Kemal Gönen

Deprem mi oldu?

Kemal Gönen

Ülkemizin güney doğuşu adeta yerle bir oldu. Deprem uzmanlarının kimine göre 1939 yılında Erzincan’da meydana gelen depremden sonra meydana gelen en büyük deprem, kimi uzmanlara göre ise etkilediği bölge, fay hatlarının kırılış biçimi, art arda deprem büyüklükleri bakımından dünyada eşi benzeri görülmemiş bir afet. Kahramanmaraş’ımız, Gaziantep’imiz, Adıyaman’ımız, Malatya’mız, Hatay’ımız, Diyarbakır’ımız, Şanlıurfa’mız enkaz altında. Ülkece tarihimizin en zorlu en acı günlerini geçiriyoruz. 


    Şehrimiz yakın bölgede meydana gelen depremi şiddetli şekilde hissetti. Gece saatlerinde meydana gelen depremden hemen sonra caddeler insan ve araçlarla doldu. Yüksek binalarda kalmak istemeyen insanlar, bağ evlerine, köy evlerine gitmek için ya da geceyi araçlarında geçirmek için yollara düştüler. Haliyle son yıllarda birçok olayda olduğu gibi benzin istasyonlarında uzun kuyruklar oluştu. 


    Şehrimiz adeta hayalet şehir gibi. 15-20 katlı binalar bomboş. Sanayide birçok işyeri kapalı, esnafın çoğu özellikle ikinci gün meydana gelen gündüz depreminden sonra dükkanını açmıyor. Herkes kendince güvenli gördüğü bir ikamet bulup beklemeye başladı. Bu olaylar gösteriyor ki depreme hazır değiliz. Nereler toplanma alanı, insanlar hangi durumda ne yapmalı, nereye gitmeli, hangi esnaf işyerini hangi amaçla kullanmalı bilmiyoruz. Bunları deprem olduktan sonra duyurmanın anlamı yok. Önceden planlanmasının yapılması, eğitim ve duyurularının yapılması gereken işler. Nasıl ki hastane kapanmıyorsa eczane de kapatmayacak, fırın da kapatmayacak. Şehrimizde hasarlı binalar var kimse ne yapacağını bilmiyor. Geçici olarak tahliye edilmiş durumdalar.


    Ülkemiz adeta seferberlik halinde, bölgede olağanüstü hâl ilan edildi. Arama kurtarma çalışmaları devam ederken, depremden sağ kurtulan insanlarımız için yardım kampanyaları son sürat devam ediyor. Bu soğuk havada depremzedeler üşümesin diye tüm ülke; çadır, kıyafet, soba, battaniye, gıda malzemesi göndermek için yarışa girdi. Gün bir olma, birlik olma günüdür, olması gereken de budur. Bir olup, beraber olup yaralarımızı birlikte saracağız. Bu enkazlar elbet kalkacak, fakat bu afetin psikolojik, sosyolojik ve ekonomik sarsıntılarını atmamız çok uzun sürecek gibi. 
    Dünyanın birçok ülkesi Türkiye’ye yardım için seferber oldu. Kurtarma ekipleri gönderenler, gıda ve ihtiyaç maddeleri gönderenler hayli fazla. Böyle büyük bir afete hazır olabilecek bir ülke dünyada yok. Sosyal medyada çıkıp devleti, hükümeti eleştiri yağmuruna tutanlar, nerede bu devlet diye ortalığı ayağa kaldırmaya çalışanlar, zaten gergin olan psikolojisi bozuk olan insanları galeyana getirmeye çalışan sistemli bir güruh var. Amaçları belli; devleti, milleti bölmeye çalışmak, birbirine düşman gösterip siyasi veya başka türlü rant elde etmek. Bunlara fırsat vermemek lazım, zaman itidal zamanı, zaman sağduyu ve birlik olma zamanıdır. 


    Böyle zamanlarda devlet, iktidar, muhalefet, parti ayrımı olmaz herkes devlet, herkes millettir, top yekûndur tek vücuttur. Kameraların karşısına geçip şu yapılmıyor, bu yapılmıyor demek kolay, madem deprem bölgesindesin geç bir işin ucundan tut, bir depremzedeye battaniye sar, birine yemek götür, görev başındaki insanlara sor size nasıl yardım edebilirim diye. Ülke şu haldeyken hala siyaset peşinde, oy peşinde, rant peşinde olanları gördükçe midemiz bulanıyor. Ne demek devletin yapamadığını biz yapıyoruz demek? Siz farklı bir devletin belediyesi misiniz ? Farklı bir ülkenin muhalefet partisi misiniz? 


    Ülkece seferberlik halindeyiz, insanımız iki kıyafetinden birini, evindeki gıda maddesinin yarısını bölgeye ulaştırmanın telaşında. Ama içimizdeki fırsatçılar da yine boş durmuyor. Deprem bölgesine gidecekler için otobüs bileti fiyatlarını üç katına çıkaranlar, acil ihtiyaç maddelerinin fiyatlarını uçuranlar, deprem bölgesine yardım olarak gece kıyafetleri ve kirli iç çamaşırları gönderenler, sosyal medyada üç beş takipçi kazanacağım diye yalan haber üretenler, deprem ile dalga geçenler, siyasi ve ekonomik rant peşinde koşanlar hepsi içimizde maalesef. Deprem mi oldu? Fay hattımı kırıldı? Yoksa kırılan insanlığımızın fay hattı mı? 
 

Yazarın Diğer Yazıları