Kemal Yavuz

Haremlik ve Selamlık İslam'ın Emri midir?

Kemal Yavuz

Ailelerin birbirlerini ziyaretlerde kadın ve erkeklerin ayrı, ayrı oturması İslam’ın emri midir?  Yoksa geleneğin önümüze koyduğu bir dayatma mı? Tabi ki cevabını Allahın kitabı Kurandan öğreneceğiz. Karşı cinsler arasındaki ilişkileri fert bazında ve birbirlerine karşı şunlar açıklanıyor. Mahremini örtüp, gözünü çevirmesini istiyor.

24/Nur 30 “Mümin erkeklere söyle, gözlerini harama bakmaktan sakınsınlar, iffet ve namuslarını korusunlar. İşte bu onlar için en güzel olandır. Şüphesiz ki, Allah onların yaptıklarından haberdardır.” Bu erkeklere, 24/Nur 31 “Mümin hanımlara da söyle, onlarda bakışlarını haramdan sakınsınlar, iffet ve namuslarını korusunlar. Zorunlu olarak görünen yerler dışında ziynet yerlerini göstermesinler.

Başörtülerini de göğüs ve gerdanlarının üstüne sarkıtsınlar. Cazibe ve güzelliklerini şunlar dışında kimseye göstermesinler. Kocaları, babaları, kayın babaları, öz oğulları, üvey oğulları, erkek kardeşleri, erkek kardeşlerinin oğulları, kız kardeşlerinin oğulları, mümin kadınlar, cariyeler, cinsel arzuları kalmamış erkek hizmetçiler veya kadınlarla ilgili cinsel arzuları gelişmemiş küçük çocuklar bunun dışındadır.

Bir de yürürken ziynetlerini teşhir etmek için ayaklarını yere sert vurmasınlar. Ey müminler yapmış olduğunuz hatalardan tövbe edin ki, kurtuluşa erebilesiniz.” Ne yapılmasını Allah açıklamış, takva elbisesine bürünün demiştir. 7/Araf 26 “Ey Ademoğulları, örtünmeniz için elbise, sizin için daha hayırlı olan bolluk bereket için takva elbisesini indirdik ki, işte o Allahın ayetlerindendir. Umulur ki, öğüt alırsınız.” Konuşmasında edalı ve cilveli konuşmamaya dikkat etmeliler. 33/Ahzap 32 “Ey Nebi hanımları, siz diğer kadınlardan herhangi biri gibi değilsiniz. Tabi ki eğer Nebi hanımına yakışır bir tavır içinde olmak istiyorsanız, yabancı erkeklere karşı edalı/cilveli bir üslupla konuşmayın. Aksi takdirde kalbi hastalıklı olan kimse yanlış bir ümide kapılır. Bu yüzden her zaman doğal bir tavırla konuşun.” Yürüyüşünde  makul/düzgün olup kırıtmaması,  24/Nur 31 “..Birde yürürken edalı ve ziynetlerini teşhir etmek için ayaklarını yere sert vurmasınlar..” Allah toplumun cinsiyetiyle değil, şahsiyetiyle yerlerini almalarını emrediyor. İslam’ın ilk yıllarında, Resulümüz hayatta iken, kadınların hayat sahnesinde erkeklerle beraber her yerde görüyoruz.

Savaşta, cephelerde, normal zamanlarda, mescitlerde her vakit, Cuma, bayram, cenaze gibi çarşıda, pazarda çeşitli iş yerlerinde hayatın tüm meşakkatlerine göğüs germişlerdir. 24/Nur 61 “Körlerin, topalların, ve hastaların yapamayacağı işlerde sorumlulukları yoktur ve beraber yemek yemesinde bir sakınca yoktur. Sizin de kendi çocuklarınızın evlerinde veya babalarınızın, annelerinizin, erkek kardeşlerinizin, kız kardeşlerinizin, amcalarınızın, halalarınızın, dayılarınızın, teyzeleri-nizin evlerinde, anahtarı sizde olan ve samimi dostlarınızın evlerine, beraber veya ayrı, ayrı yemek yemenizde bir sakınca yoktur…” Ayetlerin öğrettiğine göre haremlik ve selamlık meselesi İslam’ın emri değil, geleneğin dayatmasıdır. Din Allahın’dır ve kuralarını koymakta sadece Allaha aittir. Birilerinin uydurması din değildir ve Allaha din öğretmeye kimse kalkış-masın.  40/Mümin 14 “Öyleyse siz, kafirler hoşlanmasalar bile şirkten arınmış bir şekilde dini yaşamanızı sadece Allaha has kılarak O’na dua ile yalvarıp yakarın.” Yıllardır birbirinin akrabası, dostu olanlar birbirlerini tanımaz hale getirilmiştir, yanlışlıktan dönülmelidir.  

Yazarın Diğer Yazıları