Kayserİspor, Ankaragücü’nü elinden kaçırdı.
Kadir Has’ta 10 kişilik rakibini yenemedi.
Bu bir kader maçıydı, altı puanlık bir maçtı.
Kayserispor kazansaydı çok şey değişecekti.
Olmadı, üç puan gelmedi ve kazanamadık.
Bir puanla çırak çıktık, herkes üzüldü.
Bu maçla ilgili görüşlerimi yazmıştım.
Dilimin döndüğünce bir şeyler anlatmıştım.
Genç kardeşim Hakan Çiftçi’de yazmıştı.
Zaten yazmaya da devam ediyor Hakan.
Yazılarını beğenerek okuyorum Hakan’ın.
Derin konulara temas ediyor ve uyarılarda bulunuyor.
Muhammet Kösedağ’da boş durmuyor, yazıyor.
Ben de dilimin döndüğünce anlatmaya çalışıyorum.
Tek derdimiz, tek kaygımız Kayserispor.
Bu şehrin de tek derdi, tek tasası Kayserispor.
Herkes Kayserispor’dan çok şey bekliyor.
Kimse Kayserispor’un kötülüğünü istemiyor.
Yönetim de istemiyor, başkan da istemiyor.
Transferler yapılıyor, milyonlar harcanıyor.
Herkes, Kayserispor daha iyi olsun istiyor.
İsmini bile söyleyemediğimiz yeni oyuncular geliyor.
“Nokta transferler yapıldı” deniliyor.
İşte yeni gelen oyuncular, işte nokta transferler.
Anton Magliga, Besard Sabovıc, Karlo Muhar, Kevin Luckassen, Nehuen Mario Paz.
Bunlar umut bağlanan yabancı oyuncular.
Yerlileri de yazalım isterseniz.
Uğur Demirok, Ramazan Civelek, Melih Okutan.
Tam sekiz yeni transfer, sekiz taze umut.
Gidenleri saymaya gerek var mı bilemiyorum.
Bir de bankamatik futbolcularımız var.
Manuel Fernandes, Kanka ve Harrison Manzala.
“Bir kamyon bostan, yan gel yat Osman” misali.
Bunları neden anlattım, daha doğrusu anlatıyorum.
Soruyorum: “Yeni oyuncular bu takıma neler kazandırdı?”
Gol umudu Luckassen dedik, “ses” çıkmadı.
Stoper Mario Paz dedik, bir hayrını göremedik.
Karlo Muhar’ı gördük, evet sadece gördük.
Besard Sabovıc dedik, bir şey anlayamadık.
Anton Maglıca’yı ise gören var mı bilemiyorum.
Bir tek Uğur Demirok bu takıma güç kattı.
Ramazan Civelek ve Melih Okutan az süre aldı.
Uzun lafın kısası yenilerin hayrını göremiyoruz.
Şimdi meselenin iç yüzüne geleyim isterseniz.
Kimi görsem, kiminle konuşsam şunu soruyor.
“Ne olacak bu Kayserispor’un hali?” diyorlar.
Kimse bana enflasyonu sormuyor, Covid’i sormuyor.
Eriyen maaşları sormuyor, hayat pahalılığını sormuyor.
Bana sordukları gibi genç arkadaşlarıma da soruyorlar.
Herkesin aklı Kayserispor’da, herkes aynı soruyu soruyor.
“Bu takım düşer mi?” diye soranlar da var elbette.
“Abi ligde kalır mıyız?” diyenlerde oluyor.
“Düşeriz” desen olmuyor, rahat konuşamıyorsunuz.
Kimse bu kötü sonu yaşamak istemiyor.
Hakan’da, Muhammet’te istemiyor bu kötü sonu.
Kayseri istemiyor, taraftar da istemiyor biliyorum.
Bu soruların muhatabı aslında bizler değiliz.
Bu nedenle bende aynı soruyu soruyorum.
Kulüp başkanına, kulüp yöneticilerine soruyorum.
“Sahi, beyler ne olacak bu Kayserispor’un hali?”
