Kaygımız: Modern ve çağdaş borsacılık

Kayseri Ticaret Borsası (KTB) Başkanı Recep Bağlamış, modern ve çağdaş bir borsacılık hizmetiyle, ilde tarım ve hayvan ürünlerinde yaşanan pazarlama ve markalaşma sorunlarını ortadan kaldırmaya çalışacaklarını söyledi.

Kaygımız: Modern ve çağdaş borsacılık

2023'TE HİZMET VERECEK

Kayseri Ticaret Borsası tarafından, Oruç Reis Mahallesi'nde kurulacak olan 40 bin metrekare alandaki komplekste, laboratuvar, lisanslı depolar, satış ve pazarlama alanları ile modern ve çağdaş borsa hizmeti verilecek. Orta Anadolu Kalkınma Ajansı tarafından da desteklenen proje, 2023 yılında üreticinin hizmetine sunulacak.

"ÜRÜNLERİMİZ HAK ETTİĞİ DEĞERE KAVUŞACAK"

Modern ve Çağdaş Borsa Kompleksi ile, üreticiyi desteklemek istediklerini belirten KTB Başkanı Bağlamış, "Bazı ürünlerin üretiminde ülkemizde ilk sırada yer almamıza rağmen, başka iller sanki kendi üretmiş gibi markalaşıyor ve bununla birlikte liderlik yapmak gayretinde oluyor.  Bu komplekste yaptığımız çalışmalarla bu sorunun önüne geçmek istiyoruz." dedi.

"BİZ ÜRETİYORUZ BAŞKASI PAZARLIYOR"

Bağlamış, gazetemize şu açıklamalarda bulundu...

Neden modern ve çağdaş borsacılık gibi bir kaygınız var?

Biliyorsunuz şehrimiz özellikle buğdayda Türkiye'de önemli bir yer konumda. Yine kabak çekirdeği ve çerezlik ayçekirdeginde ülkemize liderlik edecek konumdayız. Ama şehrimizde modern ve çağdaş borsacılık hizmeti verecek bir hizmet binası ve aynı zamanda üyelerine destek verecek lisanslı depolarının olmadığını, bu şartlardaki bir borsanın da şehrimizi temsil edemeyeceğini belirtmiş ve bu konudaki çalışmalarımıza hızla başlamıştık. Böylece modern ve çağdaş bir borsa binasını şehrimize kazandırmak için kollarımızı sıvadık. Bununla ilgili hızlı bir şekilde fizibilite çalışması gerçekleştirdik. Yapmış olduğumuz fizibilite çalışmasını Orta Anadolu Kalkınma Ajansı (ORAN)'na sunduk. Yatırımımız kabul gördü ve 2020 yılı itibariyle 10 milyon TL hibe almayı hak kazandık. Biz aslında 2020'nin 12'nci ayında ORAN'dan onay almıştık ancak henüz hibeyi alamadık. Bununla ilgili çalışmalarımız devam ediyor.

Bu bahsini ettiğiniz kompleks nerede olacak?

Bu bina Oruç Reis Mahallesi'nde 40 bin metrekareden oluşan bir kompleks olacak. Burada 20 bin ton ile başlayan 100 bin ton kapasiteye ulaşabilen lisanslı depolar olacak. Bunun yanı sıra yine orada bir Hububat Ticaret Merkezi oluşturmaya ve şehrimizde üretim yapan bütün firmalarımızı orada bir ofis sistemiyle bir araya getirmeye çalışıyoruz. Mahsul zamanında ürünlerini değerlerinde satamayan üretici kardeşlerimizin ürünlerini, buradaki lisanslı depolarda, devlet destekli bekletilmesini sağlayacağız. Bunun yanı sıra lisanslı depolara aldığımız ürünleri Türkiye Odalar Borsa Birliği aracılığıyla ürün senedine çevireceğiz. Tahıl ürünleri ile et ve et ürünleri laboratuvarımızın olacağı bu alanda satılan ürünleri pazarlayabileceğimiz, tabiri caizse sahnede gösterebileceğimiz online bir sistem oluşturmak istiyoruz.

Dolayısıyla şu anda bir pazarlama problemimiz var.

Evet biz üretiyoruz ama başka iller sanki kendi üretmiş gibi markalaşıyor ve bununla birlikte liderlik yapmak gayretinde oluyor.

Örneğin, çerezlik kabak çekirdeğinde yaşanan sorun gibi değil mi?

Evet. Şehrimiz Türkiye'nin çerezlik kabak çekirdeği üretiminin yüzde 65'ini yapıyor olmasına rağmen bu alanda markalaşamadığı için sanki burada üretim yokmuş gibi bir algı oluşuyor. 

Mesela, en yakınımızdaki Nevşehir bunu çok iyi kullanıyor?

