Takva; kişinin giyebileceği en güzel libastır.
Allah’tan hakkıyla korkandan cümle mahlûkat korkar, zira o her işi Allah’la yapar.
4.Hikâye
Dervişin biri Sahra-ı Ahmar çöllerinde su arar iken birden bir kuyu görür. Hemen kuyuya yaklaşır, içerisine bakar, çok derin değildir. Hemen ibriğini çıkarır, çok zahmetler içerisinde kuyudan kovayla su çeker, susuzluğu biter namaza durur. İleriye bir çadır kurar, sabah yola çıkmak için gece namazına kalkınca bir de bakar ki kuyunun etrafında vahşi hayvanlar var ve ulumaktalar. Onlar suya erişemezler diye düşünür iken birden kuyu taşar, etrafta su göletleri oluşur, hayvanlar kanasıya su içerler.
Derviş namaza durur, sabahki çektiği zahmeti düşünüp biraz da sitem ederek sesli bir şekilde “Allah’ım, ben onca zahmete girdim, ama hayvana sen bedavadan su verdin” der. O an çadırına yaklaşan hayvandan haberi yoktur. Hayvan dile gelir, “biz sadece Rezzak olan Allah’a güvendik, yalvardık, uluduk; ama sen ibrikle geldin” der.
İsnat: İlim Yolu
“Kim ilim tahsil etmek için bir yola koyulursa, Allah onu cennet yollarından bir yolda yürütür. Şüphesiz, melekler -yap- tığından hoşnut oldukları için ilim talebesine kanatlarını ge- rip sererler. Ve hiç şüphesiz göklerde ve yerde bulunanlarla suda bulunan balıklar âlimler için istiğfar (kusurlarının affı için dua) ederler. Bir âlimin, abid(ibadet ehli) olana karşı üs- tünlüğü, Bedir/dolunay gecesindeki ayın diğer yıldızlara olan üstünlüğü gibidir. Şu bir hakikattir ki, âlimler peygamberlerin varisleridir. Peygamberler ise dinar ve dirhemi (altın-gümüş) değil, ilim miras bırakırlar. Bu sebeple, kim ilimden pay alırsa, gerçekten büyük bir pay almış olur.”
(İbn Hanbel, No: 21715)
“Göklerde ve yerde ne varsa Allah’ındır. Vekil olarak
Allah yeter.”
(Nisa, 132)
“Mü’minler ancak o kimselerdir ki, Allah anıldığı za- man yürekleri ürperir. O’nun ayetleri okunduğunda iman- larını arttırır ve yalnızca Rabb’lerine tevekkül ederler.”
(Enfal, 2)