Bir deyim var…
“Benim oğlum bina okur, döner döner yine okur.” şeklinde.
Evet, bu deyimi neden yazdığıma gelince malum Kayserispor’un içerisinde bulunduğu karmaşık durumdan bahsetmek istedim…
Şimdi, transfer öncesi maddeler halinde yazdım, transfer olurken de yazdım ve şu an bu yazılarımın özeti olarak ne kadar haklı çıktığımı da belirtmek istiyorum.
Hep diyorum, keşke ben haksız çıksam da Kayserispor başarılı olsa… Futbol, çok basit ve herkesin yorumlayabileceği bir oyun…
Herkes yorumluyor, ama herkes spor otoriteri olamıyor…
Bizim için gün Kayserispor ile başlıyor, onunla devam ediyor ve yine gün sarı-kırmızılı arma ile bitiyor.
Ertesi gün de aynı süreç devam ediyor…
Kayserispor’da, birkaç haftadır transfer konusuna eğildim, belki sıkılan da oldu, helal olsun diyende, ama ne yazık ki, attığımız taş yerini bir türlü bulmuyor.
Bizim şiddetle puana, galibiyete ihtiyacımız varken; sürekli beraberliğe sevinir hale geldik.
Kayserispor’un tek ihtiyacı gol iken, biz gittik, sırf transfer yapmak için 8 tane oyuncu aldık.
Evet, aldık da ne oldu?
Şu ana kadar yapılan ara transfer döneminde Uğur Demirok dışında hangisi takıma faydalı oldu?
Hazır, ihtiyacınız olan, nokta atışı, eksik mevkiilere takviye yapılması gerekirken, 5 tane futbolcunuzu gözden çıkardınız ve 8 tane futbolcu kattınız.
Emekleriniz de zayi oluyor, umutlarınız da!
Sırf haklı çıktım diye yazmadım, ama kamuoyunun ne dediğini de bakmalı, geçmişten ders çıkarmalı.
Yoksa, hep aynı şeyleri tekrarlamak zorunda kalırsınız.
***
Evet, Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Memduh Büyükkılıç’ın, açıklamasına da bakmak, kulak vermek gerekiyor.
Sayın Büyükkılıç da zaten bizim dediğimi söylüyor, çünkü; doğru bir...
Dünkü köşe yazımda hakem hatalarına, VAR kararlarına dikkat çekmiş, kulübün sahipsiz kalmaması için birlik ve beraberliğin olmasına vurgu yapmıştım.
Büyükkılıç’ın anlattığı tüm sözlerin altına imza atıyorum.
Bu memleket nasıl ki bizim ise, o zaman bu şehrin en büyük markasına yani Kayserispor’a sahip çıkalım.
Şehrin dinamiklerini hareketlendirmek için bizler de elimizden geleni yapıyoruz.
Bir türlü Kayserispor için tek çatıda birleşemiyoruz.
Eğer derdimiz Kayserispor ise, milletvekillerimiz, belediye başkanlarımız ve şehirde sözü geçen tüm büyüklerimiz tek yürek, tek ses, tek bilet olup, hakkımızın daha fazla yenmemesi için birlik olmalı.
Gerekiyorsa Ankara’ya, İstanbul’a gidip, hakkımızı savunmalıyız.
Yönetim de yalnız kalıyor.
Her zaman diyorum, ‘Başarı ekip işidir, kimse kendinden bilmemeli’ diye.
Hiçbir insan, tek başına başarıya ulaşamaz.
Başarı da hiçbir zaman tesadüfen gelmez.
Artık ayağa kalkma zamanı…
Sayın Memduh Büyükkılıç, kıvılcımı yaktı.
Herkes elinden ne geliyorsa bu takım için artık yapmalı. Bir tane Kayserisporumuz var, onun da kıymetini bilmeliyiz.
Sinerji oluşması için Büyükkılıç, düğmeye bastı, ama tek taştan duvar olmaz.
Bu iş, bir Mehmet Özhaseki, bir Baki Ersoy, bir de Memduh Büyükkılıç ile kalmamalı.
Yüksek sesle, bu takımın hakkının yenilmesine karşı ‘Dur’ demeliyiz.
Göz göre göre golümüz iptal oluyor, penaltımız verilmiyor, ama herkes sus pus olmuş. Biz basın mensupları dahil, hakem hatalarını es geçiyoruz.
Lobimiz yok gibi kelamları bir yana bırakmalı, keskin bir ifade ile hakkımızın yendiğini TFF’ye, MHK’ye anlatmalıyız.
Onlar da insan, nezaket içerisinde bize karşılık verip, sesimizi duyacaktır elbet.
Birkaç hakemin, basit hataları ve kararlarıyla onca emeğin zayi olmasına engel olmalıyız.
***
Evet, Mevlana Hz. diyor ki, “Sık sık verilen aynı öğütten sıkılma.. Çünkü bir çiviyi çakabilmek için defalarca vurmak gerekir.”
Evet, belki yukarıda da belirttiğim gibi bazen aynı konularda yazıyorum, ama artık ders çıkaralım ve şehrimizin en büyük marka değerine sahip çıkalım.
***
Önümüzde bir Sivasspor maçı var, rakibimiz, geçtiğimiz sezona oran biraz sıkıntılı, bu bizi, hiç mi hiç ilgilendirmiyor.
Biz, nasıl gol atarız, nasıl galip geliriz, bunun düşüncesine dalıp, fikir üretip, taktik geliştirmeli, Sivasspor’u, adeta ezberlemeliyiz.
Sivasspor’u mağlup ettiğimiz taktirde aynı puana yükseleceğiz ve hava yakalayacağız.
Geçtiğimiz hafta sonu, pozisyon rekoru kırdık, ama sonuca gidemedik.
Varımızı, yoğumuzu ortaya koyup, Sivasspor’a deplasmanda yenerek,sıçrama yapmalıyız.
Son 3 haftayı beraberlik ile tamamladık, artık kazanma zamanı. Bunun için de öncelikle morale, çok çalışmaya, bol bol kanat organizasyonuna ve duran top taktiğine önem verelim.