Nevşehir de, diğer illerde bunu alıyor, kavuruyor ve satıyor. Öyle olunca sanki onlar daha fazla üretim yapıyormuş gibi bir manzara ortaya çıkıyor. Bizim önlemeye çalıştığımız da tam olarak bu. Bunun da birinci adımı modern ve çağdal bir borsacılık hizmeti verebilmek.

Kabak çekirdeği üretiminde Kayseri'nin sıralaması nedir?

Kabak çekirdeği ve ay çekirdeğinde Türkiye'de lideriz, yani birinci sıradayız. Buğday da yine üretimde hatırı sayılır bir iliz.

Burası ne zaman biter, öngörünüz nedir?

2023 yılında bitirmeyi planlıyoruz.  Tabi beklentimizin dışında bir gelir elde edersek inşallah bu süreyi 2 yıla, yani 2022 yılının sonuna çekebileceğiz diye düşünüyoruz.

"PAZARLAMA VE MARKALAŞMADA EKSİĞİMİZ VAR"

Kayseri olarak pastırma ve sucukta pazarlama ve markalaşma eksiğimiz var mı sizce?

Pastırma ve sucuğumuz Türkiye'nin bütün il ve ilçelerinde üretilebilir ama üretim hacmi ve kalitesinden dolayı şehrimiz artık bir marka olmuş. Üstelik de bunun tarihî bir geçmişi de var. Diğer illerin ürünümüzü zikretmeleri bana göre, bizim markamız adı altında kendi ürünlerini pazarlama fırsatı yakalamak. Ayrıca yıllık üretim hacmimizi de şeffaf bir şekilde ilan ediyoruz. Ben bir başka ilde bu rakamların bu denli açıklıkla verildiğine şahit olmadım.

ÇEVRE YOLLARDA ÜRÜN SATIŞ NOKTALARI...

Kale arkasındaki pastırmacılar dışında Kayseri meydanında bu şekilde görsele de hitap eden, satıcıların olduğu özel bir alan yok. Bununla ilgili neler söylersiniz?

Bana göre bunun Meydan'da olması çok mantıklı değil. Zaten şehrimizde bu işi yapan esnaf arkadaşlarımız var, fayda getirelim derken onlara zarar vermiş oluruz. Ama şehrimizin çevre yol girişlerinde mutlaka şehrimizde üretilen ürünlerle ilgili satış noktalarının oluşması gerektiği kanaatindeyim. Bununla ilgili yine bizim meslek komitelerimiz çalışmalar yapıyorlar. Melikgazi ve Büyükşehir Belediyemizle de bununla ilgili görüşmelerimiz var.

KTB SANAL MARKET AÇIYOR

Kayseri hep sanayi ve ticaret kenti olarak anılıyor ancak bazı tarım ürünlerinde de liderliği göğüslüyor. Bunun yeterince tanıtılabildiğini düşünüyor musunuz?

Kesinlikle yeterince tanıtılmıyor. Bunu önlemek adına Borsa olarak e-ticaret platformu kurduk. 6 ay içerisinde şehrimize hizmet eden bir yapı oluşturmuş olacağız. Şehrimizde üretilen tüm ürünleri, bu sanal market aracılığıyla Kayseri Ticaret Borsası güvencesiyle tanıtma ve pazarlama gayretindeyiz. Üreticilerimiz, en küçüğünden en büyüğüne, bir satış ofisi olmasa bile sanal market üzerinde mağaza açıp ürünlerini satabilecek. Yıl sonuna kadar bu e-ticaret platformunu şehrimize kazandırmış olacağız.

"TARIMSAL BÜYÜMEDE YÜZDE 25'LERİ GÖREBİLİRİZ"

Pandemiyle birlikte üretimin daha önemli olduğunu anladığımız bir sürece girdik. Size göre üretime rağbet söz konusu mu?

Biliyorsunuz, geçen yılın son çeyreğinde, üstelik de pandemi süreci olmasına rağmen tarımda yaklaşık yüzde 4 gibi bir büyüme olmuştu. Yine bu yıl, yüzde 7'ye yakın bir bütüme katettik. Ben birkaç yıl içerisinde yüzde 20, 25 oranında tarımda büyüme olacağına inanıyorum. Ama verilen destekler yeterli değil, zaman içerisinde bu desteklerin artırılması gerektiği kanaatindeyim.

"BUĞDAT İTHALATI YANLIŞ ANLAŞILIYOR"

Türkiye bundan 30 yıl önce kendi kendine yeten bir ülke olarak anılıyordu ama geldiğimiz noktada buğdayı ithal eder durumda olmak çok eleştirildi. Bu konu hakkında neler söylersiniz?

