Yarına bakarak unuttun dünü
Erciyes’te kayak yaptın kış günü
Eller kan ağlarken yaptın düğünü
Bilmem ki ben seni neyleyim gönül.
Kışı beğenmezsin daim yaz isten
Sevdiğinden sevgi beklen naz isten
Atmışında on sekizlik kız isten
Ne yapsam bir türlü uslanman gönül!
Dere-tepe koşmak isten tay gibi
Dur deyince söz dinlemen toy gibi
Güzel isten kalem kaşlar yay gibi
Bilmem ki ben seni neyleyim gönül.
Bazen olur kanatlanıp uçarsın
Bazen olur hep kendinden geçersin
Bilmezsin ki ektiğini biçersin
Nedense bir türlü uslanman gönül?
Her olur olmaza kafa yorarsın
Sen her zaman gençliğini ararsın
Toros dağlarına çadır kurarsın
Bilmem ki ben sana ne deyim gönül.
İhtiyarlık gelip binmiş dalına
Ama sen bakmazsın kendi halına
Varamadın olanların farkına
Bilmem ki ben seni neyleyim gönül.
Oturup her telden çalarsın bazı
Sayarsın gökteki turnayı kazı
Yere çalıp kırdın üç telli sazı
Sen tambura bile çalaman gönül.
Kendine eş zanneden kuşu böceği
Kurumuş dallarda aran çiçeği
Bakan ama göremezsin gerçeği
Durmaz daldan dala gezersin gönül.
Bulanık sel gibi çağlar coşarsın
Gel diyenin arkasından koşarsın
Bilmiyom ki hangi çağda yaşarsın
Her zaman gençliği ararsın gönül.
Kış günü ararsın bahar rengini
Kardelen çiçeği sanan kendini
Azgın sular gibi yıkan bendini
Asla bir kararda durmazsın gönül.
Deryaya bakarak görmezsin gölü
Leyla bulamadın ararsın çölü
Kendine benzetin bülbülü gülü
Oturup haline bakmazsın gönül.
Tarak alıp kel başını tararsın
Bazen de her şeyi döker kırarsın
Kirli arkta çok temiz su ararsın
Bilmem ki ben seni neyleyim gönül.
Alırsın satarsın etmezsin karı
Sanarsın kendini bal yapan arı
Senin kapıldığın yalan rüzgarı
Bunları ne zaman anlarsın gönül.
Şerbet diye zehir içen tasınan
Çok istersin yetinmezsin azınan
Dayak isten uslanmazsın nusunan
Bilmem ki ben seni neyleyim gönül.
Seversen birini özden seversin
Rifat’ı beğenmen her gün yerersin
Bir gün gelir kara bağrın döversin
Sen de bu dünyayı anlarsın gönül.