Geçtiğimiz gün siz değerli okuyucularımıza sordum ‘Hamza Hamzaoğlu başarılı olur mu?’ diye.
Siz değerli okuyucularımızdan da bana aynı soru geldi…
Evet, ligin boyu kısaldı…
Kayserispor’daki kronik sıkıntı devam ediyor.
Öncelikle bu kronik sıkıntı ne, onu belirtelim ve konuyu açalım…
Kayserispor’da en büyük sorun, güven…
Bu güvenin oluşması için son derece sabırsız ve başarısısız…
İstikrar denilen kavram Kayserispor’da mevcut değil. Bu istikrar konusuna dün değindim, isteyen bakabilir.
Evet, soruya cevap verelim.
Özellikle Oğuz Yurt isimli sevdiğimiz, saydığımız bu şehrin önemli spor adamlarından bir ağabeyimiz aynen şu şekilde sordu: “Bu camiayı en iyi bilen tanıyan sensin kardeşim. Senin fikirlerin daha önemli bu soruyu biz sana soralım sence başarılı olur mu?” diye.
Kayserispor’da oyuncuya düzeli bir sistem mevcut…
Hamza Hamzaoğlu, Kayserispor’da başarılı olur, ama…
Evet, son 2 yıllık dönemle Hikmet Karaman, Samet Aybaba, Bülent Uygun, Robert Prosinecki, Bayram Bektaş, yine Samet Aybaba, arada alt yapı hocalarımız Alper Kelkitli ile Uğur Kulaksız, sonrasında Dan Petrescu, yine arada Alper Kelkitli ve Uğur Kulaksız, yine arada Yalçın Koşukavak uzaktan destek verdi ve nihayetinde ise Hamza Hamzaoğlu takımın başına geçti.
Evet, okuması da en az yazması kadar uzun bir yazı oldu.
Futbolcular konusuna girmiyorum bile.
Takımın başarısız olmasındaki en büyük neden de zaten bu!
Sürekli doldur boşalt ile yola devam ediyoruz.
Hoca istikrarımız yok.
Futbolcu istikrarımız yok.
Allah var, istikrarlı olduğumuz tek konu; yönetimin 2 yıldır durması…
Bu kadar sirkülasyon olan bir yerde başarının gelmesi de zaten tesadüf olur!
Dün, Kayserispor’da oturmuş bir sistem olmadığına dair yazmış ve mevcut sistemin sistemsizlik olduğunu açıklamıştım.
***
Eğer, başarı isteniliyorsa, güvendiğimiz insanların arkasında durmamız gerekiyor.
Türkiye’de ne yazık ki klişe bir açıklama mevcut.
Yönetim, ‘Hocamızın arkasındayız’, şeklinde açıklama yapılıyorsa, o hoca ertesi hafta gönderiliyor.
Şu ana kadar Süper Lig’de başı biz çekiyoruz, ama böylesine hoca kıyımının yaşandığı bir ortamda başarıdan bahsetmek eşyanın tabiatına aykırı olur.
Futbolcuları düşünelim, ördeğin Emre Demir.
Bu süreçte futbolunun baharında toplamda 8-10 tane hoca ile çalıştı.
Yine bu süreçte adam akıllı 10 maça dahi çıkamadı.
Evet, böylesine yetenekli bir futbolcunun bu kaos ortamında başarılı olması mümkün mü?
Tabii ki de değil, dedim ya istikrar yok diye.
***
Evet, Hamza Hamzaoğlu, eğer 11 haftalık süreçte suya sabuna dokunursa, başarılı olamaz.
Biraz daha açalım…
Bu takımda oyuncuya düzeli bir sistemde illaki birileri ile iyi geçinmeniz gerekiyor.
Olmaması gerekiyor, ama eldeki malzeme bu.
Aslında neşteri vurup, hoca göndermeye çalışan, borusunu her daim öttüren futbolcuyla yollar ayrılmalı, ama zaman o zaman değil.
Neymiş efendim, “Bu hoca için artık adım atmam” diyen kendini kaf dağında gören futbolcular var ne yazık ki!
Böylesine bir saçmalık olabilir mi?
Hocayı göndermek için yapılan her hamle takıma zarar veriyor.
Takıma zarar veren bir oyuncunun, ne kadar ahlaklı olduğunu siz düşünün.
Hoca gidince aslanlar gibi mücadele et, hocayı sevmezsen, oynama, adım atma, koşma…
Bu resmen, takıma ihanettir.
***
Her neyse, Hamza Hamzaoğlu, Yeni Malatyspor’u 31 puanda bıraktı ve yine 31 puanlı bir takımın başına geçti.
Karakterli, futbol bilgisi üst düzey, şampiyonluk yaşamış, aynı zamanda takımı kümede bırakmış efendi bir insan Kayserispor’un başına geçti.
Bize destek vermek düşer, zaten kim gelirse gelsin, destek veriyoruz, ama hataları olunca da eleştiride bulunuyoruz, işimiz bu.
Hamza Hamzaoğlu, şu an itibariyle krizi yönetebilecek seviyede bir hoca, ekibi de çok iyi.
Ama, elinde sihirli değnek yok.
Kalan 11 haftada 4 galibiyet, bizi ligde bırakır.
Araya birkaç beraberlik de eklediğimiz zaman, bu sezon gülen taraf oluruz.
Hocanın gelmesi tam zamanında oldu.
Alper ve Uğur hoca bu yükü çok fazla kaldıramadı. Onların da emeklerine sağlık.
Ayrıca, bu muhteşem ikili Hamza Hamzaoğlu’na destek vermeli, bu süreçte teknik ekibin içinde bulunmalı.
Evet, bugünlük de bu kadar, Allah’a emanet olun.