Hakan Çiftci

Bir duruşu olmalı insanın...

Hakan Çiftci

Kayserispor’da inanılmaz işler oluyor!
Sergej Jakirovic, ‘Transfer yasağı, sakatlıklar, cezalılar var’ demedi.
Geçtiğimiz günlerde de yazdım, ‘Yerim dar, gerim dar, eteğim dar, oynamayı bilmiyorum’ demedi.
Tamamen işine odaklandı, Kayserispor’un dipten çıkması adına gecesini gündüzüne kattı.

***

Tabii ki bunu tek başına yapmadı, ama tam bir lider gibi davrandı.
İstişare yaptı, ekibiyle birlikte kafa patlattı.
‘Benim’ demedi, şu ana kadar öğrendiklerini Kayserispor üzerinde gerçekleştiriyor.
En azından bir şeylerin olması adına sürekli mantık çerçevesinde bir şeyler yapıyor.

***

Kayserispor’da ne yazık ki, teknik direktör konusunda Çağdaş Atan’dan sonra dikiş tutmamıştı.
Her gelen, bir öncekini aratır hale gelmişti.
Ne Recep Uçar ne Burak Yılmaz ne de Sinan Kaloğlu, bu takımın teknik direktörü değildi, olamazdı da…
Onların asıl yerleri kesinlikle Süper Lig değil, Birinci Lig.

***

Ama aralarında en karakterli olanı da Burak Yılmaz çıktı.
Belki fazla disiplinli, nerede ne yapacağını bilmiyor, ama adamın bir duruşu var.
Diğerlerinin duruşu yok demiyorum, ama herkes neyin ne olduğunu çok iyi biliyor.
Sergej Jakirovic, Kayserispor gibi dipteki bir takımın yukarı doğru hızla yükselmesinde en önemli neden zaten duruş!

***

Duruş, bir kişiliktir, ama zamana, kişiye ve menfaate göre şekil almamalı.
Duruş dediğinizde, hava durumuna göre ortam koklamamak gerekiyor.
Neyse o, demeli ve sevilmeseniz dahi, ‘İyi adam’ dedirtmek lazım geliyor.
Duruşu olan, işinden başka hiçbir aksiyona girmeyen Sergej Jakirovic, fırtına gibi esiyor.

***

Boşnak teknik direktör ilk olarak Kayseri’ye gelip imza attığında, ‘Gözlerinden ateş saçıyor’ diye yazdığımda bıyık altından gülenler olmuştu, onlara selam olsun.
Burak Yılmaz’ın iyi bir kariyere sahip olduğunu, ancak teknik direktörlükte tecrübesiz olduğunu söyleyince selam vermeyenler oldu, kızmıyorum, onlara da selam olsun.
Hele ki, Sinan Kaloğlu gibi Süper Lig’de hiçbir tecrübesi olmayan bir ismin gelmesini eleştirdiğimde, beni eleştirenlere de selam olsun.
Bugün çok selam verdik, Kayserispor’u bu denli dibe her kim çektiyse, hem kendine yazık etti hem de taraftarlara.

***

Neyse bu konular çok su götürür, biz Sergej Jakirovic gibi bir ismin buralara kazandırılmasına bakalım.
Kayserispor Başkanı Nurettin Açıkalın, MHP Kayseri Milletvekili Baki Ersoy, Kapalı Kale lideri Ahmet Dirgenali gibi isimler takım için var güçleriyle bir duruş sergiliyor.
Hocayı buluyorlar, ikna ediyorlar ve takımın kümede kalması için büyük bir çaba içindeler.
İnşallah, bu birlik ve beraberlik bozulmaz ve düzlüğe çıkarız, yoksa önümüzdeki sezon yine aynı sorunları yaşarız.

***

Başarı için paranın tek başına iş yapmayacağını en iyi Fenerbahçe’de görüyoruz.
Taraftar desteğinin yine tek başına işe yaramadığını da görüyoruz.
İyi teknik direktörün de tek başına işi yaramadığını da…
İyi futbolcuların da tek başına işi yaramadığını da buna ekleyebiliriz.

***

Fakat, doğru zamanda, doğru tuşlara basıldığında neler yapıldığını da görmek gerekiyor.
Futbolcuların öncelikle başarıya ve paraya aç olmaları gerekiyor.
Hayalleri olması gerekiyor, enerji ve hedefleri olmayan hiç kimse başarılı olamaz.
Sadece kıyas için söylüyorum, bir Fenerbahçe’ye bakın bir de Kayserispor’a…

***

Para var, futbolcu var, kariyerli teknik direktör var, inanılmaz bir taraftar desteği var, ama sürdürülebilir bir başarı yok!
Neden mi? Çünkü, orada ruh yok, aile havası yok!
Başarıya aç futbolcu yok, herkes doymuş, heyecan kalmamış.
Doğru zamanda doğru tuşlara basılmıyor, ondan dolayı da sürekli bir başarısızız hali var.

***

Bizi kimse ilgilendirmiyor, ama Fenerbahçe ile karşılaştığımız için kıyas yapmak lazım geldi, ondan karaladım bir şeyler.
Gençlere inandıktan sonra, neler yapabildiğimizi gösterdik, 9 eksikle bu kadarını yaptık, eksik olmasaydık, belki de yenilirdik, bu bizim motivasyonumuz oldu.
Saçma salak yakıştırmalar bizi motive etti, kalemi satılmış, yanlı yorum yapanlara da selam olsun diyerek, yazıma son veriyorum.
Görüldü ki, sahada kimin oynadığı çok önemli değil, karakterler oynuyor, isimler değil…

Yazarın Diğer Yazıları