Siyaset kazanı son günlerde gittikçe ısınıyor.
Muhalefet bir an önce erken seçim derdinde. Dünyanın ve ülkemizin içinde bulunduğu savaş ve ekonomik ortamdan faydalanmak istiyorlar.
İktidar cephesi ise seçimlerin zamanında yapılmasından yana. Verdikleri seçim kanunu teklifi ile seçimlerin zamanında yapılmasını garantiye almak istiyorlar.
Millet ittifakı temsilcileri ne zaman basının karşısına çıksa adaylarının olduğunu, milletçe ortak kabul görecek bir aday olacağını söylüyorlar. Fakat ortada bir isim yok.
Ben şimdiden söyleyeyim Kemal Kılıçdaroğlu Millet İttifakı’nın adayı değil. Her ne kadar öyle gösterilmeye çalışılsa da bu aday Kılıçdaroğlu değil.
Daha doğrusu Millet İttifakı’nın adayı Cumhur İttifakı’nın adayına göre şekillenecek.
Tayyip Erdoğan güçlü bir lider. Son yirmi yılda (son yerel seçimler hariç ) girdiği bütün seçimlerden zaferle çıktı.
Yine öyle olmasını isteyecektir. Seçimin yaklaştığı dönemde anketlere gidişata bakacak aday olup olmayacağına karar verecektir.
Seçim döneminde ekonomi bugün ki gibi olursa, anketlerde oy oranları düşük çıkarsa tekrar edilen İstanbul seçimlerindeki gibi bir sonuç alması, partinin de bitişi anlamına geleceği için adaylıkta ısrar gibi bir karar alacağını sanmıyorum.
Tayyip Erdoğan tekrar adayım derse Millet İttifakı’nın adayı şu anki durumlara göre en muhtemel isim Ali Babacan olarak görünüyor.
Tayyip Erdoğan bu kadar yeter ben artık aday değilim derse o zaman her iki ittifakta da işler değişir.
Cumhur İttifakı içinde birçok isim gündeme gelecektir. Muhtemel isimlerden bir tanesi Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar.
Hemşehrimiz Hulusi Akar Genel Kurmay Başkanlığı ve Milli Savunma Bakanlığı yaptı.
Devlet işleyişine hakim bir isim. Dünyada gelişen olaylar, dış politika, terör, içişleri gibi konular zaten içerisinde olduğu durumlar.
Hulusi Akar’ın Cumhur İttifakı’nın adayı olması durumunda Babacan’ın Millet İttifakı’ndan aday olacağını düşünmüyorum.
Millet İttifakı altı partinin bir araya geldiği bir yapıya dönüştü. Birbirine benzemez bu altı parti ittifaka ne kadar devam edebilecek, hangi konularda fikir ayrılığına düşecekler, ittifak dağılacak mı yoksa devam eder mi muamma.
Henüz önümüzde bir yıl kadar uzun bir süre var. Siyasette 24 saat uzun bir zamandır. Ne getirir ne götürür belli olmaz. Bunları konuşmak şu an için belki erken ama siyaset kazanı da her gün kaynamaya devam ediyor.
11. Cumhurbaşkanımız Abdullah Gül’den sonra ikinci bir Kayseri’li isim Cumhurbaşkanı olur mu bunu zaman gösterecek.
Abdullah Gül demişken şunu da belirtelim ; 11. Cumhurbaşkanı siyaseten deneyimli bir isim. Yeni seçilecek Cumhurbaşkanı Kayseri’li olur mu bilemiyoruz fakat, yeni seçilecek Cumhurbaşkanı’nın kim olacağı konusunda Abdullah Gül’ün çok etkili olacağını söylemek abesle iştigal olmaz.
Ne alaka diyenleri duyar gibiyim. Siyaseti biraz okuyabilenler söylemek istediğimi anlayacaktır.
Yukarıda söylediğim gibi; şimdilik seçime bir yıldan uzun bir süre var ve siyasette 24 saat uzun bir zaman. Bekleyip birlikte göreceğiz.