Buğday ithalatı yanlış algılanıyor. Aslında biz buğdayda kendi kendine yeten bir ülkeyiz. Örneğin Rusya'dan ithal ettiğimiz buğdayı, ülkemizde una ya da başta makarna olmak üzere mamule çeviriyoruz ve ihraç ediyoruz. Zaten ithal ettiğimiz buğday ürünlerini asla ülkemiz içinde satışa sunamıyoruz. Onunla ilgili olarak devletin vermiş olduğu kıstaslar var.

Kendi ürettiğimiz buğdayı alıp una çevirmekten daha mı ucuza mâl oluyor buğday ithal etmek. Neden böyle bir şeye başvuruyoruz?

Zaman zaman ülkemizde verimsizlikten dolayı makarnalık ve ekmeklik buğdayda sıkıntılarımız oluyor. Dolayısıyla sadece üretim yapıp ihraç etmek üzere buğday ithalatı yapılıyor. Vatandaşlarımız bunu, ülkemizde kendine yetecek üretim olmadığı için dışarıdan ithal ediyormuşuz gibi algılıyor ama aslında ülkemizde kendine yetecek düzeyde buğday üretim kapasitesi var.

"DAMIZLIK ÜRETİMİNE DESTEK VERİLMELİ"

Büyükbaş hayvancılık konusunda kendi kendimize yetiyor muyuz?

Büyükbaş canlı hayvanda ülkemizin yüzde 60 hayvanını tedarik edebilir durumdayız. Üretimde yem maliyetlerinin yüksek olması nedeniyle üreticilerimiz damızlık hayvanda kesime gidiyor. Çünkü para kazanamıyorlar. Ayrıca, büyükbaş hayvancılık üretimi yapıyoruz ama tohum bizden değil. Yani canlı hayvan ithalatı yapıp sonra yetiştiricilik yapıyoruz. Ürettiğimiz büyük baş hayvanların neredeyse yüzde 40'ı ithal edilen hayvanlardan üretiliyor. Yani ithalat yaptığımız için ülkemiz zarar görüyor. Biz de diyoruz ki; damızlık olarak bir kere ithalat yapılsın, damızlıkçılara da hızlı bir şekilde destek verilsin ve başka ülkeden ithalat yapmayalım. Ama maalesef Tarım Bakanlığımız bu yönde hızlı adım atmıyor.

"ET FİYATLARI ÜRETİCİYİ KORUMUYOR"

Ayrıca, şu andaki et fiyatları üreticimizi korumuyor. Diyelim ki, bir kilo kırmızı etin üreticimize maliyeti 42 TL ise, kesim fiyatları 40 TL. Büyükbaş hayvan üretim sahası beyaz etteki gibi değil. Bir büyükbaş hayvanın doğumunda itibaren et olabilecek aşamaya gelebilmesi yaklaşık 2 yıl. Bir üreticimiz 2 yıl içerisinde para kazanamadığı zaman devam etmek istemiyor. O nedenle devlet tarafından üreticinin para kazanacağı bir desteğe ihtiyacı var. Eğer Tarım Bakanlığımız destek verirse birkaç yıl içinde büyükbaş canlı hayvanda kendi kendine yeten bir ülke konumuna geliriz ama bu destek verilmezse, şu anda yüzde 60 olan üretim kapasitemiz zaman içerisinde eksilecek, belki de bu alanda tamamen dışa bağımlı hale geleceğiz.

Kırmızı et fiyatları artacak diye bir açıklamanız vardı?

Artması gerekli yani burada vatandaşlarımız belki bizim ifadelerimizi yanlış anlayabilir ama vatandaşımızın da alım gücüne zarar verilmeden üreticimizin mağdur edilmemesi gerekir. Tarım Bakanlığımızda bununla ilgili analizler var. Bununla ilgili destek bekliyoruz.

Son olarak pandemi sürecinde üreticinin yaşadığı problemleri özetlemek açısından neler söylersiniz?

Pandemide, sanayi, ticaret, hizmet sektörleriyle karşılaştırdığımızda en az etkilenen sektör biz olduk. En azından ekmek paramızı kazanabildik; artıramasak da işçimizin ücretini ödeyebildik. Yaşanan sıkıntıları da Türkiye Odalar ve Borsalar Birliğimize ivedilikle ilettik. Onların da gayretleriyle olumlu yönde geri dönüşler aldık. Patates ve soğan üreticilerimiz sıkıntı yaşamıştı biliyorsunuz. TMO'lar aracılığıyla onlara da bir destek sağlandı. Bizler sıkıntılar oluştukça Bakanlığımıza ve Birliğimize bunları iletmeye devam edeceğiz. Bu noktada üreticinin bize gösterdiği teveccühe teşekkür ederiz.

Selma Kara