İlaç zammı çare olmadı

Türkiye'de ilaç krizi yaşanırken Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, ilaçlarda şubat ayında yapılması beklenen euro fiyat güncellemesinin erkene çekildiğini açıklamıştı. Böylece, ilaç fiyatları yüzde 36,77 zamlandı. Ancak eczacılar, düzenlemenin kısa süreliğine rahatlama yaratacağını ancak tam anlamıyla sorunları çözmeyeceğini söylüyor. Konu ile ilgili Anadolu Haber’e açıklamalarda bulunan Kayseri Eczacı Odası Başkanı Uğur Nuri Akın, “Biz aslında yine zarar ettik.” dedi.

“ÇÖZÜM GEÇİÇİ”

Kur düzenlemesinin geçici olarak bir rahatlama sağlasa da ilaç sorununu tamamen çözmeyeceğini belirten Başkan Akın, “Bu zammın gelmesinin en büyük sebebi üretici ithalatçı firmalar. Çünkü diğer türlü hep söylediğimiz bir şey vardı. Eczacılar bunu istemiyor. Çünkü bizim buradaki temel amacımız vatandaşın cebinden çok fazla para çıkmaması, kamuda zarara uğramasını istiyoruz. Biz sadece eczane karlılıklarının düzenlenmesini istiyorduk bu süreçte. Bu zam ilaçların bulunabilirliği açısından önem arz ediyordu. Çünkü gerçekten geriye dönüp baktığımız zaman 10 yıllık meslek hayatımda böylesine yoğun bir ilaç yokluklarıyla karşı karşıya kalmamıştık. Çocuklarda kullandığımız en basit tabirle ifade edilen ateş düşürücüler, ağrı kesiciler, antibiyotikler hiçbirine ulaşamıyoruz. Bunun da temel sebebi maalesef fiyatlandırmaydı. Çünkü 7.80’lerde gezen bir ilaç fiyatlandırırken kullanan euro var. Bir de reel kuru var. Arasındaki makas bir hayli fazla. Üretici firma Türkiye pazarında bulunmak istemiyordu ve mevcut ilaçların birçoğu da yurt dışına ihraç ediliyordu. Şimdi bunların da önüne geçilmesi için bir adım atıldı. En azından iç pazarın sağlık sistemini sekteye uğramaması için bu ihracata bir kısıtlama getirilmesi gerekiyor. Tabii bu ilaç firmalarının bir nebze olsa rahatlattı ama şöyle bir gerçek var ki yoğun enflasyon yaşanılan bir ülkede bu tür zamlar hani ne kadar gerçek, ne kadar realiteyi bilemiyoruz.” diye konuştu.

“KENDİ ETKEN MADDEMİZİ ÜRETMELİYİZ”

Etken maddede dışa bağımlı kalındığını kaydeden Uğur Nuri Akın, “Hâlâ ilaç yoklukları var. Çünkü etken maddede de sıkıntı var. Etken maddede dışa bağımlıyız. Hindistan, Çin gibi ülkelerde maalesef onlardaki fiyatlarındaki afaki artışlar ülkemize de ilaç yokluklarına sebep olan diğer faktörlerden birisi. Kendi etken maddemiz kendimiz ürettiğimiz vakit belki bir nebze olsa rahatlarız. Kendi ilacımızı kendimiz ürettiğimiz müddetçe rahatlarız ama aksi halde bu sorunlar üç dört ay sonra yine aynı şekilde konuşulmaya devam edecek. Çünkü bu zamla birlikte birçok ilacın kademesi de değişti. Biliyorsunuz ilaçlar fiyatlandırırken ilaç fiyat kararnamesine göre oluyor. Beş kademe ilacımız var ve neredeyse birinci kademede hani karlılıklarımız bizim kademe arttıkça azalan bir şekilde sıralanıyor. Arttığı zaman da ilaçların kademesi değişiyor eczane karlılıkları düşüyor. Biz aslında yine zarar ettik. O yüzden biz zammın gelmesini istemiyoruz. Çünkü baktığımızda vatandaşın cebinden fazla para çıkmaya başladı. Ama yine Türkiye'de en ucuz şeyin ilaç olduğunu söyleyebilirim bu konuda. Sağlığın sekteye uğramaması için buna tekrardan bu özel ilaç fiyat kararnamesi her yıl zamanına güncellenir ibaresi eklenmesi gerekiyor. Eczaneler, ekonomiler ancak o şekilde ayakta kalır. Aksi halde tam bir yangın yeri ve gün geçtikçe de kötüye gider.” ifadelerinde bulundu.

