Allaha dua edip, ulaşmak için aracı aramaya veya birilerini vesile/onların aracılığı ile, yüzü suyu hürmetine, hatırına benzerleri gibi dualarımı kabul et diye Allaha dua etmek doğru değildir. İman edip kulluk yaptığımız Allah, bizi duyma, görme, anlama, işitme, içimizden geçen istekleri bilmiyor mu da araya vesileler/aracılar koyalım.
Güya çok masum gibi bilinen bu dua şekli Allaha ve İslam’a göre uygun değildir. Bu yaratıcımız Allaha, eksiklik vermek anlamına gelir. Halbuki Allah, nasıl dua edeceğimizi Kuranda bize açıklamıştır. Falan kişinin veya herkes kendine göre bir şeyleri araya koyarak onların yüzü suyu/hatırına duamı kabul et, şu isteğimi ver demek yanlıştır ve doğru değildir.
Niçin denirse cevabını Rabbimiz Kuran da açıklıyor. 2/Bakara 186 “Kullarım sana beni sorarlarsa, şüphesiz ben onlara çok yakınım. Bana dua edenin dua ettiğinde duasını duyar ve karşılık veririm. O halde onların da benim davetime icabet etsinler ve bana güvensinler ki, doğru yolda olsunlar.” Allah, dua ederken ben kullarıma çok yakınım, görürüm, duyarım, işitirim, bilirim ve isteklerine karşılık veririm.
Ama onlar da benim davetime inanıp uysunlar ve bana güvensinler, doğru yolda olsunlar buyuruyor. 50/Kaf 16 “Ant olsun ki, insanı biz yarattık, onun için içinden geçenleri çok iyi biliriz. Çünkü biz ona/insana şah damarından daha yakınız.” Ayetlere göre Allah uzak mı ki araya aracılar koyalım, her namazın her rekatında okuduğumuz Fatiha suresinde “iyya ke na’büdü ve iyya kenestaiyn.” Yalnız sana ibadet ve kulluk eder, yalnız ve sadece senden yardım isteriz diye ettiğimiz duadan haberimiz ne yazıktır ki, yok.
Hem Fatiha’yı okuyup bu duayı yapıyoruz, dönüp kabul olmayacak aksi dualar ediyoruz, yanlış dualarımız Allaha, bundan dolayı ulaşmıyor diye düşünemiyoruz.
Ne bizim Resulümüz H.z. Muhammed’in ne de önce gelmiş diğer Resullerimiz, kendilerinden önce gelmiş, Resullerimiz için, Yarabbi, Adem a.s. İbrahim a.s. Nuh a.s. Musa a.s. İsa a.s. ve diğerleri için, bunların yüzü suyu hürmetine, hatırına şu duamızı kabul et diye bir duaları yoktur.
Bunların cevabını Allah, Kuranda veriyor. 14/İbrahim 40 “Ey Rabbim, beni ve neslimden gelenleri namaz kılanlardan olmayı nasip eyle ve duamı kabul buyur.” İbrahim 41 “Rabbimiz, hesapların görüleceği o hesap gününde beni, ana ve babamı ve bütün müminleri bağışla!” 3/Ali İmran 16 “Onlar ki, şöyle derler, Rabbimiz, biz kesin olarak iman ettik.
Bizim günahlarımızı bağışla ve bizi ateşin azabından korunmayı nasip eyle.” Ali İmran 193 “Rabbimiz, biz, Rabbinize iman edin diye, imana çağıran bir davetçiyi işittik ve hemen iman ettik. Rabbimiz bizim günahlarımızı bağışla ve suçlarımızı ört, bizi iyilerle birlikte vefat etmeyi nasip eyle.” 7/Araf 151 “Musa Rabbim, beni ve kardeşimi bağışlanmayı nasip eyle ve bizi merhametinle kuşat. Çünkü sen merhametlilerin en merhametlisisin.”2/Bakara 201 “Yine onlardan kimileride Rabbimiz bize bu dünyada da iyilik ve güzellik ver, ahrette de iyilik ve güzellik ver ve bizi ahrette ateşin azabından korunmayı nasip eyle.”
Resulümüzde rivayete göre şöyle dua yapmış “Allah’ım ben senden hidayet ve iffet isterim. Allah’ım beni affet, bana afiyet ver, beni helalinden rızıklandır, doğru yola iletmeni nasip eyle.” (Riyazus salihin tercümesi 3. Cilt ) Ayetlerde açıklandığı gibi Allaha başkalarını aracı yapmadan direk sadece, yalnız Allaha dua edelim. Allahın isminin önüne hiç kimseyi getirmeyelim, çünkü böyle dua insanı şirke götürür.
