Beyhan Asma

NATO ZİRVESİ VE RUSYA

Beyhan Asma

Madrid'deki NATO zirvesinin ilk gününde Türkiye'nin Finlandiya ve İsveç'in üyeliğine karşı veto tehdidini kaldırması ile sonuçlanan anlaşma, uluslararası basında farklı yankılar buldu. Madrid'deki NATO liderler zirvesi öncesinde yapılan görüşmede, İsveç ve Finlandiya'nın taahhütleri sonrası Türkiye, bu iki ülkenin NATO'ya üyelik başvurusunu destekleyeceği açıkladı.

Geçen ay İsveç ve Finlandiya'nın NATO'ya üyeliğine çelme takma girişimi de, üstelik de Rusya böylesine bir tehdit ortamı yaratmışken, korkutucu olduğu kadar etkili bir konu. Economist dergisi, geçenlerde NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg'in anlaşma için yürüttüğü çalışmalara Amerika'nın da perde arkasından baskı uygulayarak destek verdiğini yazdı: Anlaşmayla, İsveç ve Finlandiya'nın, insan haklarına bağlılık ve siyasi muhalifler için sığınma adresi olma konumlarının zayıflama riski taşıdığı yorumu yapılıyor. "Erdoğan'ın otokrasiye sürüklenişi ve tüm muhaliflerini terörist olarak tanımlama yaklaşımı" olduğu yorumu da bu bölümde yer alıyor. Üçlü muhtırada, İsveç ve Finlandiya'nın "YPG/PYD ve Türkiye'de FETÖ olarak tanımlanan örgüte destek sağlamayacakları" vurgulanarak Türkiye ile "bu terör örgütlerinin eylemlerini önlemek amacıyla iş birliğini artırmak üzerinde anlaştıkları" da belirtiliyordu. Ayrıca "Finlandiya ve İsveç, Türkiye'nin beklemedeki sınır dışı ya da iade taleplerini süratle ve detaylı olarak ele alacaktır" denilerek, bu işlemlerin Avrupa Konvansiyonu uyarınca yapılacağı vurgulanıyor. Rusça yayın yapan günlük gazete Kommersant haberi, "İstanbul Helsinki ve Stockholm'den önce düştü" başlığıyla verdi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın NATO zirvesinin arifesinde haberlerin ana odağındaki kişi olduğunu yazan gazete, İsveç ve Finlandiya'nın NATO'ya katılma konusunda ittifakı kendisiyle müzakere etmeye zorladığını söylüyor. Haberde şu ifadeler yer alıyor: "Zirvenin ilk gününün beklenmedik bir şekilde sonuçlanması, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı haberlerin ana odağındaki kişi haline getirdi. Bu, Türk tarafının kazandığı puanları, Ankara'nın Batı ile Doğu arasındaki savaşın ortasında, kendi kendine yeten bağımsız bir güç merkezi olarak uluslararası statüsünü yükseltmeye çalışmasını sağlıyor." Rusya’nın çok tirajlı popüler günlük  ‘Moskovsky Komsomolets’ gazetesinde  yayımlanan köşe yazısında rus gazeteci Andrei Yashlavski, "Bazıları için kriz; diğerleri için kar" başlıklı bir yazı kaleme aldı. Yashlavski, Erdoğan'ın "Doğu ve Batı arasındaki denge politikasının" İsveç'ten Suriye'ye sağladığı kazançlarla "Ukrayna krizini fırsata çevirdiğini" yazıyor.

Finlandiya ve İsveç'in Türkiye'nin taleplerini kabul etse de etmese de Erdoğan'ın hem kendisi hem de iç ve dış politika için kazançlarını maksimize etmek istediğini söyleyen Yashlavski, bu nedenle İsveç ve Finlandiya'nın NATO'ya üyeliği konusunun "zora koşulduğunu"a ayrıca  belirtiyor. Yashlavski'nin Türkiye'nin bölgesel güç olarak öneminin Ukrayna kriziyle arttığını söylediği yazısında öne çıkan bazı yorumlar şu şekilde özetlenebilir: "Ukrayna'daki ihtilafın başlangıcından bu yana, Türkiye'nin jeopolitik ağırlığı önemli ölçüde arttı, bu ülkenin Karadeniz bölgesindeki kilit rolü ve hem Moskova hem de Kiev ile ilişkileri sürdürme girişimleri ve ayrıca kendisini bir arabulucu devlet olarak sunma girişimleriyle pekişti. "Ukrayna krizi koşullarında Türkiye'nin önemini kabul eden Batı, Türk birliklerinin Kuzey Suriye'ye girmesinden Rus S-400 füze savunma sisteminin satın alınmasına kadar birçok konuda Ankara ile geçmişte yaşanan keskin çelişkilere göz yummak zorunda kalıyor." Ukrayna'dan tahıl koridorunun açılması konusuna da değinen Yashlavski, "Burada kazançlar en az iki katı: Erdoğan ve destekçileri, tüm dünyanın küresel açlık felaketinden kurtarıcıları rolünü oynayacak. Ve oldukça somut, maddi faydalar sağlanacak. Ukrayna limanlarından tahıl ihracatını organize etmeye aracı olduğu için Türkiye, Kiev'den tahıl alımında yüzde 25 indirim sağlayacak" diyor.

Yüne  bir başka popüler Rus gazetesi ‘ Nezavisimaya Gazeta ‘ sının yorumuna göre: Soğuk Savaş'ın bitmesinden 30 yıl sonra ilk kez NATO, 1949'daki ortaya çıkış amacına geri dönüyor: Sovyetler Birliği'nin yayılmasını önlemek" ifadelerini kullanıyor. Bu anlaşma ile ilgili Economist Gazetesi “Erdoğan ülkesine zaferle dönüyor,” şekliye dünyaya duyurdu.

Yazarın Diğer Yazıları