“YİNE AYNI SIKINTILARI YAŞAYACAĞIZ”

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın açıklaması üzerine konuşan Akın, “Bakanımızın dışarı ihracatının önüne geçeceğiz diye de bir açıklaması var. Çünkü biliyorsunuz Türkiye pazarında ucuz olduğu için Türkiye'de ihracat depoları, ilaçları topluyorlar ve yurt dışında daha pahalı bir şekilde satıyorlar. İlaç depolarında karlılıkları sabit olduğu için özellikle ihracat depoları bu yöne bu tarafa yönelik girişimlerde bulunuyor. Biz bunu da kabul etmiyoruz. İkinci kabul etmediğimiz nokta da özellikle bu zam öncesinde eczanelere ilaç vermeyen depoların da bu konuda özellikle denetlenmesini istiyoruz. Çünkü burada eczacılar o zam açıklandığı gün çünkü Resmi Gazete'ye göre bir gün sonra devreye girecekti birçok depodan ilaç tedarik edemediler. Depolar başka bahanelerle ilaç göndermediler. Burada kooperatifler, eczane kooperatifleri sorgusuz sualsiz herkese adil bir şekilde ilaçları gönderdiler. Bunun da önemli bir fark olduğunu düşünüyorum. Tekelleşmenin önüne geçilmesi gerekiyor. Bunların soruşturma geçilmesi gerekiyor. Çünkü İTS dediğimiz bir olay var. İlaçların ilk çıkışından son kullanıcıya kadarki olan süreci, hikayesi bellidir. Burada tespiti çok kolaylıkla yapılabilir. Bu noktada bakanlığımızın da özellikle bu konu üzerinde çalışması önem arz etmektedir. Aksi halde yine biz bir sonraki zamla aynı sorunları, aynı sıkıntıları yaşayacağız. Tek bir güne olmaması da bizler için sevindirici. Bu yılın belli ayında, belli gününde değil de bunu yıla yayarak ve daha öncesinde haber verilmeyerek bu iş yapılırsa çok daha rahat olur. Çünkü tarih belli olduğu için birçok firma kısıtlamaya gidiyor. Göndermek istemiyor. Çünkü depo realitede yüzde 3-4’le dönerken bir anda elindeki ilaçlardan yüzde 36,77 oranında kar bunlar da ticari bakıyorlar. Ama bizi için önem arz etmesi gereken nokta halkın ilaca ulaşabilmesi. Diğer hiçbir girişimi kabul etmiyoruz.” ifadelerini kullandı.

“ENDİŞELİYİZ”

“Bizim derdimiz para kazanmak değil” diyen Kayseri Eczacı Odası Başkanı Uğur Nuri Akın, “Biz bunların hepsini aslında göz ardı ettik. Biz hiç para kazanalım gözüyle bakmadık. Yeter ki ilaçlar şu an bulunabilir seviyede olsun. Vatandaş ilacı rahatlıkla ulaşabilsin. Rahatsızlığı olan vatandaşlarımız rahatça ulaşabilsin. İstediğimiz bu. Onun haricindeki sorunlarımız devam ediyor. Onları ayrı noktada değerlendireceğiz, dile de getireceğiz. Ama şu an tüm ilaçlar ulaşılabilir olması açısından bu zammın yeterli olmadığını düşünüyorum. Bu zam eczane ekonomisinin istediği bir şey değildi zaten. Ondan dolayı da sadece eczacının elindeki 3-5 lira belki ilaç zamlanmış bir şekilde ama genel olarak karlılığa baktığımız zaman karlılık düşecek. Bizler bunu istemiyoruz. Bizler çözüm önerilerini söylemiştik, sormuştuk. Tabii bu süreçte bakanımız tekrardan Türk Eczacılar Birliği'yle görüşecektir. O bizim sıkıntılarımızı tekrardan dinleyecektir ama böyle giderse dediğim gibi üç ay sonra bizimle aynı ilaç yokluklarını konuşacağız. Çünkü reel enflasyon oranını yüzde 80 olduğunu kabul edersek yüzde 36’lı bir oran aslında sadece seyrini devam ettirmesini sağlayabilir. Geri kalan üretici firmalar da bu noktada elbette bir nebze olsun can suyu olmuştur ama onların da 3-4 ay sonraki süreçteki açıklamalarına dikkatle bakmak gerekiyor. İlaç hayati önem arz ediyor. Halk sağlığı sorununa sebep olabilir. Biz bundan endişe ediyoruz. Toplumsal bir karmaşıklığa, halk sağlığı sorununa evrilmemesi için bu sorunun Sayın Bakanımızın, Sayın Cumhurbaşkanımızın talimatlarıyla bu işi bir an önce yoluna koyulması gerekiyor.” dedi. >>Selma Kan