Takva; kişinin giyebileceği en güzel libastır.
Allah’tan hakkıyla korkandan cümle mahlûkat korkar, zira o her işi Allah’la yapar.
1.Hikâye: Ahmed’in Nalini
Bağdat’ta bir sibyana cin musallat oldu, halk meselenin halli için hemen mescide ilim ehlinin yanına koştu.
Ebu’l Hadis’e sordular. “Kıymetlimiz, bir sibyana cin musallat oldu. Oğlanı haller aldı, bayılıyor, yığılıyor, titriyor, kasıyor. Bizim anlamadığımız şeyler söylüyor. Lütfen bize yardım et.”
Ebu’l Hadis şaşkın bakışlar arasında ayağından çarığının tekini çıkarıp verdi, gidip o çocuğa bununla vurun ve “Çık, ey melun!” deyin” dedi.
Halk hemen çocuğa vardı, çarıkla vurup “Çık ey melun!” dediler. Çocuğu bir titreme aldı, bir haller oldu, ama çocuğun canına can, kanına kan geldi. Çocuk eski haline geldi. Papucu alıp Ebu’l Hadis’e götürürlerken yolda Ebu’l Hikmet ile karşılaştılar, olayı ona da anlattılar:
“Hiç anlamadık. Ne yerinden kalktı ne geldi. Sadece çarığını gönderdi. Bu çarık neyden yapılmıştır? Çarığın sırrı, malzemesi nedir?” diye sordular.
Ebu’l Hikmet: “Be hey ahali, görmez misiniz ki Ebu’l Hadis’in geceleri hiç kandili sönmez, ya ibadetle ya hadis ilmi ile geçirir. İlim ehli peygamber varisidir. Pazartesi ve perşembe oruçlarını sürekli tutar. Allah’tan hakkıyla çekinir, kendisini Allah Rasûlü’nün yoluna adamıştır. Allah’tan hakkıyla çekinenden bütün mahlûkat çekinir. Velisi Allah olanın sırtı yere gelmez.”
Müslüman mahallelerinde cirit atan şeytanlar. Onun mahallesine bile giremez. Yolda görse yolunu değiştirir. Çünkü o ilim ehlidir, ilim ehli de peygamber varisidir.
Eyvallah dediler…