğiz, yolumuza devam edeceğiz.”
 
“TERÖR ÖRGÜTLERİYLE MÜCADELEDE İSTİHBARAT VE BİLGİ PAYLAŞIMI YAPILMALI”
 
Yöneltilen bir soru üzerine Tunus’un cari açığının düşürülmesi için iki ülke ekonomi bakanlarının bir araya gelerek ekonomi alanında atılacak adımları ve yapılacak çalışmaları ele alacaklarını açıklayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu çalışmalar çerçevesinde farklı alanlarda bazı adımları atacaklarını söyledi. Heyetinde yer alan iş adamlarının, Tunuslu iş adamları ile görüşerek Tunus’ta yapılacak yatırımlara yönelebileceğine, 1 milyar 125 milyon dolar civarındaki ikili ticaret hacminin yükseleceğine işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, Tunus’u ekonomik olarak yükseltme gayreti içinde olduklarını ifade etti.
 
Güvenlik konusunda Türkiye ile Tunus arasında bir iş birliğinin bulunup bulunmadığı; Türkiye üzerinden Irak ve Suriye’ye geçerek burada terör örgütlerine katılmış olan teröristlerin geri dönmemesi için bir önlemin olup olmadığı yönündeki soruya verdiği cevapta Cumhurbaşkanı Erdoğan, DEAŞ ve diğer terör örgütlerine yönelik mücadelede ülkelerin güvenlik güçlerinin istihbarat ve bilgi paylaşımı yapması gerektiğinin altını çizdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu mücadelede teröristlerle ilgili istihbarat ve bilgi paylaşımı sayesinde Türkiye’nin bugüne kadar binlerce teröristle ilgili işlem yaparak cezaevine gönderdiğini ya da ülkelerine teslim ettiğini hatırlattı.
 
“İSRAİL ŞU ANDA KENDİSİ ÇALIP KENDİSİ OYNUYOR”
 
İslam İşbirliği Teşkilatı Olağanüstü Liderler Zirvesinde alınan, “Doğu Kudüs’ün Filistin’in başkenti olarak kabul edilmesi” kararının fiili olarak uygulanmasına ilişkin yöneltilen soruya verdiği cevapta Cumhurbaşkanı Erdoğan, Doğu Kudüs’ün Filistin’in başkenti olması konusunda İslam dünyasının hemfikir olduğunu; ancak İsrail tarafından fiili işgal olması dolayısıyla İslam ülkelerinin büyükelçilik tabelalarını asamadığını ifade etti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, cevabının devamında şunları söyledi: “Ama şu anda mesela Türkiye olarak bizim Filistin’de büyükelçi olarak görevlendirdiğimiz Başkonsoloslukta büyükelçi var, yani filli olarak biz bunu zaten ilan etmişiz. Yani Kudüs bizim için bir başkenttir Doğu Kudüs ve bunu ilan etmiş vaziyetteyiz ve bunun arkasındayız, İslam dünyası da bunun arkasında. Ama şunu unutmayalım ki İşgal altındaki Kudüs’te bunu uygulamaya şu anda sokabilmek mümkün mü, değil mi? İsrail şu anda kendisi çalıp kendisi oynuyor ve 10 tane ülke ile siz dünyayı kalkıp da yanınıza alamazsınız, alamadınız zaten, gerçek ortada. Ve biz bu noktadaki kararlığımızı sürdüreceğiz.”
 
“SURİYE’DE ESED’LE YÜRÜMEK MÜMKÜN DEĞİL”
 
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Suriye’de çözüm Esed’le mi olacak, Esed’siz mi olacak?” sorusuna cevaben ise şu değerlendirmelerde bulundu: “Suriye’de bir defa Esed’le yürümek kesinlikle mümkün değildir. Niçin? 1 milyona yakın vatandaşını öldürmüş olan bir Suriye’nin başkanıyla nasıl olacak da geleceği kucaklayacağız? Suriye’nin halkı böyle birisini başında görmek ister mi? Çünkü bir defa Beşar Esed, kesinlikle açık ve net söylüyorum, devlet terörü estirmiş aslında bir teröristtir. Böyle birisine biz kalkıp da ‘bu işi o götürebilir’ diyemeyiz. Dersek o 1 milyona yakın öldürülmüş olan Suriyeliye haksızlık yapmış oluruz, o insanlara haksız yapmış oluruz; böyle bir şeyi Türkiye olarak tanıyamayız. Nitekim şu anda da işte Suriye’de bakın hâlâ kan gövdeyi götürüyor; İdlib ortada, Afrin ortada, Deyrizor ortada.”
 
Kuzey Suriye’nin tamamen bir terör koridoru olarak teslim edilmiş bir vaziyette olduğunu dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, Rusya, koalisyon güçleri ve Türkiye’nin bölgede huzur olmadığı için bulunduğuna dikkat çekti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Suriye’de huzur yok ve Esed’le de bu huzur oraya gelmez. Bizim Astana’da başlattığımız bir sürecimiz var, Cenevre’yle de adeta bir mütemmim cüz durumundadır ve buradan çıkacak olan kararla Suriye halkı kendi geleceğine yönelik kararını vermelidir diyoruz, bakışımız bu” dedi.
 
CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN’A TUNUS DEVLET NİŞANI TAKDİM EDİLDİ
 
Basın toplantısının ardından Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nda, Cumhurbaşkanı Erdoğan'a, Tunus Cumhurbaşkanı El-Sibsi tarafından devlet nişanı takdim edildi.
 
Tunus Cumhurbaşkanı El-Sibsi ve eşi Şazliye Kaid El-Sibsi, nişan takdim töreninden sonra Cumhurbaşkanı Erdoğan ve eşi Emine Erdoğan’ın onuruna resmî öğle yemeği verdi. HABER-FOTO: CUMHURBAŞKANLIĞI BASIN MERKEZİ