YENİ sezonda ilk kez Kayserispor’u çıplak gözle izleme imkanı buldum.
Malatyaspor karşısındaki Kayserispor’u beğendiğimi söyleyemem.
Daha maçın başından itibaren rakibin önde baskısına karşı koyamadığı gibi, oyun kurmakta da uzun süre zorlandığını gördüm.
Özellikle ilk 10 dakika gösterdi ki rakip Malatyaspor, Kayserispor’a karşı daha baskın çıktı.
Geriden çıkamamanın sıkıntısını uzun süre çözemeyen Kayserispor ne zaman ki rakip orta alana çekildi o zaman biraz olsun kıpırdadı.
Ama bu kıpırdanma da bir iki bireysel çabanın sonucunda meydana geldi.
Mensah ile Bilal’in ferdi çabaları vardı.
Aslında geride kalan 3 haftaya baktığımızda geçen sezonun bir kopyasını yaşıyoruz diyebilirim.
Evet belki “ligin gol yemeyen tek takımı” olabilirsiniz ancak bunu sadece kalecinizin çabası ile elde edebiliyorsanız, bu durum ileride önünüze büyük bir sıkıntı olarak çıkacaktır.
Bundan emin olun.
Öyle ki ; Rumen kaleci geride kalan üç maçta da takımın en iyisi olarak ön plana çıktı.
Bir takımın her maçta en iyisi kalecisi oluyorsa takımın müdafasında sıkıntı var demektir.
Her maçta bir çok net pozisyon veriliyor demektir.
Bu da bir takımın pek de iyi müdafa yapamadığı anlamına geliyor.
Dedim ya ilk kez çıplak gözle Kayserispor’u izledim.
Umut Bulut yine o eski Umut Bulut’a dönmüş.
Net iki kolay pozisyonu golle sonuçlandıramayarak belki de iki puanın kaybında başrolü oynadı.
Deniz Türüç, geçen sezondan kaldığı yerden devam ediyor.
Eskiden topla iyi işler yapan Deniz Türüç artık ne toplu ne de topsuz oyuna katkı sağlayabiliyor.
Malatyaspor maçında ise tam bir faciaydı.
Aldığı her topu ya rakibe kaptırdı ya da alakasız yerlere gönderdi.
Biran önce kendisini toparlamalı, yoksa “tehlike çanları” onun için çalmaya başlarsa kendi içindeki huzursuzluğu dışa yansır ve bu da takıma zarar olarak geri döner.
Teknik Direktör Ertuğrul Sağlam’ın oyuncu değişikliklerindeki ilk tercihi bence Tjaronn Chery değil, Deniz Türüç olmalıydı. Oyuna giren ise Şamil Çinaz değil, ya Asamoah ya da Kravest olmalıydı.
"Bir de Cumartesi gibi bir tatil akşamında taraftar ilgisinin az olması da yadırganacak bir durum."
Çünkü; kaybedilen iki puan senin hanene yazılacaktı. O yüzden biraz daha risk alınıp, oyun rakip alana yığılmalıydı.
Ama; hiç biri yapılmadı.
Rakip Malatya kendi evinde oynar gibi, ilk dakikadan son dakikaya kadar iyi pas yaparak, önde basarak oyunu kontrolü altında tutarak bir puanını aldı.
Evet belki Kayserispor topa daha çok fazla sahip görülebilir, daha çok pas yapmış olabilir ama bu pasların geneli kendi yara alanında ve yan paslardan oluştu.
Sonuç olarak; Kayserispor kendi evinde kaybettiği iki puanın önemini ilerleyen haftalarda hissedecektir. Bir de Cumartesi gibi bir tatil akşamında taraftar ilgisinin az olması da yadırganacak bir durum. Ne yazık ki “hep destek tam destek” diyoruz ama; ne hikmetse bunu da hep sözde bırakıyoruz.
GÜNÜN SÖZÜ
Dert, insanı yokluğa götüren rahvan attır.
Hz.Mevlana