Depremler, yer kürenin bir gerçekliği olarak meydana gelen doğa olaylarıdır. Can ve mal kayıplarına neden olan depremlerin, deprem kuşağında yer alan ülkelerdeki etkisi büyüktür. Bu ülkelerden olan Türkiye’de on binlerce insan depremlerden hayatını kaybetmiş ve kentler yıkıma uğramıştır.
Türkiye’nin özellikle yoğun konut yapılaşmasının ve sanayi işletmelerin olduğu metropol kentlerinin bir deprem gerçekliği olduğu bilinmektedir. Uzmanlarca ve yerel yöneticilerce, metropol kentler için bir deprem beklentisi dile getirilmekte ve de olası bir depreme hazırlık konusu üzerinde önemle durulmaktadır. Deprem öncesi hazırlık süreci son derece önemli olup, bu durum bazı ülkeler için adeta bir yaşam kültürüne dönüşmüştür. Deprem olmadan hazırlıklar yapmak önemli olmakla birlikte, deprem felaketi sonrasında da hazırlıklı olmak son derece önemlidir.
Afet Platformu çatısı altında çalışan sivil toplum kuruluşlarının öncelikli olarak ihtiyaç durum analizi yaparak çalışmalarına büyük gayretle devletimizin muazzam desteği ile başladılar. Her sivil toplum kuruluşunun afet bölgesinde kendi uzmanlık alanlarına göre çalışmalarına başladığını ve oluşturulan kriz masası koordinasyon ekibiyle tespit edilen ve güncellenerek belirlenen ihtiyaçların düzenli olarak afet bölgesine ulaştırılması gerekir.
Afetten etkilenen bireylere yaklaşım konusunda gönüllülerin temel düzeyde travma psikolojisi bilgisine sahip olması ve karşılaşacakları kişilerin hassasiyetlerine maksimum duyarlılıkla, saygı ile yaklaşabilecekleri donanımda olmaları önemlidir.
Bir diğer önemli konu ise bölgede çalışacak tüm sivil toplum kuruluşlarının çalışmalarına hızlı ihtiyaç durum analizi yaparak başlamasıdır. Böylece hızlıca zarar gören bölgeler için kapasite değerlendirmesi yapılmış olur. En çok zarar gören bölgeler ve alanlar, en çok ihtiyaç içinde olan kişiler ve gruplar belirlenir, ek olarak mevcut toplumsal kaynaklar ve kapasite de değerlendirilir. Bunların ışığında yardım bölgeleri, kişiler ve gruplar belirlenir ve yardım çalışmaları başlatılır. Durum ve ihtiyaç analizi sürekli tekrarlanır ve yeni ihtiyaçlar ışığında yardım çalışmaları güncellenir.