EVET, söz konusu Sapunaru ise, gerisi teferruattan ibarettir.
Bunu neden dedim…
Sapunaru, Marius Sumudica’nın takımın başında gelmesiyle birlikte Kayserispor’a transfer oldu.
Sapunaru, ilk geldiği gün takım için ne yaptıysa; aradan geçen 4 yıllık süreçte de yine aynı Sapunaru’yu, değişim olmadan görmek mümkün.
Kasımpaşa maçında gol yemeyen, iyi oynayan ve bu takımın simgesi haline gelmiş, duruşu, formaya, armaya sevgisi üst düzey olan, geçtiğimiz sezon Denizlispor’u bırakmış, düşmesine kesin gözle bakılan Kayserispor’a gelmiş Sapunaru’nun fedakarlığı hatırlayalım…
Adama önce kaptanlığı ver, ardından da ‘Sen dur, Hasan Hüseyin ol’ demek ne kadar etik?
Kaptanlık, takımın en tecrübeli ve liderlik vasfı olan kişiye verilir.
Örneğin Ahmet Dirgenali…
Bu şehrin kaptanıdır, neden mi derseniz, liderlik vasfı var…
Kasımpaşa maçından sonra şehirde herkesin yüzü güldü, Bayram hocaya büyük sempati oluştu, her şey güzeldi, taki Sapunaru’nun maç öncesinde yapılan toplantıya kadar.
Ne oldu orada bilen yok, açıklama yok, iddialar var!
Bu iddialar ne?
Ona da göz atalım, Alanya maçı öncesinde Sapunaru ile Bayram Bektaş arasında sözlü bir tartışma var ve Rumen futbolcu 11’den çıkarılıyor.
Olay bu kadar basit mi?
Sapunaru ne diyebilir ki, hoca böylesine etkili bir futbolcuyu Alanya maçında oynatmayacak?
Olaya iki cihetten bakalım.
Eğer, Sapunaru hocaya terbiyesizlik yaptıysa kadro dışı bırakılır ve yönetim de açıklama yapar.
Yok Sapunaru haklıysa, neden oynatmadın diye yönetim hocadan rapor ister!
Kimin haklı ya da haksız olduğunu olayı görmeden, bilmeden yorumlamak da yanlış olur.
Ama, maçtan bu yana 6 gün geçiyor, sosyal medya yıkılıyor ve halen bir açıklama yok!
Keşke, kulüpte basın sözcüsü olsaydı da bu konuyu öğrenebilseydik!
Başkan Berna Gözbaşı, kulübün maddi imkansızlıklarıyla boğuşurken; bu tarz çekişmelere zamanının olmadığını söylemek mümkün.
Ayrıca, aile içinde gelişen olayın dışarı aktarılması da başlı başına skandal!
Atalarımızın çok güzel bir sözü var ‘Kol kırılır, yen içinde kalır’ diye!
Madem, dışarı bilgi sızdırıldı, yönetimin çıkıp ‘Yok böyle bir şey’ ya da ‘Sorun yok, futbolcunun oynatılmaması hocamızın tercihi’ diye açıklama yapılır!
Berna Başkanın her şeye vakti de yok, enerjisi de.
Geçen gün dedim, şimdi de yineliyorum, ‘Ey Mustafa Tokgöz neredesin?’
Ya da başka bir yönetici, sportif direktör, kulüp müdürü, neredesiniz?
Hiç mi sizi ilgilendirmiyor, taraftarın serzenişi?
Geçen hafta içinde yazdım, bu kulüp özellikle aile olma yolunda emin adımlarla ilerliyor diye, ama kurumsallaşma yok!
Kayserispor’da başkan, yardımcıları ve yönetim kurulu var, ama her işe Berna başkan koşmak zorunda değil.
Onun şu an işi, borçlar ve takıma yabancı golcü bulmak.
Aslında o iş de transfer komitesinin işi, ama ustam hıdır hesabı, başka koşturan yok!
Velhasıl, aile içinde her zaman sıkıntı çıkabilir, bunları aşmanın yöntemi de paylaşmaktan geçer.
Kayserispor, hiç kimsenin malı değil, kişiler geçer, kulüp baki kalır, bunu bilmek, geçmişten ders çıkarmak elzem…
Bayram Bektaş hocamız, taraftarın bu sesine kulak vermeli.
İllaki ki kadroyu kuran, takımı hazırlayan ve başarılı olmak isteyen Bayram hoca, ama çıkıp dese ki ‘Sapunaru ile problem yok, Alanyaspor’un oyun sistemine göre böyle bir şey tercih ettim’ diye, çok mu zor, bu açıklamayı yapmak.
Bu tepkiler üzerine Bayram Bektaş’ta da bir stres oluşması muhtemel, Sapunaru’yu bu maçta da oynatmayabilir, ama problemler çözülsün, hep birlikte başarıdan başarıya koşalım.
Berna Gözbaşı’nın da dediği gibi başkan elimizi kalbimize koymadan rahat ve keyifli maçlar izleyelim.
Sapunaru tarafından olayı değerlendirdim, kısa bir şekilde de Bayram hocanın tarafından bakalım.
Belki de Bayram Bektaş hoca, Sapunaru’nun yaşı ilerlemiş, kafasında ki yeni bir sistemde Sapunaru yavaş kalıyor, olabilir.
Ama, bunu çıkıp açıklaması gerekiyor.
Hocam, dışarı açıl, basın toplantısı düzenle, futbolcular hakkında bilgi ver, hayat paylaşmakla güzel…